Köy Odalarında "Kara Helva" Geleneği Yaşatılıyor
Afyonkarahisar merkeze bağlı Büyükkalecik beldesinde yaşayanlar, un helvası olarak bilinen kara helvayı köy odalarında yapıyor.
Afyonkarahisar merkeze bağlı Büyükkalecik beldesinde yaşayanlar, un helvası olarak bilinen kara helvayı köy odalarında yapıyor.
Un, yağ ve şekerden yapılan helvanın masrafı az fakat yapılışının zor olduğu biliniyor.
"Helva bahane, sohbet şahane" diyerek köy odasında bir araya gelen mahalle sakinleri, hem geleneği sürdürüyor hem de muhabbet etme imkanı buluyor. Belde halkı, günümüze kadar gelen bu Osmanlı mirasını gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyor.
Büyükkalecik Belediye Başkanı Mustafa Çıngırak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, soğuk kış gecelerinde yapılan kara helvanın bir Osmanlı geleneği olduğunu belirterek, asıl amacın birlik, beraberlik ve hoş muhabbet olduğunu söyledi.
Kara helvanın yapımının meşaketli ve zor olduğunu dile getiren Çıngırak, şöyle konuştu:
"Bu normalde un helvasıdır. Yaklaşık 1 litre ayçiçeği yağı, iki kilo un ve şekerden yapılmaktadır. Kara helvanın yapılışı zor olduğu için sabır gerektiriyor. Gerçekten kolay bir iş değil. Sürekli sıcağın karşısında yapılıyor. Kış aylarında odalarımızda bu geleneğimizi devam ettiriyoruz. Kara helva, aslında bir Osmanlı geleneğidir. Yaklaşık 200 senelik gibi bir geçmişi olan Anadolu kültürüdür."
Soğuk kış gecelerinde mahalle sakinlerinin köy odasına toplandığını dile getiren Çıngırak, hoş muhabbet ve birlik ve beraberlik içerisinde kara helvayı yaparak afiyetle yediklerini belirtti.
"Her hafta muhakkak yaparız"
Köy odasının en yaşlısı İsmail Yel'de (83) kara helvanın 200 yıldır Büyükkalecik'te yapıldığını kaydetti.
Odalarına misafirliğe gelenlere kesinlikle kara helva ikram ettiklerini belirten Yel, "Kara helvanın içerisinde yağ, un, şeker ve su var. Bunu yapmaktaki amacımız muhabbet, sohbettir. Misafir olmasa bile mahalle halkı olarak da her hafta muhakkak yaparız." dedi.
Kara helvanın Büyükkalecik'teki bütün köy odalarında sürekli yapıldığına dikkat çeken Halil İbrahim Karataş da geleneğin dedelerinden kalma olduğunu ifade etti.