KIRKLARELİ ISTRANCA ORMANLARI BÖLGESİNDE KÖYLÜLERDEN DOĞA İÇİN BÜYÜK MÜCADELE-1
TRAKYA'nın akciğerleri konumundaki Istranca Ormanları eteğinde bulunan ve içinde barındırdığı hayvanları, içilebilir kaynak suları, doğa harikası bitki örtüsüyle 'yeşil vadi' olarak anılan Kırklareli'nin Vize ilçesi Soğucak köylüleri, doğalarını korumak için büyük mücadele veriyor.
TRAKYA'nın akciğerleri konumundaki Istranca Ormanları eteğinde bulunan ve içinde barındırdığı hayvanları, içilebilir kaynak suları, doğa harikası bitki örtüsüyle 'yeşil vadi' olarak anılan Kırklareli'nin Vize ilçesi Soğucak köylüleri, doğalarını korumak için büyük mücadele veriyor. Köylüler, bölgeye açılması planlan 5 ayrı kalker, taş ocaklarına karşı açtıkları davaları kazandı. Yapılması planlanan ocaklarla doğanın ve yaşamın katledileceğini söyleyen köy muhtarı Rahmi Beler, Davaları kazanmamıza rağmen hala buralara taş ocağı yapmak için ısrar ediyorlar. Bizim bölgemiz 13 Ergene Havzası'nda kalıyor. Yani kesinlikle sondaj dahil yapılamaz, yasak olan bir bölgeye taş ocaklarını izin veriyorlar dedi.
YEŞİL VADİ, TEHDİT ALTINDA
Trakya'nın akciğerleri konumunda bulunan Istranca Ormanları içinde yer alan ve yüzlerce tür hayvanın barındığı, akarsular, su kaynakları, Türkiye'de koruma altına alınıp, koparanlara 60 bin lira gibi yüklü para cezaları kesilmesi kararı alınan dağ lalesi olarak bilinen kızıl lalenin bulunduğu Vize ilçesinin Soğucak köyü sakinleri, kalker, taş ocaklarının açılması için girişimlerde bulunanlara karşı doğa harikası 'yeşil vadileri'ni korumak için yıllardır hukuk mücadelesi veriyor.
5 DAVAYI KAZANDILAR
Yemyeşil çevresi içinden geçen deresi ile doğa harikası olan Soğucak köyü çevresine 2016 yılından bu yana şirketler, patlamalı kalker, taş ocağı gibi ocaklar açmak için ve bulunan ocakları da genişletme girişimlerinde bulundu. Köylüler, bu ocaklara tepki gösterip, hukuk mücadelesi başlattı. Köylülerin başvurduğu Edirne Bölge İdaresi Mahkemesi, bölgeye ocakların kurulması kararlarına izin vermedi. Son günlerde yeni bir ocak açılma girişimine karşı köylüler yine bir araya gelerek mücadele etme kararı aldı. Köylüler geçtiğimiz günlerde Ankara'ya giderek yeni açılması planlanan ve şu an Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İnceleme Değerlendirme Komisyonu'nda görüşülen kalker ocağının kurulmasını durdurmak için girişimlerde bulunup, istemediklerini dile getirdi.
