KKTC'de Erenköy Direnişi'nin 61'inci yıl dönümü için anma töreni düzenlendi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) Kıbrıs Türk mücadele tarihinde önemli yeri olan Erenköy Direnişi'nin 61'inci yılında, Erenköy Şehitliği'nde tören düzenlendi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) Kıbrıs Türk mücadele tarihinde önemli yeri olan Erenköy Direnişi'nin 61'inci yılında, Erenköy Şehitliği'nde tören düzenlendi.
Erenköy Direnişi'nin 61'inci yılında, direnişte şehit düşenleri anmak için düzenlenen programa, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Yenierenköy-Karpaz Belediye Başkanı Hamit Bakırcı ve Erenköy Mücahitler Derneği Başkanı Ahmet Yıldırım katıldı.
Cumhurbaşkanı Tatar törende yaptığı konuşmada, Erenköy'de verilen mücadelenin ve yapılan kahramanlığın Kıbrıs Türk tarihinde altın harflerle yer aldığını belirtti.
Tatar, Erenköy'ün o dönemde Türkiye ile tek bağlantı noktası olması nedeniyle Rum saldırılarının hedefi haline geldiğini söyledi.
Türk Mukavemet Teşkilatı'nın liderliğinde halkın kadın, erkek, genç, yaşlı demeden büyük bir cesaretle varlığını koruduğunu ifade eden Tatar, bu mücadelenin adadaki direniş ruhunu güçlendirdiğini vurguladı.
"Bereketçiler ve Erenköy halkı destan yazdı"
O yıllarda Türkiye'den basit gemi, sandal ve kayıklarla silah taşıyan "bereketçilerin" çalkantılı Akdeniz sularında hayatlarını tehlikeye attığını hatırlatan Tatar, Lefke'deki madenlerde çalışan işçilerin ve bölge halkının fedakarlıklarını anlattı.
Rum saldırıları karşısında birlik ve beraberlik içinde mücadele eden Erenköy halkının, vatan savunması uğruna her şeyi göze aldığını kaydeden Tatar, bu direnişin Kıbrıs Türk halkının haklı davasını tüm dünyaya duyurduğunu dile getirdi.
Cengiz Topel'in şehit edilmesi
Tatar, 8 Ağustos 1964'te Türk Hava Kuvvetleri'ne ait uçakların Erenköy'e gelerek Rum saldırılarını püskürttüğünü, bu süreçte Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel'in uçağının düşürülerek şehit edilmesinin tarihin acı ama onurlu sayfalarından biri olduğunu ifade etti.
"Bu destan 1974'e kadar direnmemizi sağladı"
Erenköy Direnişi ve zaferinin yarattığı özgüven sayesinde Kıbrıs Türk halkının, 1974'e kadar çeşitli katliamlara rağmen birlik ve beraberliğini koruduğunu belirten Tatar, 15 Temmuz 1974'teki Yunan darbesinin ardından Türkiye'nin uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan garantörlük hakkını kullanarak 20 Temmuz 1974'te düzenlediği Kıbrıs Barış Harekatı ile halkın özgürlüğüne kavuştuğunu hatırlattı.
Ambargo, izolasyon ve kısıtlamalara rağmen Kıbrıs Türk halkının bugün de destan yazmaya devam ettiğini belirten Tatar, KKTC'nin güçlü bir şekilde geleceğe yürüdüğüne işaret etti.
"KKTC ilelebet yaşayacaktır"
Konuşmasının sonunda Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ve anavatan Türkiye'ye teşekkür eden Tatar, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır." dedi.
Tatar, tüm şehitleri rahmetle anarak hayattaki gazilere sağlık ve esenlik diledi.
"8 Ağustos, Kıbrıs Türk tarihinin mihenk taşlarından biridir"
Erenköy-Karpaz Belediye Başkanı Bakırcı, 8 Ağustos'un Kıbrıs Türk tarihinin mihenk taşlarından biri olduğunu vurgulayarak, "Nasıl ki Türkiye'de Çanakkale geçilmez dedik, Erenköy de geçilmez dedik." diye konuştu.
O dönemde üniversite eğitimini bırakarak halkla omuz omuza direnişe katılan gençlerin, Türkiye'nin desteğiyle destansı bir mücadele ortaya koyduğunu belirten Bakırcı, Erenköy'de yaşanan çilelerin unutulmadığını söyledi.
Direnişin cumhuriyetin temellerini attığını ifade eden Bakırcı, şehitleri rahmetle anarak, şehit yakınlarına, gençlere ve bu günlerin unutulmaması için emek verenlere teşekkür etti.
"Erenköy, KKTC'nin temel taşıdır"
Erenköy Mücahitler Derneği Başkanı Yıldırım, 61 yıl önce Türkiye'nin büyük şehirlerinde öğrenim gören Kıbrıslı Türk öğrencilerin, geleceklerini bir kenara bırakarak vatan savunması için Erenköy'e geldiklerini dile getirdi.
Üniversite mezuniyetine kısa süre kalan birçok gencin, meslek hayallerini bir kenara bırakıp halkla omuz omuza mücadeleye katıldığını kaydeden Yıldırım, balıkçı sandallarıyla Mersin'in Anamur ilçesinden başlayan zorlu yolculukları anlattı.
Gençlerin, fırtınalı denizleri aşarak Erenköy'e ulaştıklarını, köylülerin yardımıyla cephanenin taşındığını, ardından farklı köylere dağılarak mevzilerde görev aldıklarını belirten Yıldırım, ilk zamanlarda askeri tecrübelerinin olmadığını ancak kısa sürede savaş şartlarına uyum sağladıklarını dile getirdi.
Erenköy'de mevzilerin güçlendirilmesi, cephane sevkiyatı ve stratejik noktaların savunulması için yoğun çaba gösterildiğini söyleyen Yıldırım, Rum saldırılarının Ağustos 1964'te yoğunlaştığını, 8 Ağustos sabahı başlayan şiddetli topçu ve piyade saldırısına karşı direnişin sürdüğünü, bu süreçte tankların ve piyade birliklerinin köye girmesinin önlendiğini belirtti.
Türk Hava Kuvvetleri'nin müdahalesinin savaşın seyrini değiştirdiğine, (Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı) 3. Makarios'un Erenköy'de Türkleri yok etme planının bozulduğuna işaret eden Yıldırım, çatışmaların ardından bölgede iki yıl boyunca ağır kuşatma altında yaşam mücadelesi verildiğini, açlık ve yokluğun yaşandığını ancak teslim olunmadığını kaydetti.
Erenköy'ün KKTC'nin simgesi ve temel taşı olduğunu ifade eden Yıldırım, direnişe katılan tüm mücahitleri saygıyla anarak, Erenköy'ün tarihi öneminin gelecek nesillere aktarılmasının görevleri olduğunu belirtti.