Kmü'de Mehmet Akif Ersoy ve İstikyal Marşı Konferansı
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Edebiyat Fakültesi tarafından "Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı" konulu konferans düzenlendi.
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Edebiyat Fakültesi tarafından "Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı" konulu konferans düzenlendi.
KMÜ Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mert Öksüz, konferansın ilk kısmında Mehmet Akif ve Safahat üzerinde dururken, ikinci kısımda İstiklal Marşının niteliği ve değerinden söz etti.
Mehmet Akif'in Osmanlı mülküne odaklı, tüm Müslümanların dertlerini, sorunlarını, direnişini ve diriliş umudunu içeren bir medeniyet şiiri yazdığını ifade eden Öksüz, "Mehmet Akif, yalnız ülkemizde değil, tüm İslam ülkelerinde tanıtılması gereken evrensel bir şairdir. Çünkü onun işaret ettiği sorunlar, tüm Müslüman toplumların sorunlarıdır ve önerdiği çareler, bütün İslam coğrafyasını ilgilendirir" dedi.
Bu topraklarda 1908'den 1923'e kadar dünyanın en karışık ve zorlu 15 yılının yaşandığını belirten Öksüz "Halk, 15 yıl içinde mutlakiyet, meşrutiyet ve cumhuriyet olmak üzere üç farklı rejimi gördü. Bu rejim değişikliklerinin arka planındaysa Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yaşandı. Söz konusu 15 yılda yaşananlar, yok edilmek istenen bir medeniyetin ve milletin direnişiydi. Safahat da bu direnişin hem acı, hem de en cesur hikayesidir. İstiklal Marşı ise Safahat'ın özüdür" şeklinde konuştu.
Konuşmasında İstiklal Marşının yazılma sürecinden de bahseden Öksüz, şunları kaydetti:
"1920'de milli bir marşın yazılması için ülke çapında bir yarışma açıldı. Birinci olan esere 500 lira mükafat verileceği ilan edildi. Mehmet Akif, milli marşın sözlerinin ısmarlama olamayacağını düşündüğünden ve maddi menfaat karşılığında böylesine önemli bir marşın yazılmasına sıcak bakmadığı için yarışmaya başlangıçta katılmadı. Akif iç dünyasına çekilerek 1921'in Şubat ayında şiirini tamamladı. Yarışmaya katılan şiirler arasından yedi şiir, bir heyet tarafından belirlendi. İstiklal Marşı, Millet Meclisi milletvekillerinin heyecanlı alkışlarıyla 12 Mart 1921 cumartesi günü oy çokluğuyla milli marşımız olarak kabul edildi. Akif marş için konan 500 lira ödülü ise almadı. İstiklal Marşımızın diğer milletlerin marşlarıyla karşılaştırıldığında farklı bir özellik taşır. Ünlü Azeri şair Bahtiyar Vahapzade ' Birçok milletin İstiklal Marşını okudum ama Türkiye'nin İstiklal Marşı gibisini görmedim. Bu marş ilahi bir ilham ve yardımla yazılmış olmalı' demiştir. Mehmet Akif bir söyleşide 'İstiklal Marşını nasıl yazdınız' sorusuna 'İstiklal Marşı ümit ve imanla yazılır, imanım olmasaydı nasıl yazabilirdim' şeklinde cevap vermiştir."