Kont Drakula"Nın Hapsedildiği Kaledeki Onarım Çalışmaları
Roman ve filmlere konu olan "Kont Drakula" karakterinin esin kaynağı Eflak Voyvodası III. Vlad'ın esir tutulduğu rivayet edilen Tokat Kalesi'ndeki onarım çalışmaları sürüyor.
Roman ve filmlere konu olan "Kont Drakula" karakterinin esin kaynağı Eflak Voyvodası III. Vlad'ın esir tutulduğu rivayet edilen Tokat Kalesi'ndeki onarım çalışmaları sürüyor.
Tokat Valisi Ömer Toraman, Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, İl Genel Meclis Başkanı Adem Dizer ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Adem Çakır ile kalede incelemelerde bulunarak çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı.
Burada gazetecilerle kahvaltıda bir araya gelen Vali Toraman, Tokat Kalesi'nde bulunan Ceylan Yolu'ndaki kazı çalışmalarının 2015 yılında başladığını hatırlattı.
Tokat'ın kadim bir şehir olduğuna işaret eden Toraman,"Buna ilişkin emarelerin bulunduğu bir şehir. Bunlardan bir tanesi ve başta geleni Tokat Kalesi. Kale fonksiyonunun önem taşıdığı dönemlerde Tokat Kalesi ihtişamı ile nam salmış bir kale. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kalede bir dizi kazı çalışmaları yapılmış. " dedi.
Geçmişte kale surlarının tahrip edildiğini belirten Toraman, şöyle konuştu:
"Günümüze ulaşan kalelerin sağlamlaştırması için çalışmalar yürütülüyor. Şu anda kale surlarının restorasyonu ve sağlamlaştırma yönelik projelendirme çalışmalarının son aşamasına gelinmiştir. Kale surlarının sağlamlaştırılması projesi yetkili mercilerce tasdik edildikten sonra surları güçlendirme aşamasına geçilmiş olacak. Hedefimiz inşallah kale surlarının sağlamlaştırılması ve onarımı safhası."
İl Kültür ve Turizm Müdürü Adem Çakır da "Kalelerin bir bölümü cezaevi olarak kullanılmış. Kont Drakula'nın bu zindana atılması mümkün." diye konuştu.
Tokat Kalesi
Milattan sonra 5-6. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Tokat Kalesi'nin en eski yerleşimcileri, Komana Pontika'dan göçen Hristiyanlar oldu. İnşasının ardından uzun yıllar Doğu Roma İmparatorluğu'nun elinde kalan, 1074 yılında Danişmend Gazi tarafından ele geçirilen kale, Büyük Selçuklu Devleti'nin ardından Osmanlı Devleti'nin hakimiyetine geçti.
Surları, kesme taş ve moloz kullanılıp kademeli şekilde kaya kütlelerine oturtularak yapılan kalenin kuzey ve güney yönündeki duvarları, depremlerin de etkisiyle büyük ölçüde yıkılmış durumda. Bu yönde sadece bir burç ve ana kaya üzerindeki surlar görülebiliyor.