Kırmızı Karıncaların "Zoraki Göçü" Başladı
Isparta'da ilk kez 17 yıl önce transferine başlanan milyonlarca kırmızı karınca, iğne uçlu sedir ağaçlarına zarar veren böceklerle biyolojik mücadele için her yıl nisan ayında doğal yaşam alanlarından alınarak başka alanlara naklediliyor.
MURAT YOLCU - Isparta'da ilk kez 17 yıl önce transferine başlanan milyonlarca kırmızı karınca, iğne uçlu sedir ağaçlarına zarar veren böceklerle biyolojik mücadele için her yıl nisan ayında doğal yaşam alanlarından alınarak başka alanlara naklediliyor. Bu kapsamda, Senirkent ilçesindeki bin 700 rakımlı Kapıdağ'dan gün doğarken alınan karıncalar, Yalvaç, Şarkikaraağaç gibi yüzlerce kilometre uzaktaki ormanlık alanlara taşınıyor.
İğne uçlu sedir ağaçlarına zarar veren böceklerle mücadele için kullanılan kırmızı orman karıncaları, her yıl nisan ayında Isparta Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerince zorlu çalışmalarla doğal yaşam alanlarından alınıyor ve rakım, bakı ile arazi yapısına sahip başka ormanlık alanlara transfer ediliyor.
Yolculuk, henüz gün doğarken başlıyor
Karıncalar güneş doğduktan sonra yuvalarından çıktığı için Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri, henüz gün doğmadan yola çıkmak zorunda kalıyor.
Kırmızı orman karıncalarının doğal yaşam alanı olan Senirkent ilçesindeki Kapıdağ'da bin 600 rakımlı bölgeye ulaşan ekipler, taşıyacakları bölgede koloninin devamı için gerekli kraliçe karıncaları bulmak için zahmetli bir çabaya giriyor.
Kraliçe karıncanın bulunması için yuvayı oluşturan kütüğü kırmak zorunda kalan ekipler, binlerce karınca arasından büyüklüğü ve rengiyle diğerlerinden ayrılan kraliçe karıncaları tespit ederek, özel tüplere koyuyor.
Yeni yuva alanları özenle seçiliyor
Kraliçe karıncanın bulunmasının ardından yeni yuvanın devamını sağlayacak kadar karıncayı kasalara dolduran ekipler, onları yeni yaşam yerlerine taşımak için yeniden yola çıkıyor. Karıncaları her yuvada bir kraliçe bulunmak üzere birden çok yuvaya paylaştıran ekipler, karıncalara geldikleri bölgeyi keşfedene kadar besin ihtiyaçlarını karşılaması için şeker de bırakıyor.
Isparta'da 17 yıldır devam eden bu "zoraki göç" ile karıncalar, adaptasyon sağladıkları bölgede ağaçlara zarar veren böcekleri yiyerek, ormanlık alanların uzun vadede de olsa yok olmasının önüne geçiyor.
"İhtiyaç duyulan ormanlık alanlara götürülüyor"
Isparta Orman Bölge Müdürlüğü Orman Zararlıları ile Mücadele Şube Müdürü Nevzat Sicimli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müdürlük olarak kimyasal yerine biyolojik mücadeleyi tercih ettiklerini söyledi.
Biyolojik mücadelede orman ağaçlarına zarar veren böceklere karşı "formica rufa" denilen kırmızı orman karıncalarını kullandıklarını anlatan Sicimli, bu türün salgıladığı formik asitle ağaçlara zarar veren birçok canlıyı yok ettiğini kaydetti.
Kırmızı orman karıncalarının olabildiğince fazla bölgede bulunmasını istediklerini belirten Sicimli, bu nedenle karıncaların doğal yaşam alanlarından alınarak ihtiyaç duyulan ormanlık alanlara taşındığını vurguladı.
Karınca transferinin 17 yıldır yapıldığına dikkati çeken Sicimli, bugüne kadar 400'ü aşkın yeni kırmızı karınca yuvasının oluşturulduğunu, bunun da milyonlarca karıncanın taşınması anlamına geldiğini dile getirdi.
Sicimli, taşınma işlemlerinin nisan ayının sonuna kadar devam edeceğini sözlerine ekledi.
"Karıncalar oldukça hassas"
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Orman Mühendisliği Bölümü Orman Entomolojisi ve Koruma Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Avcı da kırmızı orman karıncalarının isminin, salgıladığı formik asitten geldiğini, bu türün biyolojik mücadelede önemli bir yere sahip olduğunu kaydetti.
Birer avcı olan kırmızı karıncaların Türkiye'de Karadeniz, Marmara ve İç Ege'de yayılış gösterdiğini dile getiren Avcı, onların doğal yaşam alanlarından birinin de Isparta'nın Senirkent ilçesindeki Kapıdağ olduğunu belirtti.
Kırmızı orman karıncalarının bulundukları bölgede ağaca zarar veren sedir sürgün kelebeği, sedir yaprak kelebeği ve çam kese böceği gibi zararlılarla mücadelede kullanıldığını anlatan Avcı, şöyle konuştu:
"Karıncalar oldukça hassastır. Taşıdığımız her yerde yaşaması mümkün değildir. O nedenle doğal yayılış alanındaki isteklerine uygun olan yerlere taşınmalıdır. Bunun tespiti için 2009- 2010 yıllarında yürütücülüğünü yaptığım bir TÜBİTAK projesi ile karıncanın ekolojik istekleri ortaya konulmuştur. Karınca yükselti, rakım, arazinin bakısı, arazinin eğimi, ağaç türü, ağaçların kapalılığı, sıklığı, arazi içerisinde güneşlenme durumu gibi özellikler bakımından istekleri olan ve buna sıkı bağlı olan bir böcek türüdür. Bu isteklerini karşılayamadığımız durumda yaptığımız nakiller başarılı olmamakta. Bu nedenle nakil edilecek yerde zararlı böcek probleminin olmasının yanı sıra bu saydığımız özellikler açısından uygunluk durumunun mutlaka iyi bir şekilde incelenmesi gerekmektedir."
Avcı, özellikle Karatepe bölgesine taşınan karıncaların ortama uyum sağladığını ve başarılı sonuçlar elde edildiğini sözlerine ekledi.