Kktc, İslam Ülkeleri ve Türk Cumhuriyetlerinden Daha Fazla Destek Bekliyor
KKTC Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Ertuğ: "İslam ülkeleri ve Türk cumhuriyetleri bizi tanırsa reddetmeyiz, bu çok önemli bir adım olur" "AB Rum tarafını gerçekten çözüme teşvik etmek istiyorsa 2004 yılında aldığı 'KKTC'ye izolasyonları kaldırma' kararını uygulamaya koymalı"
Feyzullah Yarımbaş - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun Özel Temsilcisi Osman Ertuğ, İslam ülkeleri ve Türk cumhuriyetlerinin KKTC'nin bağımsızlığını tanımalarının çok önemli bir adım olacağını söyledi.
AA'ye konuşan Ertuğ, 3 ay içinde başlaması planlanan Kıbrıs'ta kapsamlı çözüm müzakerelerinin öncekiler gibi sonuçsuz kalmaması gerektiğini belirtti.
Osman Ertuğ, "Sadece masaya gelmek meseleyi çözmüyor. Bu nedenle Kıbrıs Türk tarafı olarak müzakereler için bir yol haritası çizilmesi gerektiğini ısrarla söylüyoruz. Bu yol haritasında müzakerelerin kaldığı yerden devam etmesi, takvim belirlenmesi, al-ver müzakerelerinin yapılması ve bu sürecin ilerlemiş noktasında garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin de katılımıyla görüşmelerin 5'li formata dönüştürülmesi ve sonuçlandırılması gerekiyor" dedi.
Kıbrıs'ta çözümsüzlükten en çok zararı Türk tarafının gördüğünü, ambargolar ve izolasyonlar altında mağdur edildiklerini kaydeden Ertuğ, AB yetkilileriyle yaptıkları görüşmelerde "izolasyonlar bir insanlık ayıbı" sözünü sıkça duyduklarını fakat devamında somut adımlar göremediklerini anlattı. Büyükelçi Ertuğ, AB'nin Rum tarafını gerçekten çözüme teşvik etmek istiyorsa 2004 yılında aldığı KKTC'ye izolasyonları kaldırma kararını uygulamaya koyması gerektiğini vurguladı.
Ertuğ, "AB'den bize uzanan bir el var ama yetersiz, çok daha fazlası yapılmalı. AB'ye 'gidin kendi üyeniz olan Rum tarafına baskı uygulayın, cezalandırın' demiyoruz. 'Onları çözüme teşvik edin' diyoruz ama biliyoruz ki bunu yapmazlar. Üye aldıktan sonra Rumlar'a yapacakları baskı netice vermeyecektir. AB bundan ziyade bizimle ilişkilerini nasıl daha ileriye götürebilir, bu mesajı veriyoruz" dedi.
Ertuğ, AB'nin bir değerler birliği olduğu iddiasına rağmen menfaatleriyle çeliştiğinde kendi değerlerine sadık kalmadığını, Kıbrıslı Türklere "çifte standart" uyguladığını ve Mısır örneğinde görüldüğü gibi çıkarlarıyla çelişince "darbeye darbe diyemediğini" anlattı.
"Rumlar sorunu karmaşıklaştırıyor"
Rum kesiminin ise AB üyesi olmasına rağmen hiçbir ilkesinin olmadığını belirten Ertuğ, Rumlar'ın Rusya ve Fransa'yla üs pazarlığına ve İsrail'le askeri işbirliğine girerek sorunu daha da karmaşık hale getirdiğini söyledi. Osman Ertuğ, "Bu küçük ada üzerinde aktörler ne kadar çoğalırsa çözüm o kadar zorlaşır" tespitinde bulundu.
Rum yönetiminin müzakerelere hazırlıksız ve isteksiz olmasını örtmek için Maraş konusunu gündeme getirdiğini ve muhatabı Türkiye'ymiş gibi davranarak KKTC'yi marjinalleştirmeye çalıştığını kaydeden Ertuğ, bu dönemde Rum tarafında, 1960 anayasasına göre resmi lisanlardan biri olan Türkçe'nin yasaklanmasının çok menfi bir işaret olduğunu dile getirdi.
Büyükelçi Ertuğ, "Kimsenin bu konuda 5 yıl, 10 yıl daha müzakere etmeye takati yoktur. Masada yeterince zaman harcadık, artık sonuç almak istiyoruz. Karşı taraf oyalamak isterse o zaman kendilerini bu oyunda yanlız bulacaklardır" şeklinde konuştu.
Osman Ertuğ, "Rum tarafı çözüme ilgi duymuyorsa, egemenliği paylaşmak istemiyorsa 'o zaman gelin iki devletli çözümü tartışalım' demiş oluyor" yorumunda bulundu.
"Tanınma bir haktır"
Parçası oldukları Türk ve İslam dünyasından daha fazla destek beklediklerini kaydeden Ertuğ, "Bizi tanırlarsa reddetmeyiz, çok önemli bir adım olur. Kapsamlı çözüm müzakereleri yürüttüğümüz için (tanınma konusunda) yoğun bir kampanya içine girmedik. Bu yönde bir kampanya başlatmanın karşı tarafça istismar edileceğini biliyoruz ama bu durum sürüp gidemez. Bizim tanınmamız bir haktır, her ülke tanınmayı ister. 1983'te ismimizi koyduk, tabii ki tanınma istiyoruz" dedi.
Ertuğ, Rum tarafının müzakerelerde zamana oynamaya devam etmesi halinde tavır değişikliğine giderek "KKTC'nin uluslararası camia içinde hakettiği yeri alması için her türlü çabayı göstereceklerini" vurguladı. - Brüksel