Kiptaş Genel Müdürü Kurt: Hiç kime mahalle arasındaki hak sahiplerimizi düşünmüyor
"İstanbul Yenileniyor Projesi" kapsamında yıkılan Gayrettepe'deki Erenler Apartmanı'nın temel atma töreninde mahalle aralarındaki yapıları yıktıkları için kendilerini eleştirenlere yanıt veren KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, "Hiç kimse mahalle arasındaki hak sahiplerimizi düşünmüyor. Şu an temelde kullandığımız demirden daha az demir vardı koca binada. Bunları biz yıkmazsak, başka firmalar bu işlerin sürecini organize etmezse, bu insanları kaderleriyle baş başa mı bırakacağız?" dedi.
İBB Şehircilik Grubu şirketleri KİPTAŞ, İstanbul İmar AŞ ve BİMTAŞ'ın "İstanbul Yenileniyor" projesi kapsamında yıkılan tek yapılardan ikincisi olan Beşiktaş, Gayrettepe, Sebat Sokak'taki Erenler Apartmanı'nın temel atma töreni bugün yapıldı. Törene, KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, deprem bilimci, akademisyen Prof. Dr. Naci Görür ve hak sahipleri katıldı.
"KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİNE İSTANBUL'DA ÖZELLİKLE RANT ODAKLI BAKILIYOR"
Tek yapıların yenilenmesine hızlı bir şekilde devam ettiklerini söyleyen KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, Erenler Apartmanı'nın, yıkılan tek yapılar kapsamındaki temeli atılan ikinci yapı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
Şu anda Beşiktaş'ta Erenler Apartmanı'nın temel atma organizasyonu için bir araya geldik. 'İstanbul Yenileniyor' kapsamında tek yapıların yenilenmesine hızlı bir şekilde devam ediyoruz. Bu, tek yapılar kapsamındaki ikinci temelimiz. Ama arkası arkasına 5-6 tane daha yıkım, tahliye ve temel atma süreçlerimizi yakın zamanda yapacağız. Bu işleri çok önemsiyoruz. Çünkü; mahalle arasına maalesef bizim ölçeğimizdeki hiçbir şirket girmiyor çünkü kentsel dönüşüm projelerine İstanbul'da özellikle rant odaklı bakılıyor. Biz, rant odaklı bakmadığımızı, tamamen sosyal fayda için bu işi yaptığımızın en önemli kanıtı mahalle aralarında yenilediğimiz tek yapılardır. Bunu çok önemsiyoruz. İstanbul Yenileniyor kapsamında 7 bin 200 noktada 160 bin bağımsız birimden bize yenileme talebi geldi.
"FAİZLERDEKİ AŞIRI ARTIŞ NEDENİYLE VATANDAŞLAR BORÇLANMA YÜKÜNÜN ALTINDA EZİLİYORLAR"
Çok ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Ancak tıkandığımız nokta, şu anda her ne kadar inşaat maliyetine bu yapıları yeniliyor olsak da inşaat maliyetlerindeki aşırı artış, finans ve geri ödemeler, yani faizlerdeki aşırı artıştan dolayı vatandaşlar borçlanma yükünün altında eziliyorlar maalesef. Aslında borçlanmayı kabul ediyorlar, uzlaşıyorlar ama geri ödeme konusunda sıkıntı yaşıyorlar. O yüzden bizim beklentimiz kamu otoritesinden, şu anda sosyal konut kampanyasında yaptığı gibi uygun ödeme planıyla, kamu bankaları özellikle sürece paydaş olarak hep birlikte bu süreci hızlandırabiliriz diyoruz. O yüzden 'birlikte yenileyebiliriz' diye bir çalışma başlattık. Bir çağrıda bulunuyoruz kamu otoritesine. 'Gelin hep beraber birlikte olalım. Vatandaşlarımıza uygun ödeme planları sunarsak şu anda elimizde hazır 160 bin tane riskli yapı var, hemen dönüştürebileceğimiz. Burada 580 bin insanın yaşadığı bir alandan bahsediyoruz. Tek beklentimiz kamu otoritesinden bu konuda bize destek olmaları, sürece paydaş olmaları. Hepimiz bir masa etrafında toplanırsak, İstanbul'daki riskli yapıları çok hızlı bir şekilde tahliye edebiliriz. 160 bin yapı dile kolay geliyor ama çok ciddi bir yapı stoğu. İstanbul'un çok ciddi nefes aldıracaktır. Eğer biz bu ödeme planlarında avantaj sunabilirsek vatandaşımıza bu katlanarak gidecektir. İstanbul'u çok daha dayanıklı bir kent haline getireceğiz. Çünkü en önemli sorunu İstanbul'un deprem olduğunu düşündüğümüzde bu çalışmanın çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.
