Kızlar İçin Stem Okulu Projesi"
Diyarbakır'da kızların fen, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında aktif rol almalarını hedefleyen "Kızlar İçin STEM Okulu Projesi" kapsamında eğitim verilen Türk ve Suriyeli 200 öğrenciye sertifika verildi.
Diyarbakır'da kızların fen, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında aktif rol almalarını hedefleyen "Kızlar İçin STEM Okulu Projesi" kapsamında eğitim verilen Türk ve Suriyeli 200 öğrenciye sertifika verildi.
Diyarbakır Valiliği ve Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde, UNESCO Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İhtisas Komitesi ve İstanbul Aydın Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen 2 günlük atölye çalışmasına katılan 100 Türk ve 100 Suriyeli kız öğrenciye sertifikalarının verilmesi için tören düzenlendi.
Törende konuşan Vali Hasan Basri Güzeloğlu, tarihinin her döneminde bilim ve irfanı öğreten Diyarbakır'da bu etkinliğin düzenlenmesinin önemine değinerek, çocukları hayatta güçlü kılmak istediklerini söyledi.
Çocukları çok seven bir Cumhurbaşkanının olduğuna işaret eden Güzeloğlu, özellikle kadın ve kız çocuklarının hayatta güçlü olmasını sağlamak amacıyla birçok çalışmanın yapıldığını kaydetti.
Diyarbakır'ın, okuma yazma seferberliğinde birinci olduğunu anımsatan Güzeloğlu, şöyle devam etti:
"Bağımlılıkla mücadelede ve bununla ilgili eser yarışmasında Türkiye'deki okullar arasında Diyarbakır birinci oldu. Diyarbakır tarihi sorumluluğunun, birikim ve dinamiğinin sağladığı ivme ile okul öncesi eğitimde Türkiye'de 15. sırada. Mutlu ve güvenli çocukların, eğitimin hem fiziksel hem teknik hem de sosyal alanlarında, geleceğin büyük Türkiye'sine katkı koyacak bireyler olmasını istiyoruz."
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Ayşe Kardaş Ergezen de bilimin sadece somut çıktıları itibarıyla değil, zihinlerde yarattığı değişim ve aydınlanmayla da ülkeler ve milletler için oldukça önemli olduğunu ifade etti.
Ülkelerin bilimde ve teknolojide başarılı ve öncü olmak için gayret sarf etmeleri gerektiğini kaydeden Ergezen, bu noktada değerli bilim insanlarına büyük rol düştüğünü aktardı.
Ergezen, STEM sayesinde, kişilerin iletişim kurabilme becerilerinin yanı sıra bilgiye erişim ve değerlendirme yetenekleri ile eleştirel düşünce becerilerinin de geliştiğini vurguladı.
Türkiye'nin, bilgi teknolojileri ve inovasyon merkezli küresel ekonomide hak ettiği yeri alabilmesi için başta bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında olmak üzere, yükseköğrenim gören insan kaynağını güçlendirmek zorunda olduğunu dile getiren Ergezen, toplumların sürdürülebilir kalkınmayı sağlayabilmeleri için bilim ve teknoloji çağının gereksinimi olan hızlı değişim ve dönüşüme aynı hızla ayak uydurmaları gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin istihdam hedefleri düşünüldüğünde, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında eğitimin geliştirilmesine yönelik stratejilerin ve politikaların büyük önem kazandığını ifade eden Ergezen, bu nedenle eğitimin, hızla değişen bilgi, teknoloji, üretim yöntemleri ile iş hayatındaki gelişmelere uyumlu olmasının da oldukça önemli olduğunu anlattı.
Kız çocuklarının okula kazandırılması
Kız çocuklarının, 21. yüzyılın teknolojik becerilerine sahip olarak yetişmesinin ve bireysel olarak güçlenmelerinin yanı sıra, ülke ekonomisine de daha fazla değer katmasını istediklerini belirten Ergezen, "Son 16 yılda kızlarımızın eğitimine çok büyük destekler verdik, vermeye de devam edeceğiz. Son yıllarda uyguladığımız eğitim politikalarıyla kız çocuklarımızın okuldan ayrılma oranlarını düşürdük." diye konuştu.
