KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu.

Kktc Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, garantör ülke konumundaki Türkiye'nin, Kıbrıs konusuyla ilgili olduğunu BM yetkililerinin de sık sık dile getirdiğini, bu nedenle de BM'nin düzenlediği bir etkinliğe TC Büyükelçisi'nin davet edilmemesinin kendileri açısından kabul edilecek bir şey olmadığını vurguladı. Eroğlu, 'Bu davranış yanlış bir davranıştır inşallah tekrarlanmaz, tekrarlandığı takdirde tepkimiz yine aynı olacaktır' dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu bugün bir kabulü sırasında, dün akşam BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer'in ara bölgede düzenlediği resepsiyona neden katılmadığına ilişkin soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, geçmişte de Yeşilırmak kapısı açılırken yine TC Büyükelçisi'nin davet edilmediğini ve kendilerinin bunu öğrenince tepki gösterdiklerini ve diğer büyükelçiler gelecekse davete katılmayacaklarını belirttiklerini ve yapılan davetlerin geri alındığını anımsattı. Akşamki resepsiyona gideceğini Downer'e bildirmiş olmasına rağmen, son anda diğer ülke diplomatlarının davet edildiğini ancak TC Büyükelçisi'nin davet edilmediğini öğrenince, Özel Temsilci Osman Ertuğ'un ilgilileri arayarak protesto olarak davete katılmayacağını ilettiğini açıklayan Eroğlu, Ertuğ'un da bu tepkiyi iletmek amacıyla davete katıldığını kaydetti.

RUM BASINI 'DOWNER'İN DÜNKÜ RESEPSİYONU FİYASKO'

Öte yandan Akşam ara bölgedeki Resepsiyona iki Liderinde katılmaması Rum basınında geniş yer buldu.

Güney Kıbrıs Rum kesiminde yayınlanan Politis gazetesi, 'Downer'in Dünkü Resepsiyonu Fiyasko' başlığıyla verdiği haberinde, Downer'in dün akşam düzenlediği resepsiyonun, Kıbrıs sorunundaki durumu ortaya koyduğu yorumunda bulundu. Resepsiyonu, gerek Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, gerek Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas'ın 'toprakladıkları' yorumunda bulunan gazete, Eroğlu ile Hristofyas'ın resepsiyona katılmama sebeplerinin farklı olduğunu yazdı. Gazete, Hristofyas'ın başlangıçta yoğun iş temposuna atıfta bulunduğunu, elde edinilen bilgilerin ise Rum kesiminin bunun Kıbrıs'taki tüm diplomatik misyonlara yönelik bir resepsiyon olduğundan haberdar olmadığını; bunun sadece iki müzakere grubuyla alakalı olduğunu düşündüğünü kaydetti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun ise sonradan fikrini değiştirdiğini, çünkü dün öğlene kadar resepsiyona gideceğini haber verdiğini belirten gazete, buna sebep olan şeyin, Kıbrıs Türk tarafının resepsiyonun yabancı ülkelerin büyükelçileriyle de alakalı olduğunu ve BM'nin; TC Büyükelçisi Halil İbrahim Akça'yı resepsiyona davet etmemiş olmasını öğrenmesi olduğunu anlattı. Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun özel temsilcisi ve sözcüsü Osman Ertuğ'un ise, Downer'i Eroğlu'nun resepsiyona katılmayacağı ve Kıbrıs Türk tarafının Büyükelçi Akça'nın resepsiyona davet edilmemesiyle ilgili şikayetleri konusunda bilgilendirdiğini yazan gazete, bu durumun, Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan yetkilileri görmek için hafta sonunda Ankara'ya gidecek olan Downer'e, hiç de yardımcı olmadığı yorumunu yaptı. BM'nin hatalarının bununla da kalmadığını kaydeden gazete, resepsiyona, AB'nin Kıbrıs'taki Temsilciliğinin başında bulunan kişi ile temsilcilerinin de aralarında bulunduğu başka elçilerin de davet edilmediğini ekledi.

Fileleftheros gazetesi ise 'Seçim Sonrası Manzara İçin Senaryolar' başlıklı haberinde, BM'nin, Kıbrıs müzakere sürecinin başkanlık seçimlerinden sonra canlanması amacıyla; bazı koşulları garantiye almaya çalıştığı yorumunda bulundu. Downer'in bu yüzden muhataplarına, bölgede çıktığı geziye garantör güçleri de dahil ettiğini söylediğini aktaran gazete, momentumun korunmasının, seçim sonrası döneme havale edildiğinin açık olduğunu belirtti. Downer'in dün Cumhurbaşkanı Eroğlu ve Rum Yönetimi Başkanı Hristofyas ile ayrı ayrı görüştüğünü anımsatan gazete, Downer'in, BM'nin Rum tarafında yapılacak başkanlık seçimleriyle ilgili anketleri değerlendirmekte ve gözden geçirmekte olduğunu; aynı zamanda üç adaydan birinin (Anastasiadis, Malas, Lillikas) önce olduğunun farkında olduğunu söylediğini iletti.

Haravgi gazetesi ise 'BM Güvenlik Konseyi Kararları Kılavuz' başlıklı haberinde, Downer'in Hristofyas'la görüşmesinden sonra yaptığı açıklamaya yer verdi. Açıklamasında, BM'nin, çalışmalarının temelini oluşturan BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla yönlendirilmekte olduğunu ifade eden Downer, bu şekilde, seçimler tamamlandığında neler olabileceğini göreceklerini söyledi. BM'nin hiçbir şekilde başkanlık seçimlerine karışmasının söz konusu olmadığını yineleyen Downer, bunun Rum halkının konuşacağı ve karar vereceği bir seçim olduğunu belirtti.

Alithia ise 'Mart Ayına Bakıyorlar' başlıklı haberinde, Downer'in müzakerelerin başkanlık seçimlerinde sonra yeniden başlaması için zemin hazırlamakta olduğu yorumunda bulundu. Downer'in, müzakerelerin başkanlık seçimlerinin ardından yeniden başlaması olanaklarını araştırmak için adayı ziyaret etmekte olduğunu kaydeden gazete, Downer'in, yeni başkanın istemesi halinde, müzakerelerde varılan görüş birlikleriyle ilgili belgenin, kendisine teslim edileceğini söylediğini belirtti. Downer, bahse konu metni kaleme alınmasıyla ilgili meselenin Kıbrıs'ta korkunç boyutlar aldığını, ancak bunun sadece Lefkoşa'daki çalışma arkadaşlarının kaleme almakta olduğu bir çalışma belgesinden ibaret olduğunu da anlattı.

Simerini ise 'Downer Yine Yol Gösteriyor' başlıklı haberinde, Downer'in adaya, taraflarla teknik komitelerin çalışmalarıyla ilgili konuşmaya ve tarafları yaklaşık 3 hafta önce New York'ta yapılan görüşmelerin ortamıyla ilgili bilgilendirmeye geldiğini söylediğini yazdı.