Kızı Sayesinde Umut Oldu
TRT Ankara Radyosu Sanatçısı Nurullah Akçayır, 3 yıl önce kızı, 14 yaşındaki İrem'in 3 yıl önce 'TİP1 diyabet' hastası olduğunu öğrenince kendisini bu hastalıkta mücadeleye adadı.
TRT Ankara Radyosu Sanatçısı Nurullah Akçayır, 3 yıl önce kızı, 14 yaşındaki İrem'in 3 yıl önce 'TİP1 diyabet' hastası olduğunu öğrenince kendisini bu hastalıkta mücadeleye adadı. Akçayır, bir grup arkadaşı ile dernek kurarak kolları sıvadı.
Başkanlığını Hüseyin Devecioğlu'nun yaptığı 'TİP 1 Diyabet ve Teknolojileri Derneği', hasta çocuk ve ailelerine destek olmaya başladı. Akçayır, memleketi Erzurum'daki Necip Fazıl Kültür Merkezi'nde, 'İnsülin Cebimde Keyfim Yerinde' adlı bir etkinlik düzenleyerek 12 çocuğa insilün pompası hediye etti. Çocuklar için sahneye çıkıp bir de konser veren Akçayır, 'TİP1 diyabet' hastası çocukları oynattı. Hayırsever işadamlarını çocuklara destek olmaya çağıran Akçayır, "TİP 1 diyabet' ile mücadele için ailelerden oluşan bir derneğimiz var. Bu trajediyi biz 7/24 yaşıyan insanlarız. Gördük ki diyabet sıkıntılı bir durum. Özellikle çocuk olunca. İnsülün şeker ölçümü için çocuklarımız günde 8 kez parmaklarını delmek zorunda kalıyor. Derneğimiz 12 çocuğa insülin pompası taktırdı. Bu pompa sayesinde çocuklar 15 gün boyunca günde 4 kez insülin olmaktan kurtulacak" diye konuştu.
Etkinlikte bir konuşma yapan Vali Seyfettin Azizoğlu da, buna aslında hastalık da demediklerini söyledi. Azizoğlu, bunun bir yaşam tarzı olduğunu anlatırken, şöyle dedi:
"Çocuklarımızın şekeri biraz fazla onu azaltıyoruz. Bu şekerin fazlalığını azaltmak için ortaya çıkan teknolojiyide kullanmak bizim boynuzumun borcu. Nurullah Akçayır ve eşleri beni ziyarete geldiklerinde bunu anlattılar. Baktım ki çok doğru bir şey söylüyorlar. 1500 yüz liralık bir katkı ile çocuklarımızı bu eziyetten kurtulmuş olmalarını sağlayacağız. Sağlık Müdürlüğümüzden sayıyı tespit etmelerini söyledim. TİP1 sayısını tam tespit edeceğiz. Onların içerisinden alamayanların o cihazını biz alıp çocuklarımıza vereceğiz." Ektkinlikte hastalıkla ilgili bilgi veren Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zerrin Orbak ise şunları söyledi.
"Diyabetten hipokrat hiç bahsetmemiş çünkü tedavi edilemez bir hastalık olarak düşünmüş. Milattan sonra ikinci yüzyılda bir bilim adamı diyabeti bir kitabında 'Bu illete tutulan hasta su içmeye kanamaz, idrar etmekten kendini alıkoyamaz, sıvılar vücudundan süzülerek dışarı akar' şeklinde tarif ediyor. İşte diyabet kelimesi ilk kez bu bilim adamı tarafından kullanılıyor ve akıp gitmek, erimek anlamına geliyor. Diyabet önemli bir hastalık. Tüm dünyada hızla artıyor. Kronik bir hastalık ve çocukluk yaş döneminin en sık görünen kronik problemlerindendir. Tip1 diyabeti önlemek mümkün değil ancak yeterli ve doğru tedavi edildiği zaman, iyi bir bakım ve eğitimle birlikte normal, başarılı bir hayat sağlamak bu çocuklar için mümkün." - Erzurum