"Kızım İçin Savaşacağım"
Betül Rümeysa Şahin-Serdar Açıl - Deniz henüz 3 yaşında.
Betül Rümeysa Şahin-Serdar Açıl - Deniz henüz 3 yaşında. Yaşıtları gibi hiçbir şeyden habersiz koşup oynuyor. Ancak o daha bu yaşında hiç bitmeyen bir tartışmanın konusu olmuş bile doğuran mı anne, büyüten mi-
Kütahya'da yaşayan 22 yaşındaki S.L, yaklaşık 3 yıl önce, Kütahya Devlet Hastanesinde, evli ve 1 çocuk babası G.L'den olan bebeğini dünyaya getirdi.
Doğumdan önce Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna (SHÇEK) dilekçeyle başvuran anne, evlilik dışı ilişkiden olan bebeğe bakamayacağını belirterek, devleten kızına sahip çıkmasını istedi.
S.L, doğumdan 1 gün sonra taburcu edildi, 5 gün daha hastanede tutulan minik bebek ise Kütahya SHÇEK Sevgi Evlerinde devlet korumasına alındı.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde laboratuvar teknikeri olarak çalışan M.M. ile 13 yıllık eşi ana sınıfı öğretmeni D.M'nin en büyük isteği çocuk sahibi olmaktı.
Tedaviye rağmen bebekleri olmayan çift, evlat edinmeye karar vererek SHÇEK'e başvurdu.
2 yıllık bekleyişin ardından aileyi arayan SHÇEK görevlileri, hem çocuk sevgisini tatmak hem de bir çocuğun aile sevgisiyle büyümesini sağlamak isteyen çifte Kütahya'da evlat edinebilecekleri bir bebeğin olduğunu söyledi.
-Biyolojik anne baba bebeği geri istedi-
Bunun üzerine Kütahya'ya giden aile, yasal işlemlerin ardından henüz 21 günlükken evlat edinip Deniz adını verdikleri bebeği Ankara'ya getirdi.
Ancak bir yıllık takip süresinin ardından velayetini almaya hak kazandıkları çocuğa, anne ve baba hanesinde isimleri yazılı yeni bir kimlik kartı da çıkaran çiftin mutluluğu kısa sürdü.
Evlatlık edindikten kısa süre sonra aileye ulaşan SHÇEK görevlileri, biyolojik anne ve babanın çocuğunu evlatlık vermekten vazgeçtiğini bildirdi.
Takip süresi devam ederken eşinden boşanan biyolojik baba G.L. ile evlenen anne S.L, evlatlık verilen bebeği geri almak için mahkemeye başvurdu.
Ankara 11. Aile Mahkemesi, velayetin biyolojik anne babaya verilmesi yönünde karar aldı. Çocuğu evlatlık edinen aile kararı temyize götürdü fakat Yargıtay da Deniz'in velayetini biyolojik anne ve babaya verdi.
-Hiçbir şeyden haberi yok-
Bir anda 3 yıldır canları gibi gördükleri çocuklarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalan aile, gerekçeli kararın açıklanmasının ardından karar düzeltme davası açmaya hazırlanıyor.
Yaşananları kızlarına hissettirmemeye çalıştıklarını anlatan D.M,
"Çocuğumuzun hiçbir şeyden haberi yok ama ne kadar hissettirmemeye çalışsak da son zamanlarda kızım 'Anne beni bırakma. Yatarken gözlerime bak öyle uyuyalım' diyor. Kızımın bu süreçten etkileneceğinden ve gelişiminin etkileneceğinden korkuyorum" dedi.
Mahkemenin kararında çocuk yararının gözetilmediğini ve çocuğun psikolojisinin göz önünde bulundurulmadığını savunan D.M, "Türkiye'de mahkeme sürecinde evlat edinen aile her zaman yenik başlıyor. Sadece doğurmak annelik değil. Çocuğa yuva vermek, kendini gerçekleştirmiş bireyler yetiştirmek önemli değil mi" diye konuştu.
D.M, kızı için mücadele edeceğini, gerekirse davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götüreceğini belirtti.
-Bunu öğrenmesi için erken-
Baba M.M. ise büyük bir heyecan ve mutlulukla kollarına aldıkları çocuklarını kaybetmek istemediklerini anlattı. M.M, "19 yaşındaki anne doğuma iki gün kala SHÇEK'e dilekçe göndermiş ve o hafta doğum yapacağını, çocuğu da istemediğini belirtmiş. Biz de bu bilgileri Sosyal Hizmetlerden öğrendik. Deniz, Kütahya Devlet Hastanesi'nde dünyaya gelmiş, 6 gün hastanede kalan kızımızın biyolojik annesi çocuğu emzirmemiş ve bir gün sonra taburcu olmuş. Bebeği görmek istemediğini belirten annenin rızası olmadığı için 21 günlükken koruma kapsamında Deniz bize verildi" diye konuştu.
Çoğunu yaşananlardan habersiz olduğunu ifade eden M.M, uygun yaşa geldiğinde uzmanlar gözetiminde çocuğa durumu açıklayacaklarını ancak 3 yaşındaki Deniz'in bu durumu öğrenmesi için henüz çok erken olduğunu söyledi.
Mahkeme sürecinde sosyal hizmet uzmanlarının biyolojik anne babanın çocuk büyütmeye elverişli olmadığı yönünde raporlar hazırladığını, mahkemenin bu raporları göze almadan, uzman görüşüne de danışmadan karar verdiğini iddia eden M.M, "Biyolojik babanın ilk eşinden de 1 çocuğu var. Annesinin iddiasına göre yüz kızartıcı suçtan memurluktan atılan baba bu çocuğa bakmıyor, nafakasını da ödemiyor" dedi.
Mustafa M, yasa uygulayıcıların çocuğun yararını göz ardı edip biyolojik aile lehine tek tip kararlar verdiğini öne sürdü.
Hiçbir çocuğun bu duruma düşmesini istemediklerini belirten M.M, "Hukuk kurucularının ve meclisteki temsilcilerimizin bu konudaki yasal boşluğu gidermeleri için çalışmalarını arzu ediyoruz. Bu sıkıntımızı birçok kurum ve kuruluşa iletme çabasındayız. Sosyal hizmetlerin kendi avukatının olmaması sürecin uzamasına sebep oluyor. Barodan avukat tutunca konuyu tam bilmiyor" ifadesini kullandı.
Yayıncı: Eda Ay - ANKARA