Haberler

"Kimse oyun oynamaya kalkmasın"

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bayraklı Belediyesi, İzmir Sosyoloji Derneği işbirliği ile mülteci sorunu, "Küresel Mülteciler ve toplumsal geleceğimize etkileri" konulu panelde masaya yatırdı.

Panelde Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, önemli mesajlar verdi. Karabağ, "Kimse Bayraklı'nın üzerinde oyun oynamaya kalkmasın" dedi.

Havuz Düğün Salonunda gerçekleştirilen panele Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, CHP Bayraklı İlçe Başkanı Cemalettin Alper, CHP eski İl Başkanı Ali Engin, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Panelin moderatörlüğünü, Bayraklı Belediyesi CHP'li meclis üyesi Necati Yıldız gerçekleştirdi. CHP eski Milletvekili, ekonomist Prof. Dr. Hurşit Güneş ve AB uzmanı Necati Taşkıran da panele konuşmacı olarak katıldı.

EFSANE DIŞİŞLERİ BAKANIYLA ANISINI ANLATTI

"Küresel Mülteciler ve toplumsal geleceğimize etkileri" konulu panelin açılış konuşmasını Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ gerçekleştirdi. Karabağ, konuşmasının başında Hurşit Güneş'in babası, eski Dışişleri Bakanı Turan Güneş'le olan anısını anlatarak, "Hurşit Bey'in sevgili babasıyla küçük bir anım oldu. Yıl 1977. O zaman CHP Gençlik kollarındayım. Bayraklı'da bir lokal açtık. Sevgili Turan Güneş Bayraklı'ya geldi. Ben de Babamla 74 model Renault arabamızla geziyoruz. O arada devrimci bir gencimizi Bayraklı'da öldürmüşlerdi. Onun muhabbetini yaptık. Uzun unuz sohbetlerimiz oldu. Efsane Dışişleri bakanımız…74 barış hareketinde 'Ayşe tatile çıktı' diyerek tarihe geçti" dedi.

BAYRAKLI BİR BÜTÜNLÜK İÇERİSİNDE!

Mülteci konusunun büyük bir sorun olduğuna dikkat çeken Başkan Karabağ, "Dünyanın başının belası kimler? Amerika, Fransa, İngiltere ve türevleri… Emperyalist dünya. Bu dünyanın başına hangi bela geliyorsa mülteci sorunu dahil bunların müsebbibi bu emperyalist güçlerdir. Sebep aramaya gerek yok. Dünyanın başı belada. Türkiye'deki sıkıntıların da başını bela sokanlar bunlar. İnanın Bayraklı'da benim yaşadığım sıkıntıların sebebi de onlar. Çünkü burada biz Atatürkçü, laik, çağdaş cumhuriyetçi bir belediyecilik yapıyoruz. Bayraklı'yı parsel parsel satmıyoruz. Yeşil alanları kafeterya yapıp halka açıyoruz. 1 liraya çay veriyoruz. Dolayısıyla bu sermaye ve rant kavgasının içinde koruyabildiğimiz noktaları korumaya devam edeceğiz. Ama şunu söyleyeyim halk hareketi çok önemlidir. Dünyada ve Türkiye'de, emsalleri vardır. Şunu söyleyeyim halkın hareketi girdi mi bir olayın içine ona ne top, ne tüfek, ne silah durdurabilir. Onun için ben de silah var, bende polis var, bende tank var diye kimse güvenmesin. Halk bir ayağa kalkarsa seni mahveder, tükürüğüyle boğar. Kimse Bayraklı'nın üzerinde oyun oynamaya kalkmasın. Artık bir Hasan Karabağ yok. Bayraklı bir bütünlük içinde. Herkes Bayraklı'nın belediyesinin korunması noktasında herkes Hasan Karabağ olmuş. Sizi seviyorum" dedi.

TÜRKİYE-HALEP ARASINDAKİ BÖLGEYE YERLEŞTİRİLEBİLİRLER

Panelin ilk sözü Prof. Dr. Necati Taşkıran'a verdi. Mülteci sorunun ekonomik boyutuna dikkat çekti. Taşkıran, "Bu basit bir olay değil. Ne gibi ihtiyaçlar var, bunlar nasıl karşılanacak, maliyeti, gelenlere barış sağlandığı takdirde geri dönüşümlerine geçinceye kadarki sürede ne gibi eğitim verelim ki o insanlar o ülkelere gittiği zaman Türkiye hakkında olumlu konuşsun. 'Bize meslek edindirdiler' desinler. Bana göre Türkiye'nin savunacağı esas fikir, Türkiye ile Halep arasında büyük bir bölge var. Orası yeniden inşa edilerek bu insanlar oraya yerleştirilebilir. Bu insanlar herhangi bir suç işlememiş. Yalnızca yaratılan savaştan kaçmışlar, gelmişler. Başka suçları da yok. Bunları orada yaratılacak. 2-3 şehirde istihdam edilebilir. Bu insanlara meslek edindirme kurslarıyla belirli meslekler öğretilebilir. Bu insanları göndermek kafi değil. Yaşayabilecekleri, bir gelir elde edebilecekleri meziyet de kazandırmak gerekiyor. Türkiye bu bakımdan zengin bir ülke" dedi.

