Aylin Kotil: Mustafa Sarıgül ile Birlikte Çalışırım
Beyoğlu Belediye Başkanılığı'na adaylığını açıklayan, Mustafa Sarıgül'ün eski eşi Kotil, "Seçilirsem Sarıgül ile uyumlu şekilde çalışırım." dedi.
Beyoğlu Belediye Başkan aday adayı olan Aylin Kotil eğer seçilirse eski eşi Mustafa Sarıgül'le de uyumlu bir şekilde çalışabileceğini söyledi.
Aylin Kotil, "Beyoğlu'nun anayasası olacak, nasıl yönetileceği, orada yazacak. Ben diğer başkanlar gibi koltuğumda oturmayıp halkın içinde olacağım" dedi.
KASIMPAŞA'NIN ABLASI OLDU
Aylin Kotil Sözcü gazetesinden Nil Sosyal'a Kasımpaşa'da bir esnaf lokantasında konuştu. İşte o ropörtajdan öne çıkanlar: Kasımpaşa AKP'nin kalesi. Başbakan Erdoğan'ın da, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın da semti. Ama inanın bana Aylin Kotil şimdiden Kasımpaşa'nın ablası olmuş bile. Beyoğlu'nun en güzel ablası neden olmasın?...
"BEN DE RİZELİYİM"
Neden Kasımpaşa?
Ben Rizeliyim. Kasımpaşa da Rizelilerin ağırlıklı olduğu bir yer. O nedenle Kasımpaşa'dan başlamak istedim. Beyoğlu deyince herkesin aklına İstiklal Caddesi geliyor. Ama Beyoğlu, İstiklal Caddesi'nden ibaret değil. Bu caddeye her gün İstanbul'un dört bir yanından insanlar geliyor. Böyle bakınca Beyoğlu'nun önemi de bir kat daha ortaya çıkıyor. Beyoğlu Belediye Başkanı; sadece Beyoğlu'na hizmet etmiyor, bütün İstanbullulara hizmet ediyor.
ÖTEKİMİZ OLMAYACAK
Hedef; Kasımpaşa'dan Başbakan Erdoğan'ın adını silmek mi yoksa?
Öyle iddialı bir cümle kullanmak istemiyorum. Ben şunu söylemek istiyorum; biz seçilene kadar Cumhuriyet Halk Partisi rozeti altında tabii ki yarışımızı sürdüreceğiz. Ama seçildikten sonra bizim "öteki"miz olmayacak. Herkes Beyoğlu Belediyesi'nden eşit hizmet alacak.
"İLK BAŞTA KORKTUM"
Kasımpaşa Beyoğlu İlçesi içinde muhafazakar semtlerden biri olarak biliniyor. CHP'li bir kadın aday olarak Kasımpaşalılar nasıl karşılıyor sizi?
Aslında ilk başta biraz korktum ben de; acaba nasıl karşılayacaklar diye. Ama inanın bana çok güzel karşıladılar. Hatta beni şaşırtacak kadar güzel karşılayıp, kucak açtılar. Hacdan gelen aileleri ziyarete gidiyorum burada. Geçen akşam Rizeli bir aileye gittim. AKP'nin kalesi olan bir evdi. Hiç habersiz gittim ve çaldım kapılarını. Sevgiyle açtılar. Ben bir adım attım, onlar on adım attılar. Giderken evin kızları boynuma sarılıp; "İnşallah başkan olursun abla" dediler.
"OY ORANIM YÜZDE 67,5"
Yapılan anketler Beyoğlu'ndan aday adayı olmak isteyen CHP'li politikacılara açık ara fark attığınızı gösteriyordu. Şu an durum nedir?
En son anketteki oy oranım yüzde 67,5. Göreceğiz bakalım. Tabii orada Genel Merkez'in takdiri önemli. Ama Sayın Genel Başkan'ın söylediği; anketlerde sürekli kim birinci çıkarsa, onu aday göstereceğiz yönünde.
"YÜRÜYÜŞTEN SONRA KARAR VERDİM"
Geçtiğimiz yaz demokrasi ve adalet için İstanbul'dan Ankara'ya yürüdünüz. Aday adayı olmaya o yürüyüşten sonra mı karar verdiniz?
Yürüyüşten sonra karar verdim. Ama ben uzun yıllardır Beyoğlu'nda Ömer Avni Mahallesi'nde oturuyorum. Beyoğlu'nda yaşayanların hak ettikleri saygıyı gördüklerine inanmıyorum. Hak ettikleri hizmeti aldıklarına da inanmıyorum.
"İNSANLARA NEDEN SORULMUYOR"
Bugün size göre Beyoğlu'nun en önemli sorunu nedir?
Beyoğlu'nun özellikle Kasımpaşa ve Okmeydanı bölgesindeki en önemli sorunlarından biri kentsel dönüşüm projesi. Bu projede bile hiçbir şey bölgede yaşayan insanlara sorulmuyor. Maketler, projeler tak diye önlerine konuyor. Kentsel dönüşüm; "Bey yaptım oldu" anlayışıyla yapılıyor. Ne bir sosyal tesis, ne plan, ne projeden söz ediliyor. Böyle bir dönüşümün başarılı olması beklenemez. Aileden belediyecisiniz. İddianızda bu özelliğinizin de rolü var anladığım kadarıyla..
