Kısıklı'da 15 Temmuz Nöbeti
Medya İletişim Grubu, 15 Temmuz ruhunu diri tutmak için darbe girişiminin yaşandığı günden itibaren her ayın 15'inde bir araya gelerek nöbet tutmayı sürdürüyor.
Medya İletişim Grubu, 15 Temmuz ruhunu diri tutmak için darbe girişiminin yaşandığı günden itibaren her ayın 15'inde bir araya gelerek nöbet tutmayı sürdürüyor.
Bu kapsamda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kısıklı'daki evinin karşısında yer alan parkta buluşan grup, iftar yaptı. İftar programına, 15 Temmuz şehitlerinin yakınları, gaziler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, sanatçılar ve gazeteciler başta olmak üzere çok sayıda kişi katıldı.
Medya İletişim Grubu Sözcüsü Lokman Ökten, FETÖ tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişiminin ardından her ayın 15'inde bir araya geldiklerini, 11. buluşmayı gerçekleştirdiklerini söyledi.
Ökten, bu buluşmalarda ümmet ve kardeşlik bilinci içerisinde, 15 Temmuz ruhunu diri tutmaya çalıştıklarını vurguladı.
Darbe girişimi sırasında halkın bir destan yazdığını vurgulayan Ökten, "Biz de bu destanın unutulmaması ve unutturulmaması için bir araya geliyoruz." dedi.
"Dünyanın en şerefli direnişlerinden biri"
Darbe girişiminin yaşandığı gece, o zamanki adıyla Boğaziçi Köprüsü'nde yaralılara yaptığı müdahalelerle "15 Temmuz'un kahraman doktoru" diye anılan Sezai Çelik de, bir ay sonra darbe girişiminin yıl dönümü olduğunu hatırlattı.
Çelik, Necip Fazıl Kısakürek'in deyimiyle "Can taşıma liyakatini, canların canı uğrunda can vermeyi cana minnet sayacak kadar gözü kara" bir topluluğun parçası olmaktan gurur duyduğunu dile getirdi.
Darbe gecesi sokağa inenlerin, emperyalist dünyaya ve onun iş birlikçisi FETÖ mensuplarına, dünyanın en şerefli direnişlerinden birini gösterdiğini ifade eden Çelik, "Darbe gecesi sokağa inenler, vatanı sevmenin ne demek olduğunu, ülkemizin her köşesinde yaşayan halkımıza yeniden öğretti." dedi.
Sanatçı Umut Mürare de 15 Temmuz'da her vatansever gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısının ardından dışarı çıktığını anlattı.
Darbe gecesi Sakarya'da olduğunu ve orada üniversite eğitimi gören bir Afganistanlı ile görüştüğünü ifade eden Mürare, "Afganistanlı genç, köyde dedesini aradığını ve Türkiye'de olup bitenleri anlattığını söyledi. Dedesi de evleri tek tek gezerek ülkemiz için kurban kesmiş. Afganistanlı genç bana, 'Türkiye düşerse Afganistan, Filistin ve Suriye düşer. Allah sizlerin yardımcısı olsun.' dedi." şeklinde konuştu.