Kırklareli'nde Fetö'nün Darbe Girişimi Davası
Kırklareli'nde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Lüleburgaz 65. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı kışladan zırhlı askeri araçlarla İstanbul'a gitmek üzere yola çıkan ve vatandaşlar tarafından otoban girişinde durdurulan 81 sanık, geniş güvenlik önemleri...
Kırklareli'nde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Lüleburgaz 65. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı kışladan zırhlı askeri araçlarla İstanbul'a gitmek üzere yola çıkan ve vatandaşlar tarafından otoban girişinde durdurulan 81 sanık, geniş güvenlik önemleri altında yargılanacakları duruşma salonuna getirildi.
Darbe girişiminde aktif rol oynayan Lüleburgaz'da konuşlu 65. Mekanize Tugay Komutanlığında görevli askerler, Kırklareli Halk Eğitim Merkezinde yargılanacak.
Eski Tuğgeneral Cemalettin Doğan ve eski Yarbay Latif Çiçek'in de aralarında olduğu 38'i tutuklu 81 sanık, yoğun güvenlik önlemleri arasında salona getirildi.
Kırklareli Cumhuriyet Başsavcı İlyas Yavuz, sanıkların salona getirilmesinden kısa bir süre önce salonda incelemelerde bulundu. Sanıkların getirileceği salon önünde özel harekat polisleri ile yaklaşık 200 polis bölgede geniş güvenlik önlemi aldı.
Şüpheliler mahkeme öncesi geniş güvenlik önlemleri içerisinde salona alındı. Sanıklardan biri, "Basının burada ne işi var" diyerek tepki gösterdi.
Duruşma salonuna girmek isteyenler polis ekiplerince oluşturulan arama noktasında kontrolden geçirilirken, salona cep telefonu ve ses kayıt cihazlarının sokulmasına izin verilmedi.
Sanıkların yargılanmasına iddianamenin okunmasıyla başlanacak.
İddianame
Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığınca 800 sayfalık iddianamede, çeşitli rütbelerde ve birimlerde görevli 81 eski askeri personel sanık olarak yer alırken, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi anlatılıyor.
Darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan ve görevden ihraç edilen eski 65. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Cemalettin Doğan, eski Yarbay Latif Çiçek'in de aralarında bulunduğu 81 şüphelinin, "Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya, görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye, bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs" suçlarından 4 kez ağırlaştırılmış müebbet, "Silahlı terör örgütüne üye olmak, suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Doğan'ın yıllık izinde olduğu halde 15 Temmuz akşamı özel araçla askeri birliğe gittiğinin tespit edildiği iddianamede yer aldı.
İddianamede, Tuğgeneral Doğan'ın 1-23 Temmuz tarihlerinde izinli olduğu, darbe girişimi başlamadan yaklaşık 2 saat önce kışlaya gittiğinin belirlendiği belirtildi. "Askeri birliklerin İstanbul'a gitmesi emrini verdiği" ileri sürülen Doğan'ın, Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığındaki ifadesinde, askeri birlikleri İstanbul'daki toplumsal olaylara müdahale için kışladan çıkardığı savunmasını yaptığı aktarıldı.
Savcı, ordudan ihraç edilen Doğan'ın, "TBMM'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya, görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs" suçlarından 4 kez ağırlaştırılmış müebbetle cazalandırılmasını istedi.
FETÖ'nün darbe girişimi kapsamında tutuklanan ve TSK'dan ihraç edilen Yarbay Latif Çiçek'in, askeri konvoyun önünü kesen vatandaşları tehdit ettiği ve emir komutasında olan askerlere "İstanbul'a gittiğiniz takdirde gişelerde sivil halk ve polisler sizi bırakmazlarsa topluluğun üzerine ateş açın ve yolunuza devam edin." talimatı verdiği de iddianamede yer aldı.
İddianamede, kışladan zırhlı askeri araçlarla İstanbul'a gitmek üzere yola çıkan Yarbay Latif Çiçek komutasındaki bir grup askerin otoban gişelerinde, Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcısı Soner Gül ve Kaymakam Vekili Tarkan Keskin ile vatandaşlar tarafından durdurulması tespitine yer verildi. Gül ve vatandaşları tehdit eden Çiçek'in kışladan çıkmadan önce emir ve komutasındaki askerlere, "İstanbul'a gittiğiniz takdirde gişelerde sivil halk ve polisler sizi bırakmazlarsa topluluğun üzerine ateş açın ve yolunuza devam edin." talimatı verdiğinin belirlendiği kaydedildi.
Çiçek'in kendisinin emirlerine uymayan merkez komutanına da "Ben senin notunu aldım, ben emirleri Genelkurmay Karargahından alıyorum." diyerek tehdit ettiği de iddianamede yer aldı.
"Beni gözaltına almanız yanlış olur, askerde silah var"
İddianameye göre, askeri birliği Lüleburgaz otoban gişelerinde durdurulan Çiçek'in, Başsavcı Soner Gül'e hitaben, "Beni gözaltına almanız yanlış olur, askerde silah var." dediği tespit edildi.
Vatandaşlar ve Gül ile yaklaşık bir saat aralarında sözlü tartışma çıkan Çiçek'in İstanbul'a gitmeleri için Genelkurmay'dan emir geldiğini söyleyerek, yolun açılması için yoğun çaba sarf ettiği belirtildi.
Çiçek'in vatandaşlara ve emniyet güçlerine hitaben "Askerde silah var, beni gözaltına almanız yanlış, Genelkurmay'dan emir var. Bak bunlar silahlı bana dokunursanız size silah doğrultur. Provoke etmeyin. Askeri indirmeyin ateş ederler, uygunsuz bir davranış olur." şeklinde beyanlarda bulunduğu tutanaklara geçti.
Çiçek'in "Hareket ederseniz ZPT'nin önüne yatarım" diyen bir vatandaşı da "Yat bakalım nasıl eziyorum, biz de ölmeye geldik" şeklinde tehdit ettiği bilgisine yer verildi.
Tartışmaların yaşandığı sırada diğer şüpheli rütbeli askeri personelin de askeri araçları sivil vatandaşların üzerilerine yönelttikleri ve elleri silahların tetiklerinde etrafı süzdükleri belirlendi.
"Acıma yok, acınacak hale düşmeyin"
Öte yandan, Cemalettin Doğan'ın ilçedeki olayları panik halinde Whatsapp'ta oluşturdukları "Yurtta sulh biziz" adı verilen gruba aktardığı ortaya çıktı.
Çiçek'in emir ve komutasındaki askeri birliğin vatandaşlar tarafından durdurulmasının ardından Doğan'ın Whatsapp grubuna, "Lüleburgaz çıkışında polis barikat kurmuş, bizimkiler çatışmaya girebilir" yazdığı ve bunun üzerine grup üyelerinden birinin "Acıma yok, acınacak hale düşmeyin" yazdığı da iddianameye yansıdı.