Kocaeli Ömer Tuğrul Inançer: Kendini Müslüman Zannedenlerimiz Kendilerine Feminist Diyorlar
Ömer Tuğrul İnançer: Kendini Müslüman zannedenlerimiz kendilerine feminist diyorlarYAZAR Ömer Tuğrul İnançer feministleri eleştirerek, "Feministmiş, cennet ananın ayağının altında.
Ömer Tuğrul İnançer : Kendini Müslüman zannedenlerimiz kendilerine feminist diyorlar
YAZAR Ömer Tuğrul İnançer feministleri eleştirerek, "Feministmiş, cennet ananın ayağının altında. Evde çocuklara hediye aldığın zaman evvela kız çocuğununkini ver, sonra erkek çocuğununkini ver diyen peygamber, mübarek sülalesi kızından yürüyen bir peygamber ama bizim kendini Müslüman zannedenlerimiz kendilerine feminist diyorlar. Müslüman ol yeter hıyar" dedi.
Yazar Ömer Tuğrul İnançer, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği Kocaeli Kitap Fuarı'nda "Okumak" konulu söyleyişiye katıldı. Batı öğretim sisteminden kaynaklanan çok büyük yanlışlık içinde olduğumuz belirten İnançer, "Özellikle mezuniyet tezlerinden başlayan sonra yüksek lisans tezleri, doktora tezleri, doçentlik, profesörlük tezleri de aynı şey var. Yaptığın araştırmanın kaynaklarını göstermek yani Ahmet bunu dedi, Mehmet bunu dedi, Hasan, Hüseyin, Ali, Zeynep bunları dedi. Bunların dediğini birleştiriyorum o dediklerini de sonra koca kitap haline getiriyorum. Sonuna da bir iki sayfalık değerlendirme diye bir eften püften bir şey yazıyorum. Oluyorum sana doktor. Yani tabip manasında değil, konunun doktorasını yapmış. Peki kardeşim bunların Ahmet'in Mehmet'in Hasan'ın Hüseyin'in Halil'in Veli'nin Zeynel'in dediklerinden mana sen ne diyorsun? O yok, Ali'nin dediğini Veli'ye, Hasan'ın dediğini Hüseyin'e, Ayşe'nin dediğini Fatma'ya, Ahmet'in dediğini aktarmaya ilim demek haline geldi. İlim bu değildir. İlim kelime manası itibariyle bir kere o bilim denen saçma kelimeyi kullanmayın. Ne demek bilim uydur uydur ipe diz, dayanağı yok kökü yok" dedi.
MEDENİYETSİZ CAHİL HAK YİYEN İNSANLARI BİZE İLERİ DİYE KAKALADILAR
İlmin kökünün olduğunu ifade eden İnançer, konuşmasına şöyle devam etti: "İlmin bir kökü var. İlim alametten gelir, ilim sahibi olan alim bir konuyu ortaya attığında o konunun alametine yani deliline sahip olan demektir. Dolayısıyla evvela bu alamet sahibi olacak sonra kişinin bir problemini çözecek. Çözmüyorlar ki, ekran maymunları çıkıyorlar hepimizin aklına bir düşünce sokuyorlar, bir şüphe sokuyorlar. Zaten okumak, yazmak, öğrenmek meraklısı olan bir toplum değiliz. Sonra efendim o hoca öyle diyor, bu hoca böyle diyor ben şaşırdım. Niye şaşırıyorsun? Sen o hocaların parmağında oyuncak mısın veya ipin onlara bağlı kukla mısın, niye tetkik etmiyorsun? Ben anlamam, niye anlamazsın daha fazla para kazanayım yabancı dil tazminatı alayım sonra belki bir fırsat bulursam sanki b.. var gibi Avrupa'ya kaçayım, medeniyetsiz cahil hak yiyen insanları bize ileri diye kakaladılar. Farkındasınız değil mi? Fevkalade cahillerdir. Efendim bilimleri onlar yapmış, yalan. 1850'li yıllara kadar bütün Avrupa'da Amerika'yı geç zaten oradan buradan toplama şunun bunun çocuklarından ibaret bir toplum. Tıp öğrenimi bir tek kitapla yapılırdı İbni Sina hazretlerinin El Kanun Fi't-Tıp isimli kitabı"
MÜSLÜMAN OL YETER HIYAR
İnançer emek sahibine emeğini teri kurumadan ödemenin kapitalizm ve sosyalizmin usulü değil, Müslümanlığın usulü olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Var mı ha bir şey diyecek adam? Emekmiş, Müslümanlığı bilsen emek peşinde mi koşarsın? Çünkü emeği ödenir. Yorgun haliyle teri kurumadan ücretin ödenmesi hakkı kimseye geçirmez, bunun için böyle tavsiye eden, buyuran peygamberin ümmeti komünist olması, sosyalist olması mümkün mü? Müslüman değiliz de onun için oluyoruz böyle şeyler. Feministmiş, cennet ananın ayağının altında. Evde çocuklara hediye aldığın zaman evvela kız çocuğununkini ver, sonra erkek çocuğununkini ver diyen peygamber, mübarek sülalesi kızından yürüyen bir peygamber ama bizim kendini Müslüman zannedenlerimiz kendilerine feminist diyorlar. Müslüman ol yeter hıyar. Bunları da bilmek için yine kitap okumak gerekmez. Çünkü bizim bugünkü eğitim sistemimiz denilen ucube sadece dışarıdan bir alınan taklittir. Ne yazık ki bu taklit tanzimatla beraber başlamış ve hala devam eden bir rezillik halindedir"