Haberler
İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Karın vurduğu Malatya'da 787 vatandaş misafirhanelere yerleştirildi, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

Bir şehir kabusu yaşıyor! 787 kişi kurtarıldı, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

CHP'li Karabat'tan gündem yaratacak iddia: 200 TL'ye tüm kimlik bilgileriniz satılık

CHP'li isim video paylaşıp skandal bir iddiada bulundu

Görüntü Türkiye'den! Yolun ortasında donan at, kaskatı kesildi

At donduran soğuk

Koaceli Clinton'un Burnunu Sıkan 'Erkan Bebek', Ev Sözünün Yerine Getirilmesini Bekliyor

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Clinton'un burnunu sıkan 'Erkan bebek', ev sözünün yerine getirilmesini bekliyor17 Ağustos Depremi'nin ardından İzmit'te ziyaret ettiği çadır kentte ABD Başkanı Bill Clinton'un kucağına aldığı sırada burnunu sıkan 'Erkan Bebek' 18 yaşına ulaştı.

Clinton'un burnunu sıkan 'Erkan bebek', ev sözünün yerine getirilmesini bekliyor

17 Ağustos Depremi'nin ardından İzmit'te ziyaret ettiği çadır kentte ABD Başkanı Bill Clinton'un kucağına aldığı sırada burnunu sıkan 'Erkan Bebek' 18 yaşına ulaştı. Erkan Işık, 2009 yılında Clinton ile İstanbul'da görüştüğünü, burada kendisine İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Kadir Topbaş tarafından ev sözü verildiğini belirterek, verilen sözün geç de olsa yerine getirilmesini istedi.

Yüzyılın felaketi olarak nitelendirilen 17 Ağustos Depremi'nde çadır kenti ziyaret eden ABD Başkanı Bill Clinton'un kucağına alıp sevdiği sırada burnunu sıkmasıyla 'Erkan bebek' olarak tanınan Erkan Işık, Sabancı Teknik ve Anadolu Meslek Lisesi Bilgisayar Bileşim Teknolojileri Bölümü 12'nci sınıf öğrencisi olarak eğitimine devam ederken, aile bütçesine katkı sağlamak amacıyla boş zamanlarında garsonluk yapıyor. Depremin üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen hayatlarında hiçbir şeyin değişmediğini söyleyen Erkan Işık, Hayatımızda hiçbir şey değişmedi. Depremin üzerinden 18 yıl geçti ve hayatıma devam ediyorum. Bir restoranda garsonluk yapıyorum. Aynı zamanda lise eğitimime devam ediyorum. Üniversitede edebiyata yakın bir bölüm ya da radyo sinema tarzı bir bölüm seçmeyi düşünüyorum. Üniversiteyi de Kadir Has Üniversitesi'nde okuyacağım inşallah. Merhum işadamı Kadir Has verdiği sözlerin hepsini tuttu. Allah razı olsun ondan. Benim eğitimime destek verme sözü vermişti. Bu desteği de hep gördüm Kadir Has'tan. Ayrıca üniversite sözü de vermişti. Vakıf beni her sene arar. İnşallah üniversiteyi de okuyacağım. Eğitim hayatımı takip ediyorlar dedi.

EV SÖZÜNÜ TUTMADILAR

2009 yılında Clinton'un ziyareti sırasında kendilerine verilen ev sözünün yerine getirilmesini isteyen Erkan Işık, Clinton, İstanbul'a geldi. Orada sahnede görüştük, bu zaten hem gazetelerde hem de televizyonlarda gündeme geldi. Daha sonra beni özel odaya almak istediğini söyledi. Sonra odaya geçtik. Tercüman aracılığıyla odada sohbet ettik. Orada yanımızda dönemin belediye başkanı da vardı. Kadir Topbaş, Clinton'a 'Ben Erkan'a ev vermek istiyorum' dedi. Clinton da, 'Bunu bana değil Erkan'ın ailesine söyle' gibi bir çıkış yaptı. Kadir Topbaş, Clinton'ın yanında bize karşı aynı şeyi söyledi. Aradan 5 yıl geçti, 'Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı'nı arayacağız ve oradan size veya buradan size bir konut ayarlanacak. Erkan'a biz söz verdik' dediler. Ben bu sözün tutulmasını gerçekten istiyorum. Bizim ihtiyacımız var. Ben de bunu talep etmemiştim zaten, o kendisi bana söz verdi. Bu sözünü tutmasını isterim. Aradan 7 yıl kadar bir süre geçti. Danışmanı ile bir konuşması var diye biliyorum babamın sosyal medya üzerinden galiba. Bir de buraya birkaç kişi gelip bilgilerimizi aldılar, fakat sonra bir daha kimse uğramadı diye konuştu.

Erkan kirada oturduklarını belirterek, Harçlığımı çıkarmak için çalışıyorum. Bir yandan üniversiteye hazırlanıyorum. 4 kardeşiz ve ailemin bana para verip başka bir şehirde okutmaya durumu yok dedi.

Koaceli Clinton'un Burnunu Sıkan 'Erkan Bebek', Ev Sözünün Yerine Getirilmesini Bekliyor
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title