Kocaeli Yargıtay'ın Tecavüzle Suçlanan Işadamı Için Verilen Cezayı Bozmasına Tepki
Kocaeli'nin Gebze İlçesi'nde, 8 yıl önce evine götürdüğü S.D.'ye tecavüzle suçlanarak 13 yıl hapis cezasına çarptırılan işadamı A.A. Yargıtay'ın kararı bozması üzerine yeniden yargılanmaya başladı.
Kocaeli'nin Gebze İlçesi'nde, 8 yıl önce evine götürdüğü S.D.'ye tecavüzle suçlanarak 13 yıl hapis cezasına çarptırılan işadamı A.A. Yargıtay'ın kararı bozması üzerine yeniden yargılanmaya başladı. S.D'nin avukatı Perihan Meşeli, Yargıtay'ın tecavüzden sonra birlikte kahvaltı yapmalarını, darp ve cebir izi olmaması nedeniyle kararı bozduğunu belirterek, "Daha önce bakire olduğu, bu tarz saldırılara dair tüm darp emarelerine rastlandığı ve ruh sağlığının bozulduğuna dair raporlar çıktı. Buna rağmen Yargıtay kararı bunlara değinmedi. Yargı, erkek yargı. Yargı kadın beyanını sorguluyor ve rıza varmış gibi gösteriyor" dedi.
2009 yılında meydana gelen olayda işadamı A.A. iddiaya göre İstanbul'da bir yemekte tanıştığı S.D.'yi Gebze'de bulunan evine getirirken, burada tehdit ederek tecavüz etti. S.D.'nin şikayeti üzerine yargılanan A.A. 13 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesi cezanın infazını hükümlünün kaçma şüphesi olmadığı gerekçesiyle Yargıtay'dan gelecek karar sonrasına bıraktı. Yargıtay'ın kararı bozmasının ardından dava yeniden Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 32 yaşındaki S.D'ye Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu avukatlarıyla destek verdi. Duruşmada S.D.'yi avukatlar Perihan Meşeli, Meriç Eyüboğlu ve Mevhibe Canan Arın savundu. Duruşmada ağlayarak savunmada bulunan S.D. nasıl tehdit edildiği, ertesi gün neden kahvaltı yaptıklarının sorulması üzerine, "Tamamen savunmasız şekilde bıraktı. Eşyalarımı ve telefonumu aldı. Kendisine bana dokunmamasını söyledim. Sonrasında mutfağa yöneldi. 'Bıçakla mı öldüreyim, silahla mı öldüreyim?' diye beni tehdit etti. Tek isteğim kendisinin elinden kurtulmaktı. Aç olduğumu söyledim. Sanık her şeyi planlı programlı yapmış. Kahvaltıyı yapacak durumda değildim. Ben gerekli cezayı almasını istiyorum" dedi.
S.D'nin avukatı Mevhibe Canan Arın ise, "Yargıtay kararı hayatın olağan akışına aykırıdır. Zira hiçbir kadın arabasına bindiği bir şahısla ilgili olarak arabasına bindiği şahsın kendisine tecavüz edeceğini bekleyip de binmez. Ayrıca yine hayatın olağan akışına göre ilk defa arabasına bindiği şahsın evinde kalmak için onun evine gitme teklifinde bulunmaz. Olayın mahiyeti gereği tanığın olması mümkün değildir. Dört duvar arasında cereyan eden bu olayda mağdurun beyanlarının aksine dair de bir delil yoktur. Biz bu nedenle Yargıtay bozma ilamına uyulmamasını talep ediyoruz" dedi.
Avukat Meriç Eyüpoğlu ise sanığın tutuklanmasını talep ederek, bildirdikleri tanıkları tehdit etme ve kaçma imkanının söz konusu olduğunu belirtti. Mahkeme, adli tıp raporunun beklenilmesine, tanıklarının dinlenmesi amacıyla ileri bir tarihe ertelendi.
YARGI KADIN BEYANINI SORGULUYOR, RIZA VARMIŞ GİBİ GÖSTERİYOR
Duruşma sonrası adliye önünde Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu adına açıklamada bulunan avukat Perihan Meşeli, "Gebze'nin çok tanınmış ünlü bir ismi bir iş adamı tarafından 2009 yılında bir akşam yemeğinde tanışmışlar ve daha sonra eve gitmek isteyen müvekkilimi eve bırakmak için güven telkin etmek suretiyle arabasına almış ve sonrasında Gebze'ye getirmiş, olanlar da daha sonrasında olmuş. Bu şahıs bu evi de ikametgah olarak kullanmamaktadır. Hafta da bir bu eve gelmektedir. Olay şöyle, sanık evde müvekkilime 'seni bıçakla mı öldüreyim, silahla mı öldüreyim?' demek suretiyle müvekkilimi kıyafetlerini zorla çıkarmaya başlıyor. O güne kadar daha önce cinsel ilişkiye girmediğini, bakire olduğunu kendisine acımasını istediğini söylüyor. Fakat bu şahıs cinsel saldırısına devam ediyor. Vajinal ve anal yoldan sabaha kadar tecavüz ediyor ve onu öldürmekle tehdit ediyor. Sonrasında ise dava açılmış ve sonrasında bu şahıs ceza alıyor. Fakat Yargıtay tecavüzden sonra sabah kahvaltısını birlikte yapmalarını ve darp ve cebir izi olmadığı nedeniyle bu kararı bozdu. Biz şunu biliyoruz, kadın bir an önce evden çıkmak, hayatını kurtarmak için ona normal davranarak elinden kurtulmak istemiş, fakat bu kişi hala seni denize atarım, öldürürüm demek suretiyle kadını tehdit etmiş, şikayet edersen birine söylersen seni öldürürüm demiş ve hemen ertesi günü müvekkilim şikayetçi olmuş. Tüm raporları alındı, daha önce bakire olduğu ve bu tarz saldırılara dair tüm darp emarelerine rastlandığı ve ruh sağlığının bozulduğuna dair raporlar çıktı. Buna rağmen Yargıtay kararı bunlara değinmedi. Bazı tanıklar dinlenmemiş durumda. Bugün de buraya aslında gelmemizin sebebi Özgecan cinayetine nasıl hepimiz üzülüyorsak, tamamen öldüğü için aslında, ölmeseydi, hayatını kurtarmaya çalışsaydı o adam hiç içeri girmeyecekti, yargının iki yüzlülüğünü göstermek için buraya geldik. Biz biliyoruz ki tecavüz olaylarında iki kişinin haricinde hiçbir tanık olamaz. Yargı, erkek yargı diyoruz biz buna. Yargı kadın beyanını sorguluyor ve rıza varmış gibi gösteriyor"