Kırmızılı Kadın" Davası
Taksim Gezi Parkı olayları sırasında kamuoyunda ''kırmızılı kadın'' olarak gündeme gelen Ceyda Sungur'a biber gazı sıktığı gerekçesiyle hakkında ''görevi kötüye kullanma'' suçundan 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan polis memurunun yargılanmasına devam edildi Sanık Fatih Z: "Kesinlikle hakkımda.
Taksim Gezi Parkı olayları sırasında kamuoyunda "kırmızılı kadın" olarak gündeme gelen Ceyda Sungur'a biber gazı sıktığı gerekçesiyle hakkında "görevi kötüye kullanma" suçundan 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan polis memurunun yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 73. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, şikayetçi Ceyda Sungur ile sanık polis memuru Fatih Z. katıldı.
Duruşmada savunması sorulan Fatih Z, 28 Mayıs'ta Taksim Gezi Parkı'nda görev aldığını, yıkım ekibi ve göstericiler arasında hat oluşturduklarını ve bu sırada göstericilerin kendilerine sözlü ve fiili saldırıda bulunduğunu söyledi.
Fatih Z, "Saatler ilerledikçe göstericilerin sayısı artmaya başladı ve biz görevliler olaylara müdahale etmek için yetersiz kaldık. Zaten ortamda bir panik havası vardı. Öğle vakti, sorumlu amir göstericilere dağılmaları gerektiğini söyledi ancak göstericiler dağılmamakta ısrar etti" dedi.
Göstericilerin sözlü ve fiili saldırılarının sürdüğünü ifade eden Fatih Z. kalkanlı polislerin göstericileri uzaklaştırmaya çalıştığını ancak eylemci grubun direnmeye devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:
"R.E isimli idarecimiz, ileriye çıkarak, gösteri yapan gruba gaz kullanmam konusunda emir verdi. Orantılı bir şekilde gaz kullanarak grubu dağıtmaya başladığım esnada, grup içinden kamuoyunda 'kırmızılı kadın' olarak simgeleşen Ceyda Sungur isimli bayan ve başka şahıslar yere düşmüş, ben ilerlerken tam önümde aniden Ceyda Sungur ayağa kalktı. Daha önce hiç görmediğim ve tanımadığım Sungur'a karşı her ne kadar gaz kullanmak istemesem de kullanmış olduğum gaz tüpünün tutukluk yapması neticesinde saliselerce gaza maruz kalmış olabilir. Kesinlikle hakkımda iddia edildiği gibi defalarca gaz kullanmadım."
"Haberlerde kendimi tanıyamadım"
Bu olay sırasında göstericilerden birinin kendisini engellemek için ayağına vurduğunu, refleks olarak bu kişiye tekme atıp gaz kullandığını ve sonrasında ekibine dahil olduğunu söyleyen Fatih Z, Sungur'un daha önce savcıya verdiği ifadeyi doğrulayarak, "sık" emrinin gelmesiyle ortamın gerginliğine bağlı bir şekilde gaz kullandığını anlattı.
Fatih Z, basında sürekli yer alan "kırmızılı kadın"a gaz sıkma haberlerini izlediğinde ilk zamanlar kendisini tanıyamadığını aktararak, "Sonradan, o gün gaz kullananın ben olduğum, kurumum tarafından bana söylendi. İlerleyen günlerde gaz kullanan kişinin ben olduğumu hatırlamaya çalışsam da bayağı zorlandım" diye konuştu.
O görev sırasında birçok faktörün kendilerini zorladığını anlatan Fatih Z, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gaz maskesinin yüzümü sıkması sonucu, belli bir zamandan sonra gaz filtresinin yeteri kadar oksijen verememesi dolayısıyla biber gazına dahi maruz kaldık. Böyle bir ortamda sağlıklı bir şekilde müdahale etmeye çalıştım. Olay, sadece iddianamede sunulan 15 saniyelik video kadar değil. Öncesinde saldırıların olduğu ve müdahale edildiği ekte sunduğum video ve fotoğraflardan anlaşılacağı gibi, idarecilerimizin talimatıyla gaz kullandım. Tamamen bana verilen emir doğrultusunda hareket ettim ve adli görevimi yapmak için çalıştım."
Müşteki Ceyda Sungur ise elinde silah olması halinde Fatih Z'nin kendisini öldürebileceğini öne sürdü.
Mahkeme, tanıkların dinlenilmesine karar vererek, dosyadaki CD'lerin ayrıntılı bir şekilde karşılaştırılıp bilirkişi raporu düzenlenmesine hükmetti.
Duruşma ertelendi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Gezi Parkı eylemleri sırasında, 28 Mayıs 2013'te İTÜ Taşkışla Kampüsü civarında çok sayıda göstericinin katılımıyla eylem yapıldığı belirtilerek, gösteriye katılmak amacıyla olay yerine giden Ceyda Sungur'a ve etraftaki bazı kişilere, herhangi bir uyarı yapılmadan Fatih Z. tarafından biber gazı sıkıldığı kaydediliyor.
İddianamede, şüphelinin biber gazını kullanırken "toplumsal olaylarda görevlendirilen personelin hareket, usul ve esaslarına dair yönerge ile göz yaşartıcı gaz silahları ve mühimmatları kullanım talimatları"na' aykırı hareket ettiği savunularak, eylemin bir bütün halinde "görevi kötüye kullanma" suçunu oluşturduğu aktarılıyor.
"Şüphelinin savunmasının oluş ve dosya kapsamına aykırı olduğu ve bu nedenle üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmaktadır" ifadesi yer alan iddianamede, polis memuru Fatih Z'nin "görevi kötüye kullanmak" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
İddianameyi kabul eden İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın "görevi kötüye kullanmak"tan TCK'nın 257/1 maddesi kapsamında 1 yıldan 3 yıla kadar cezalandırılmasının istendiğini ve 8 Aralık 2010'da maddeye ilişkin değişiklik yapılarak ceza üst sınırının 2 yıla indirildiğini belirterek, bu durumda davaya bakma görevinin Sulh Ceza Mahkemesi'nde olduğunu kaydetmişti.
İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararı vererek dosyayı 18. Sulh Ceza Mahkemesi'ne göndermişti. Düzenlenen yeni yasa kapsamında sulh ceza mahkemelerinin kapatılmasına karar verilmesinin ardından, dosya bu kez İstanbul 73. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiş ve sanığın 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istemiyle dava bu mahkemede görülmeye başlanmıştı. - İstanbul