TÜRKİYE, LAİKLİĞİ, ÇAĞDAŞLIĞI İHRAÇ ETMELİDİR!

Suriye sorunun çözümü için laik ve demokratik rejimlerin oluşması için siyasal telkinde bulunulması gerektiğini bunun da yolunun barış ve siyasetle olması gerektiğine inandığını söyleyen Güneş, "Bu son derece önemli. Türkiye sadece kendi sınırlarında değil çevresinde de demokrasiyi huzuru özgürlüğü laikliği çağdaşlığı ihraç etmelidir. Türkiye'de 2 milyon 749 bin geçici koruma kapsamında Suriyeli var. En büyük sayı 401 bin ile Şanlıurfa'da. İkinci sırata İstanbul 394 bin. Hatay'da 386 bin, Antep 325 bin. Büyük bir nüfus. Bunun sadece 280 bin kişi kamplarda. 10'da 9'u sizin aranızda dolaşıyor. Gerek Suriye sorunu gerekse mülteciler sorunu bir Sosyal Demokrasi sorunudur. Sosyal Demokratlığı bana tarif et derlerse hep şunu söylerim. 'Vicdanı olan insana sosyal demokrat' denir. Bu insanlar Türkiye'ye geldiler. Yoksullar, açlar hastalar bulara her türlü kucak açmayı biz sosyal demokratlar sağlamak zorundayız. Bu bizim insanlık ve vicdani sorunumuzdur. AKP Hükümeti o bölgede Sünni iktidar istediğini ifade etmişti. Peki biz ne istiyoruz biz orada laik ve demokratik bir sitem olmasını istiyoruz. Bunu bu bölgede sağlayacak tek ülke Türkiye'dir tek parti de Cumhuriyet Halk Partisidir" dedi.


OY POTANSİYELİ OLARAK GÖRÜLÜYORLAR!


Güneş, Avrupa Birliği ile yapılan son anlaşmaya dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam etti: "Daha fazla mülteci gelmesin diye anlaşma yaptık. Şöyle bir yaklaşım içinde olamayız. 'Al bunların hepsi senin olsun' diyemeyiz. Çünkü Avrupa'ya gittikleri taktirde ülkelerine dönmeyeceklerdir. Kendi ülkelerine 900 kilometre sınırı olan bir ülkede bulunmaları kendi ülkelerinde huzur ve barış olduğunda dönmelerinin bir vasıtası olacaktır. Biz ülkemizdeki misafirlere hem misafirperver olmalıyız hem de günü birinde kendi ülkelerine barış ve huzur içinde dönmelerini sağlamalıyız. Bu bizim için tarihi bir görevdir. Ve Türkiye Cumhuriyetinin ileride insanlık tarihine geçecek önemli bir adımı olacaktı. Unutmayın Halepçe'de Kürtler katledildiğinde yine Türkler kalbini, gönlünü açmıştı. Biz bunu yapabilmeliyiz. AKP Hükümeti iki nedenle bu mültecilerin kendi ülkelerine dönmelerini istemiyor. Birincisi bu mültecilerin toplu olarak belli bir vadede seçmen olması halinde kendilerine oy vereceğini düşünüyor. İkincisi onları belli bölgelere yerleştirerek kendilerine oy potansiyeli yaratmaya çalışıyor" dedi.


Panelin sonunda Sosyoloji Derneği yönetim kurulu üyeleri Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ'a plaket takdim etti. Başkan Karabağ da Necati Yıldız, Necati Taşkıran ve Hurşit Güneş'e plaket ve çiçek verdi

Kaynak: Bültenler / Güncel
İstanbul'da katliam: 4 kişiyi öldürüp intihar etti

4 kişiyi öldürüp canına kıydı! İntihar anı kamerada

İstanbul'daki aile katliamında yeni detaylar! Kız kardeşi ve eşini de ağır yaralamış

Katliamda her bir detay kan donduran cinsten! Tüm ailesini öldürmeyi kafasına koymuş

27 ilimizde eğitime kar engeli

27 ilimizde eğitime kar engeli

Antalya Havalimanı'na iniş yapan yolcu uçağında yangın

İçi yolcu dolu uçak, inişten sonra alev aldı

title