Kırklar Dağı'nda Ruhsatsız İnşa Edilen Binaların Yıkımı Tamamlandı

Diyarbakır'ın tarihi Sur ilçesinde türkülere konu olan Kırklar Dağı'nda ruhsatsız inşa edilen ve tarihi dokuya uygun olmayan 725 daireden oluşan binaların yıkımı gerçekleştirildi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesince yapılan ihale kapsamında, kadim şehrin önemli yerlerinden, türkü ve efsanelere konu olmuş Kırklar Dağı'nda inşa edilen binaların yıkımı için 29 Aralık 2017'de başlatılan çalışmalar tamamlandı.

Binaların yıkılmasıyla Kırklar Dağı'nın eski görünümüne kavuştuğunu görenler mutluluklarını dile getirdi.

"Yıkılması iyi olmuş"

Ramazan Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Diyarbakır'ın tarihi ve kültürel önemine değindi.

"Bu tarihi dokuya ve doğal güzelliklere sahip çıkmalıyız" ifadesini kullanan Kaya, Kırklar Dağı'nın yüksek binalardan arındırılmasından memnuniyet duyduklarını belirtti.

Kaya, yüksek binaların tarihi dokuya yakışmadığına işaret ederek, "Şu haliyle bence güzel. Diyarbakır halkının görmek istediği şey bu diye düşünüyorum. Yıkılması iyi olmuş." dedi.

Yasin İşmen de Diyarbakırlı olduğunu ancak İstanbul'da yaşadığını söyledi.

Dicle Vadisi'nin bir tarafında Erdebil ve Gazi köşklerinin, diğer yanında tarafında Kırklar Dağı'nın bulunduğunu dile getirerek, "Tarih var burada." diye konuştu.

Söz konusu bölgeye konut yapılmasının, özellikle de yüksek katlı bina inşa edilmesinin büyük hata olduğunu ifade eden İşmen, "Enkaz kaldırıldıktan sonra tarihi doku, Diyarbakır'ın güzelliği ortaya çıkar. Kırklar Dağı'nın düzü çıktı ortaya." değerlendirmesinde bulundu.

32 kişi yargılanıyor

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Kırklar Dağı mevkisinde 2011 yılında özel bir şirket tarafından yapımına başlanan 725 dairelik konutun yapım aşamasında terör örgütü PKK'ya, evlerin değerinin yüzde 7'lik bölümünün "fon" adı altında aktarıldığı bildirilmişti.

İddianamede, aralarında eski DBP'li Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş'ın da bulunduğu 32 sanık hakkında "terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet" ve "nitelikli yağma" suçlarından 15 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Davada 32 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.