Ergezen, son yıllarda uyguladıkları eğitim politikaları ile kız çocuklarının okuldan ayrılma oranlarını düşürdüklerine dikkati çekerek, okullaşma oranlarında, "Haydi Kızlar Okula", "Baba Beni Okula Gönder" ve "Kardelenler" gibi projelerle önemli artışlar sağladıklarını dile getirdi.
"2002'de kız çocuklarımızın ortaöğretimde okullaşma oranı yüzde 45'ti. Bugün gururla ifade edebiliriz ki bugün bu oranı yüzde 83'e yükselttik. Bunu yüzde 100'e çıkartana kadar durmadan çalışmaya devam edeceğiz." ifadesini kullanan Ergezen, 2002'de yüzde 13 olan yükseköğrenimdeki genç kızların oranını, 2017-2018 eğitim öğretim yılında yüzde 47,3'e yükselttiklerini aktardı.
Ergezen, yüksek lisans yapan genç kızların oranının yüzde 39,3, doktora yapanların ise yüzde 42,5 olarak gerçekleştiğini belirterek, üniversitelerdeki akademik personel içinde kadın oranının yüzde 44,6 olduğunu bildirdi.
4 milyon 648 bin kadın kursiyere eğitim
Ülkede, genç kızlar ve kadınlar için örgün eğitimin yanında bilgi, beceri, meslek kazandırma, bireysel ve toplumsal gelişmeyi sağlamaya yönelik yaygın eğitim imkanlarının da oldukça fazla olduğunu anlatan Ergezen, Milli Eğitim Bakanlığının 2017-2018 verilerine göre, yaygın eğitim kapsamında açılan kurslarda eğitim gören 9 milyon 87 bin kursiyerin 4 milyon 648 bininin kadın olduğunu belirtti.
"Bilgi ve iletişim teknolojileri alanında lisans eğitimi gören genç kızlarımızın oranı yüzde 21,7 ve mühendislik alanında da yüzde 28,7.
Bilimin ve teknolojinin ülkeler için artık stratejik bir güç haline geldiği bir dönemde kız çocuklarımızın mühendislik alanlarına yönlendirilmesi ve farkındalıklarının artırılması çok önemli." diyen Ergezen, bu kapsamda özel sektörle iş birliğinde "Türkiye'nin Mühendis Kızları Projesi"ni yürüttüklerini anımsattı.
Bir ülkenin kalkınabilmesinin ve gelişmiş ülkeler arasında yerini alabilmesinin yolunun, kadınların ekonomik ve sosyal olarak güçlendirilmesinden geçtiğini kaydeden Ergezen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kadının güçlü olduğu bir toplumda aile de toplum da güçlü olur. Suriyeli çocuklarımızın eğitime entegrasyonlarının sağlanması ve okullaşma oranlarının artırılması ülke olarak öncelikli hedeflerimizden biri. Bu amaçla Suriyeli misafirlerimizin çocuklarına da kendi çocuklarımıza tanıdığımız imkanları sunuyoruz. Bugünkü program da hiçbir ayrım yapmadan kız çocuklarını her alanda desteklediğimizin açık bir göstergesidir."
"Çok daha güzel işler olacak"
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İhtisas Komitesi Başkanı Prof. Dr. Zeynep Karahan Uslu da kız çocuklarını ayrımsız bir dünyada yaşatmaya kararlı olduklarını ve bu işin zihinlerde başladığını söyledi.
Kız çocuklarının kendilerine inanması gerektiğine dikkati çeken Uslu, böyle bir Türkiye ve Diyarbakır hayal ettiklerini belirtti.
Uslu, "Bu ülke ve topraklar pek çok acı deneyimi, terör belasını, gencecik kız çocuklarının terör örgütünün hain eline feda edildiği günleri de yaşadı. Ama artık bunları inşallah yaşamayacağız. Artık biliyoruz ki Diyarbakır'da güzel işler oluyor. Çok daha güzel işler olacak. Biz bunu birlikte başaracağız. Türkiye ve Diyarbakır kızlarına inanıyor." diye konuştu.