'SONDAJ DAHİ YAPILMASI YASAK OLAN BÖLGEYE TAŞ OCAKLARINA İZİN VERİYORLAR'
Soğucak Köyü Muhtarı Rahmi Beler, akarsularını, ormanlarını, hayvanları korumak için açılma girişimleri ark arda süren taş ocaklarına karşı büyük bir mücadele verdiklerini söyledi. Bu mücadelede kararlı olduğunu belirten Beler, şunları söyledi
Her tarafımızdan su kaynıyor, fakat taş ocaklarından bir türlü bunları kurtaramıyoruz. Bu zamana kadar çok mücadele verdik, davaları kazanmamıza rağmen gidip tekrar geliyorlar. Dinamit patladığında, sular yok olduğunda bizler ne yapacağız Eskiden 25 köye gidiyordu suyumuz ama şu an sadece bizim köy ve Doğaca köyüne yetmiyor. Çevredeki var olan taş ocaklarından dolayı suyumuz çok azaldı. Şu an çalışan bir taş ocağı buraya 700 metre uzaklıkta, çok yakın. Köyümüzde çok sayıda kaynak var deremizde bu sudan oluşuyor. Ergene Nehri'ne giden su buradan gidiyor. Davaları kazanmamıza rağmen hala buralara taş ocağı yapmak için ısrar ediyorlar. Bizim bölgemiz 13 Ergene Havzası'nda kalıyor. Yani kesinlikle sondaj dahil yapılamaz, yasak olan bir yere taş ocaklarını izin veriyorlar. Bizler nerede yaşayacağız ne yapacağız onu da bilmiyoruz. Bu bölgede rüzgar gülü, taş ocağı, kum ocağına MTA'da alanda kömür aramak gibi doğamızı yok edecek şantiyeler kurmak istiyorlar. Oysa Soğucak köyü gezilmesi görülmesi çok güzel bir yer. Tarihi Gemikaya Kalesi, mağaralarımız, orman içinde çiçeklerimiz var. Şu an taş ocağı yapılması istenilen ormanda Afyon'da koruma altına alınan ve koparanlara 60 bin lira para cezası uygulanan şakayık dediğimiz dağ lalesi (kızıl lale) bahçemiz var. Nasıl buraya taş ocağı yapmak istiyorlar anlamış değilim.
Firmaların taş ocağı kurmak için ısrarlı olmalarına karşılık hukuk mücadelesi verdiklerine vurgu yapan Beler, Doğamızı korumak için sürekli Ankara'ya gidip geliyoruz. Bugüne kadar açılan 5 davayı kazanmamıza rağmen tekrar tekrar gelip ısrarla burayı katledecek taş ocakları şantiyeleri kurmak için çalışıyorlar. Açılan davalarda yürütmeyi durdurma kararları oy birliği ile veriliyor. Ama 3 ay sonra, 5 ay sonra tekrar gelip bölgemizde şantiye kurmak istiyorlar. Köyümüz zaten hiç bir şekilde taş ocağının yapılmasını istemiyor. Biz taş ocaklarının kurulmasına karşı değiliz ama bu ocaklar kurulması gereken yerler kurulsun. Bugün hayatta en önemli olan yaşam kaynağı sudur. Bu yüzden böyle yerlerin korunması gerekiyor. Bizi mücadelemizde bu yüzden zaten dedi.
'HAYVAN TÜRLERİ YOK OLUYOR'
Köyde sularının sürekli azaldığını anlatan köy sakinlerinden Süleyman Durmuş, doğayı korumak için mücadelelerinin devam edeceğini söyledi. Mevcut olan taş ocağının dinamit patlamasıyla sularının azalıp hayvanların ormanı terk ettiğini anlatan Durmuş,
Ben bu köyde doğup büyüdüm. Bu sular gittikçe azalıyor. Suyun bitmesini istemiyoruz. Taş ocakların buraya açılmasını kesinlikle istemiyoruz ve bunun için sürekli mahkemelerde mücadele ediyoruz. Direniyoruz. Ben sağ olduğum sürece bölgede taş ocağı açılmasına müsaade etmeyeceğim. Burada türlü türlü hayvanlar vardı ve o hayvanların çoğu buradan yok oldu. Burada mevcut olan taş ocağından çıkan dinamit seslerinden hayvanlar kaçıp gitti. Burada akan suyumuz sürekli azalıyor. Bir sabah kalktığımızda bu su akmaya bilir. Suyun alan 2 tarafı da kayalık olduğu ve dinamitlerden kayalar çatladığı için su yok olabilir. Bu su 25 tane köye gidiyordu şimdi sadece 1 köye gidiyor, azaldı çünkü. Şu an bir taş ocağı var bir taş ocağı daha kurulursa suyumuz yok olur diye konuştu.
Kırklareli'de köylerine kurulmak istenilen taş ocaklarını engelleyip maden aranmasına hukuki haklarını arayarak doğanın katledilmesini engelleyen, Soğucak köylüleri ve Kırklareli Kent Konseyi üyeleri, bölgeye taş, maden ve kum üretimi yapan şantiyelerinin de kurulmasına izin vermeyeceklerini söyledi.