"HİÇ KİMSE MAHALLE ARASINDAKİ HAK SAHİPLERİMİZİ DÜŞÜNMÜYOR"
Özellikle mahalle arasına girdiğimiz için bizi eleştirenlere seslenmek istiyorum. Hiç kimse mahalle arasındaki hak sahiplerimizi düşünmüyor. Buradaki binamızda 13 tane bağımsız birim vardı, yıkımdan önce 50 insan yaşıyordu yaklaşık olarak ve 6 saatte yıkıldı bu bina. Şu an temelde kullandığımız demirden daha az demir vardı koca binada. Bunları biz yıkmazsak, başka firmalar gelip bu işleri tahliye edip yapım sürecini organize etmezse bu insanları kaderleriyle baş başa mı bırakacağız. O yüzden tek yapılara girdiğimiz için mahalle arasında girdiğimiz için bizi eleştirenlere şunu söylüyoruz, gelin birlikte olalım, bu süreci birlikte yönetelim, birlikte yenileyelim."
NACİ GÖRÜR: DEPREMDE OLASI CAN KAYBINI AZALTMAYA YÖNELİK HER TÜRLÜ ÇALIŞMA DESTEKLENMELİ
Temel atma törenine katılan deprem bilimci, akademisyen Prof. Dr. Naci Görür de "İstanbul Yenileniyor" projesinin kendisine anlatıldığı zaman heyecanlandığını belirterek, şunları söyledi:
"Depremde olası can kaybını azaltmak, herkesin isteyeceği bir şey. Dolayısıyla ona yönelik her türlü çalışmanın büyük bir içtenlikle desteklenmesi lazım. Bu proje bana anlatıldığı zaman gerçekten çok heyecanlandım. Aslında bire bir vatandaşla iş birliği yapıp, o vatandaşa Büyükşehir Belediyesi'nin gücünü, desteğini, şefkatini ve yardım elini vererek vatandaşların deprem güvensiz binalarını yenilemek olarak anlatıldı. Dolayısıyla vatandaşı da bizzat işin içine çekerek yapılan bir proje. Bana öyle geliyor ki asıl kenti depreme hazırlamak ancak bu yolla olabilir. Yoksa belirli yerlerde yeni yeni uydu kentler yaparak, insanları yerinden yurdundan edip, oralarda yer vererek tahliyelerini sağlamakla olmaz. Tahliye ettiğiniz yeri yeşil alana dönüştürmeyip orada da yeni binalar yaparsanız, pahalı lüks binalar, o zaman halkın ne güveni olur bu işin içinde ne de bulunduğu yerde kalma olanağı olur. Bence KİPTAŞ'ın yaptığı bu tür bir proje oldukça anlamlı, desteklenmesi lazım. Ancak bu tür bir planla biz kentlerimizi depreme hazırlayabiliriz."
"35 SENELİK EVİMİZDİ. ALLAH NASİP EDERSE SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE OTURALIM. ÇOK MUTLU OLDUM"
Erenler Apartmanı'nda hak sahibi olan Fatma Karabakan ise projeden dolayı çok mutlu olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Ben bu işten hiç anlamam, oğlum hepsini organize etti, çok uğraştı gitti geldi. Ekrem Beyler deseniz öyle. Ben Ekrem Beyi zaten baştan beri çok tutardım, çok severdim daha çok mutlu oldum şimdi. Bizi yeni eve kavuşturacak inşallah. Allah nasip ederse sağlıklı bir şekilde evimizde oturalım, öyle arzu ediyorum. 35 senelik evimizdi, eşim yapmıştı. 35 senemizi geçirdik bu binada. Ben her şeye ağlarım, duygusalım şimdi ama çok mutluyum, gördüm böyle çok güzel."