"BİZDE HALA PLAN YOK"
Pek bilinmiyor ama ben kamu yönetimi mastırı yaptım. Sonuçta bu işin okulunu okudum. Buna ek olarak da eğer içinizde gerçekten hizmet etme ve bir şeyleri değiştirme arzusu varsa belediyecilik bunun için çok uygun bir alan. Tabii vizyon da şart. Bugün dünyaya baktığımızda belediyecilik çok ilerledi. Ama ne yazık ki bizde hâlâ plansız, programsız, yalap şap ilerleyen bir belediyecilik anlayışı var. Belediye Meclisi'nde el kaldırıp indirmekle alınan kararlarla yönetiliyor şehirler. Halkın alınan kararların hiçbirinden haberi bile olmuyor. Bunları değiştireceğiz.
"MAKAMIMDA OTURMAYACAĞIM"
Bir kere asla makamında oturan bir belediye başkanı olmayacağım. Sürekli halkın içinde olacağım. "Ben yaptım oldu" anlayışını sileceğim. Bir kent anayasası yapmayı düşünüyorum mesela. Beyoğlu Anayasası olacak adı. Beyoğlu'nu nasıl yöneteceğimizi burada yazacağız. Mutlaka mini referandumlar olacak. Bir şey yapmak isterken, halka soracağız. Beyoğlu'nu halkla birlikte yönetmek istiyorum ben. En büyük hedefim bu.
"SORUN CIKACAĞINI SANMIYORUM"
Sarıgül Büyükşehir Belediye Başkanı, siz de Beyoğlu Belediye Başkanı olursanız, eski eşinizle birlikte çalışacaksınız. Buna hazır mısınız?
O da yetişkin bir insan. Ben de yetişkin bir insanım. Bunun sorun olacağını düşünmüyorum. Eğer bunu sorun yapabilecek yapıda insanlarsak, aslında şehir de yönetmememiz gerekir diye düşünüyorum. Birlikte çalışmamızdan bir sorun çıkacağını sanmıyorum.
"SARIGÜL İLE UYUMLU ÇALIŞIRIM"
Peki Mustafa Sarıgül birlikte çalışmak isteyeceğiniz bir Büyükşehir Belediye Başkanı mıdır?
Ben her şeyden önce bir partiliyim. Cumhuriyet Halk Partiliyim ve iyi bir partiliyim. Partinin uygun gördüğü her adayla çalışırım ve çalışmak durumundayım. Çünkü burada kişiler değil,partinin programları ve icraatları devreye girecektir. Partilim olan biriyle çalışmaktan da her zaman onur duyarım. Mustafa Sarıgül ile çok uyumlu bir şekilde çalışacağımıza inanıyorum.
"FARKINA VARMADIM"
Güzel olmak her zaman avantaj olmayabilir. Size nasıl yansıdı?
Ben güzelliğimin ne avantajını, ne de dezavantajını yaşamadım. Ya da yaşadıysam bile farkına varmadım.
Çok da iyi bir aşçısınız. Aşure tarifi mi istesem acaba?
5 yemek kursu bitirdim. 2 yıl Sofra Dergisinde yemek yazıları yazdım. 5 yıl da Cumhuriyet Gazetesi Pazar ekinde yazdım. Daha sonra 2 yıl kadar dinler tarihi dersi aldım.
O niye?
Meraktan.. dinler tarihini merak ettim. Sonra Osmanlı'dan günümüze siyaset dersi de aldım. Yani yemek geçmişte kaldı.
Sırada ne var peki?
Sırada Beyoğlu Belediye başkanlığı ve hizmet var.
Son olarak bir fıkra isteyeceğim. Bir Karadenizli ile sohbet edip de fıkra almamak olmaz. Sizi güldüren Karadeniz fıkrası anlatır mısınız?
"TEMEL MARANGOZHANEDE ÇALIŞIR..."
Temel marangozhanede çalışır. Testere yanlışlıkla kulağına gelir ve kulağı kopar. Çıraklar fırlayan kulağı aramaya başlarlar. En sonunda biri bulur ve getirir. Temel kulağa bakar ve; "Yok o benimki değil. Benimkinin üstünde kalem vardı" der. Çok gülerim buna.
Aynı boyutta farklı dünyalarda'
Çiçeği burnunda gelinsiniz hâlâ. Evlilik nasıl gidiyor?
Gayet iyi gidiyor. En büyük destekçilerimden biri de eşim.
Gizlice mi evlendiniz?
Aslında sadece nikah gününü gizli tuttum. Çünkü çok telefon geliyordu. Biz de çok küçük bir tören yapmak istemiştik. Hakikaten de öyle oldu. Çok yakın arkadaşlarımı çağırdığım bir yemek verdik.
Eşiniz sizden 9 yaş küçük. Yaş farkı hiç ürkütmedi mi sizi?
Hayır ürkütmedi. Çok klişe olacak belki ama, önemli olan anlaşmak. Eşim de ben de hayata aynı yerden bakıyoruz, bu da çok önemli. Ortak hayallerinizin olması, ortak değerlerinizin olması o kadar önemli ve o kadar öncelikli ki. Bunlar olduktan sonra yaşı zaten görmüyorsunuz. Biz eşimle aynı boyutta, farklı zamanlarda dünya gelmişiz. Tek şey o.
Evdeki Aylin Kotil'i merak ediyorum aslında..
Sonuçta Karadenizli bir kadın Aylin Kotil. Agresif değil. Ama Karadenizliliğin getirdiği ani parlamalarım da var tabii.