Köln'deki Bombalı Saldırının 10. Yıl Dönümü
Almanya Adalet Bakanı Maas: “Alman devletinin yıllarca kendi saygın vatandaşlarını koruyamadığı için utanç duyuyorum” Spiegel Dergisi eski genel yayın yönetmeni Stefan Aust: “Anayasa Koruma Teşkilatı için muhbir olarak çalışan kişilerin dosyaları yok edildi"
Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün işlediği ırkçı cinayetlerle ilgili, "Alman devletinin yıllarca kendi saygın vatandaşlarını koruyamadığı için utanç duyuyorum" dedi.
Köln'deki bombalı saldırının 10. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen sempozyumda konuşan Maas, cinayetlerin aydınlatılmasında ve terör örgütü üyelerinin yakalanmasında güvenlik güçlerinin eksiklikleri olduğunu belirterek, tek bir yönde çalışma yapıldığını, öldürülenlerin çevresinde suçluların arandığını ve bu şekilde güvenlik güçlerinin hatalı davrandığını söyledi.
Birçok güvenlik birimini NSU terör örgütünün peşinde olduğunu belirten Maas, aşırı sağ ve muhabirlerle ilgili dosyaların bazı güvenlik birimlerinde imha edilmesini eleştirerek, bunun kamuoyunda bir şeylerin saklanması olarak algılandığını bildirdi.
Keup Caddesi'ndeki bombalı saldırıda yaralanan Abdullah Özkan, "Bir konser için Münih'e gidiyordum ve Köln'de mola yaptık. Keup Caddesi'nde berbere girmiştim. Çıkmak için kapıyı açtığımda patlama meydana geldi" diyerek o gün yaşadıklarını anlattı.
Patlama sonrasındaki 20 saniyede ne olduğunu dile getiren Özkan, "1 dakika boyunca sessizlik oldu. Yaralandığımı dükkandan dışarı çıkınca fark ettim. Boğazıma çivi saplanmıştı. Çiviyi kendi ellerimle çıkardım" dedi.
Hastaneye gittikten sonra ifade vermesi için polis tarafından geri çağrıldığını belirten Özkan, olayın muhtemelen Türk-Kürt çatışması olabileceği yönünde soruların kendisine sorulduğunu kaydetti. Abdullah Özkan, "Polis 6-7 saat ifademi aldı. İç çamaşırıma kadar soyunmak zorunda kaldım ve saatlerce bekledim. Ardından DNA testi için örnek almak istediler" diyerek yaşadıklarını dinleyicilerle paylaştı.
- "Münih'teki davada tüm gerçekleri öğrenemeyeceğiz"
Terör örgütü NSU üyelerince öldürülenlerin yakınlarının avukatı Mehmet Daimagüler ise güvenlik güçlerinin çalışma yöntemini eleştirerek, "Suçlular Neonaziler olmasın diye düşündüler. Tanıkların sorgulamasında bu kişilerin yabancı görünümlü olup olmadığı soruldu" diye konuştu.
Güvenlik güçlerinin Romanları, Kürtleri ve Türkleri suçlu kategorisine aldığını ve buna göre çalışma yaptığını vurgulayan Daimagüler, "Baden-Württemberg eyaleti bir rapor hazırladı ve cinayetlerin işleniş tarzlarını namus cinayetine benzetti. Almanların bu tarz cinayet işlemediği kanaatinde oldular" dedi.
Başbakan Angela Merkel'in olaylarla ilgili yaptığı konuşmaya da değinen Daimagüler, "Konuşmasında bir kez olsa bile öldürülenlerin Müslüman veya Türk olduğunu dile getirmedi. Ancak o kişilerin hemen hemen hepsi Müslüman veya Türk olduğu için öldürüldü" şeklinde konuştu.
Mehmet Daimagüler, geçmişteki olayların bugün yeniden tekrarlanma ihtimalinin olduğuna dikkati çekerek, "Münih'teki davada tüm gerçekleri öğrenemeyeceğiz. Çünkü önemli dosyalar imha edildi" ifadesini kullandı.
Daimagüler, cinayetlerle ilgili istihbarat görevlisi Andreas T'nin rolünün hala aydınlatılamadığını ve davada sanık olan Neonazi Ralf Wohlleben'in ise mahkemeyi kendinden emin şekilde izlediğini kaydetti.
"Bunu yeniden oluşturmak imkansız"
Spiegel Dergisi eski genel yayın yönetmeni Stefan Aust ise 210 dosyanın Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından imha edildiğini hatırlatarak, "Anayasa Koruma Teşkilatı için muhbir olarak çalışan kişilerin dosyaları yok edildi. Bunu yeniden oluşturmak imkansız" ifadesini kullandı. Aust, dosyaların imha edilmesinin tesadüf olmadığını iddia ederek, Alman devletinin bu olayın bağlantılarından haberdar olduğunu vurguladı.
Dosyaların sistematik olarak yok edildiğini ileri süren Aust, Anayasa Koruma Teşkilatı'nın aşırı sağcı gruplarla ilgili çok fazla bilgiye sahip olduğunu belirterek, "Keup Caddesi'nde yapılan bombalı saldırının, NSU cinayetleri ile bağlantılı olduğu şüphesine sahiptiler" dedi.
Merkezi Köln'de bulunan Anayasa Koruma Teşkilatı'nın kapatılmasını talep eden Aust, Berlin'de olan bölümün de yeniden yapılandırılması gerektiğini kaydetti.
Cinayetlerde kullanılan Cessna tipi silahın önemine işaret eden Aust, "Anayasa Koruma Teşkilatı bombalı saldırının yapılmasından 4 hafta sonra Uwe Böhnhart ve Uwe Mundlos'un ismini öğrenmişti. Polis görevini yapsaydı ve olaylarda kullanılan silahı araştırsaydı, o zaman saldırganları bulabilirdi" şeklinde konuştu. - Nordrhein-Westfalen