Kont Drakula"Nın Hapsedildiği Kaledeki Ceylan Yoluna "Su Engeli"
Roman ve filmlere konu olan "Kont Drakula" karakterinin esin kaynağı Eflak Voyvodası III. Vlad'ın esir tutulduğu rivayet edilen Tokat Kalesi'ndeki Ceylan yolunda su çıkması nedeniyle kazı çalışmaları güçlükle ilerliyor.
EKBER TÜRKOĞLU - Roman ve filmlere konu olan "Kont Drakula" karakterinin esin kaynağı Eflak Voyvodası III. Vlad'ın esir tutulduğu rivayet edilen Tokat Kalesi'ndeki Ceylan yolunda su çıkması nedeniyle kazı çalışmaları güçlükle ilerliyor.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Adem Çakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tokat Kalesi'nin Bizans döneminde yapıldığını, en önemli özelliği şehir merkezinde bulunması olan kalenin 300 yıl boyunca cezaevi olarak kullanıldığını söyledi.
Kaledeki yolla ilgili kazı çalışmalarına başladıklarını ifade eden Çakır, "Ceylan yolu merdivenli tünel. Bu tür kalelerin bir çoğunda buna benze yapılar var. Biz Ceylan yolunda yaptığımız kazı çalışmasında buranın 'dehliz mi?' ona karar veremiyoruz. Çünkü kale eteğinde ciddi yapılaşma var. Benim tahminim su yataklarının değişmiş olabilir. Behzat deresi ve Yeşilırmağın şişmesinden dolayı bölgede ciddi zemin yükselmesi söz konusu." dedi.
Ceylan yolundaki kazıda yaklaşık 150 metreye ulaştıklarını anlatan Çakır, şöyle konuştu:
"Tahminen kalenin eteğindeki evlerin altına ulaşmış olmalıyız. Kazı yaptığımız ceylan yolunda en büyük sorun su çıkması, dolayısıyla kazı işi zorlaştı. Ciddi zorluklar gösteriyor. Hem toprak hem su çıkarmak ciddi sıkıntı. Su motoru ile çekmek mümkün değil. Gerekli çalışmayı yaptırdık. Oda çok ciddi bir maliyeti var. Kazı sezonun sonunda kazı çalışmasını durdurabiliriz. Orada kazı çalışması bitmeden kalenin diğer işlerine maalesef bakılamıyor."
Çakır, Tokat kalesinde Eylül ayında bir filmin çekimine başlanacağını sözlerine ekledi.
- Tokat Kalesi
Kaynaklara göre, milattan sonra 5-6. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Tokat Kalesi'nin en eski yerleşimcileri, Komana Pontika'dan göçen Hristiyanlar oldu. İnşasının ardından uzun yıllar Doğu Roma İmparatorluğu'nun elinde kalan, 1074 yılında Danişmend Gazi tarafından ele geçirilen kale, Büyük Selçuklu Devleti'nin ardından Osmanlı Devleti'nin hakimiyetine geçti.
Surları, kesme taş ve moloz kullanılıp kademeli şekilde kaya kütlelerine oturtularak yapılan kalenin kuzey ve güney yönündeki duvarları, depremlerin de etkisiyle büyük ölçüde yıkılmış durumda. Bu yönde sadece bir burç ve ana kaya üzerindeki surlar görülebiliyor.