Konya'daki Fetö/pdy Çatı Davası
Konya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, 161'i tutuklu 478 kişinin yargılandığı davada sanıkların mütalaaya karşı son savunmaları devam ediyor.
Konya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, 161'i tutuklu 478 kişinin yargılandığı davada sanıkların mütalaaya karşı son savunmaları devam ediyor.
Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesince merkez Meram ilçesindeki Fatih Sultan Mehmet Spor Salonu'nda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz bazı sanıklar, sanık yakınları ile taraf avukatları katıldı.
Tutuklu sanıklardan Musa Çevik, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
Maddi imkansızlıklar nedeniyle 20 yıl önce 7-8 ay örgüte ait öğrenci evlerinde kaldığı için suçlandığını söyleyen Çevik, "Örgütle hiçbir bağlantım yoktur. Evliliğim örgüt içi bir evlilik değildir ve işimde de hiçbir destekleri olmamıştır. Evlerinde kaldığım dönemden sonra örgütte bulunmadım, bir görev veya sorumluluk almadım." ifadelerini kullandı.
Hakkında beyanda bulunan tanıklarla yüzleşme fırsatı bulamadığını belirten Çevik, şunları belirtti:
"Tanık beyanları, 'bildiğim kadarıyla, duyduğum kadarıyla' gibi soyut ifadelerden oluşuyor. Ben 14-15 sene Mecliste bilgisayar teknisyeni olarak çalıştım. Orada oturmadığım koltuk kalmadı. Meclis başkanımızdan vekillerimize kadar bilgisayarlarını ben tamir ettim. Bu işe girmeme örgütün herhangi bir katkısı olmadı. Eğer denildiği gibi örgütle 20 yılı aşkın süredir devam eden bir bağlantım olsa zaten başka bir konumda olurdum."
Çevik, gazete ve dergi aboneliğinin, Bank Asya hesabının ve örgüte ait bir dernek ya da sendikaya üyeliğinin bulunmadığını öne sürerek, "Bu da örgütle bir bağlantım olmadığının kanıtıdır. ByLock raporlarının ise çelişkili olduğunu düşünüyorum. Yaklaşık 530 ByLock girişimin 517'sinin 3 saat içerisinde olduğu belirtilmiş. Bu tespitte bir hata olduğunu düşünüyorum." dedi.
Turistik ve kültürel amaçlı seyahatler olduğunu savundu
Tutuklu sanıklardan İbrahim Coşkun da mütalaada örgüt faaliyeti kapsamında değerlendirilen gezilerinin, turistik ve kültürel amaçlı seyahatler olduğunu savundu.
Coşkun, geçmişte örgüte ait bir sivil toplum kuruluşunda çalıştığını, bunun suç teşkil ettiğini bilmediğini anlattı.
"Çalıştığım kurum o dönem terör örgütüne ait bir kurum olarak bilinmiyordu" ifadesini kullanan Coşkun, hakkında beyanda bulunan tanıkların çelişkili ifadeler kullandığını iddia etti.
Büyük bölge imamlığı yaptığı iddia edilen dönemde askerde olduğunu öne süren Coşkun, "Dolayısıyla zaman ve mekan uyuşmazlığı mevcut. Böyle bir görevde bulunmadığım anlaşılmaktadır. Ayrıca tanıkların bir kısmı da beni tanımadı. Tanıyanlar ise hiçbir zaman kendilerinden örgüt adına burs, himmet, kurban adı altında bağış toplamadığımı ve devlet aleyhine bir söylemde bulunmadığımı belirttiler." diye konuştu.
Duruşma, sanık savunmalarının alınmasıyla öğleden sonra devam edecek.