Kkk Personeline İlişkin Darbe Girişimi Davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde, Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki (KKK) eylemlere ilişkin 12'si firari, 150 kişinin yargılandığı davada, sanık savunmalarının alınmasına devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde, Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki (KKK) eylemlere ilişkin 12'si firari, 150 kişinin yargılandığı davada, sanık savunmalarının alınmasına devam edildi.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları ve izleyiciler katıldı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan eski yarbay Bekir Öztürk, darbe girişiminden önce Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğünde Emniyet ve Kaza Kırım Amiri olarak görev yaptığını anlattı.
Öztürk, olay günü saat 20.30'da karargaha gittiğini, odasına oturduğu sırada şube müdürü Yusuf Yiğit'in arayarak, "Genelkurmaydan emniyet tatbikatı emri geldi. Kamuflajlarınızı giyinin bahçeye gidin." dediğini aktardı.
Bahçeye indiğinde tanımadığı ve rütbesini bilmediği kamuflajlı birisinin oradaki kalabalığa "Tatbikat silahlı olacak." dediğini aktaran Öztürk, bunun üzerine otoparktaki aracından beylik tabancasını alıp, tatbikat olacağı için mermileri çıkararak bahçeye geri döndüğünü söyledi.
Öztürk, savunmasına şöyle devam etti:
"Ben burada iken 15 metre uzaklıktaki 1 No'lu nizamiyeden tanımadığım birisi 'Arkadaşlar, herkes bir tane silah alsın' dedi. Bunun üzerine oraya gittim ve G3 piyade tüfeği, şarjör ve hücum yeleği alarak ağaçlı bölgeye geçip beklemeye başladım. Bu süre içerisinde eve gitmek istedim ancak dışarıdaki kargaşadan dolayı karargahın daha güvenli olabileceğini düşündüm ve eve gitmedim. Gece boyunca hiçbir olaya karışmadım."
Darbe girişimini eve gidince öğrendiğini öne süren Öztürk, tahliyesini talep etti.
Sanık eski yüzbaşı Adem Yıldırım da olay tarihinde Tayin Daire Başkanlığında görev yaptığını, olay günü dışarıda yemekteyken İstanbul'da Boğaz Köprüsü'nün kapatıldığı haberini gördüğünü, alçak uçuş yapan jetleri gördüğünde ise olağanüstü bir durum olduğunu anladığını ifade etti.
Yıldırım, bunun üzerine sivil kıyafetli olarak karargaha gittiğini orada şube müdürü Murat Yüksel'in askeri kıyafetlerini giymesini emretmesi üzerine kıyafetlerini değiştirerek nizamiyeye gittiğini beyan etti. Kışla bahçesinde saat 01.00- 02.00 arasında binbaşı Fikri Pehlivanlı ile görüştüğünü ifade eden Yıldırım, "Bahçede yaptığımız görüşmede Fikri binbaşı bana kışlanın güvenliğinin alınacağını söyledi. Ben de çevrede tek başıma dolaşmaya ve hiç birşeye bulaşmamaya özen gösterdim." diye konuştu.
- "FETÖ'cüleri tutuklamak senin görevin mi?"
Sanık eski üsteğmen Oğuzhan Çelikoğlu da Personel Plan Yönetim Daire Başkanlığında görev yaptığını rutin mesaisini bitirdikten sonra komutanları çıkmadığı için karargahı terk etmediğini ileri sürdü.
Çelikoğlu, astsubay olarak mesleğe başladığını, subaylığa geçiş sınavlarını kazanarak piyade subayı olarak görevine devam ettiğini anlattı.
İddianamede Tümgeneral Ömer Şevki Gençtürk'ü derdest eden ekibin içinde olduğu yönündeki suçlamaları reddeden Çelikoğlu, o gece karargahta yaşadıklarına ilişkin şunları anlattı:
"Odam Tuğgeneral Ömer Şevki Gençtürk'ün odasının karşısındadır. Bir ara koridordan 'Herkes kamuflajlarını giysin' şeklinde bağrışmalar oldu. Kamuflajlarımı giydim. Albay Serkan Vurdem'in yanına gittim. Kendisi bana verilen emirlere uymamı söyledi. Odama doğru dönerken tanımadığım bir yarbay odamda bulunan ipi alarak gelmemi söyledi. İpi aldım, Ömer Şevki Gençtürk'ün odasına girdik. Gençtürk, odada Fehmi Atuk ile birlikte oturuyorlardı.
Yarbay silahını Gençtürk'e doğrulttu ve kendisini Genelkurmay Başkanı adına tutukladığını söyledi. Benden de Gençtürk'ü bağlamamı istedi. Ömer Şevki Gençtürk yolda bana, 'Beni neden tutukladınız, ben FETÖ'cü müyüm?' diye sordu. Ben de olanları bilmediğimi kendisine ifade ettim. Komutanı çıkardıktan sonra, bilgi vermek için odama döndüm. İlerleyen saatlerde karargahtaki FETÖ mensuplarının tutuklandığını, olayın tatbikat olmadığını düşündüm."
Çelikoğlu, daha sonra eski albay Serkan Vurdem'in kendisini 2 No'lu nizamiyede görevlendirdiğini, nizamiyeye gittiğinde terör saldırısı olduğunun söylendiğini bunun üzerine nöbet kulesine gittiğini ve orada olayları anlamaya çalıştığını ifade etti. Bir müddet kulede durduktan sonra patlama sesleri duyduğunu söyleyen Çelikoğlu, "Serkan albayla araç sevk amirliğinin olduğu yere gittik. Oradan 7 No'lu kapı bölgesine geçtik. Oradakiler tutuklamalardan bahsediyordu." diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Murat İlhan'ın "Karargahta FETÖ'cüleri tutuklamak senin görevin mi? Askeri hakim ya da savcı mısın?" sorusuna Çelikoğlu," O gece her şey çok karıştı. Bir yarbay, Genelkurmay Başkanının emri var deyip, tümgenerali gözaltına alıyor." karşılığını verdi.
"Silahlı Kuvvetlerde bulunan FETÖ mensuplarının tutuklandığını düşündüm." ifadesini kullanan Çelikoğlu, daha sonra televizyondan Başbakan ve Cumhurbaşkanının konuşmalarını dinlediğini, bunun üzerine hiçbir şeye karışmadan beklediğini iddia etti.
Duruşmaya yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.