Kimin Dediği Olacak?
Başbakan Erdoğan faizlerin sert düşmesini istiyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iki aydır Merkez Bankası'nın faizleri indirmesi için çeşitli açıklamalar yapıyor. Geçtiğimiz ay 0,50 puan faiz indirimi yapılmasının ardından Erdoğan sert bir çıkış yaparak faizlerin daha hızlı düşürülmesini istedi.ÖZETLE
İndirim çoktan fiyatlandı
Jeopolitik riskler artıyor
Numan Kurtulmuş'tan sert tepki
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da bugün yaptığı açıklamada faizleri daha fazla indirmeyen Merkez Bankası'nı eleştirip, askeri vesayete benzeterek, "Hükümet ayrı telden, Merkez Bankası ayrı telden çalarsa bunun adı bağımsızlık olmaz" dedi.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ise geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada 'Vesayet kurumu değiliz, Merkez Bankası siyasetin dışındadır' diyerek ölçülü faiz indirimi yapacaklarının sinyalini verdi.
Piyasa 0,50 puanı fiyatladı
Hükümet üyelerinin sert çıkışının ardından, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu ilk kez toplanacak. Piyasalar ne kadar faiz indirimi yapılacağını bekliyor. Ancak uzmanlar Irak'taki gerginlik nedeniyle Merkez Bankası'nın çok da büyük bir indirim yapamayacağı konusunda hemfikir.
Ekonomistler Merkez Bankası'nın daha önce olduğu gibi ölçülü bir faiz indirimi bekliyor. Ölçülü faiz indiriminin ise 0.50 puan olacağı düşünülüyor. Böylece yüzde 9,50 olan gösterge faiz yüzde 9'a gerilemiş olacak.
Al Jaazera'ye konuşan Garanti Yatırım Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Merkez Bankası'ndan yarın 0,50 baz puan indirim beklediklerini açıkladı.
Bu indirimin piyasada herhangi bir etkisi olmayacağını, döviz kurunu hareketlendirmeyeceğini söyleyen Altınsaç: "Piyasa zaten bu indirimi fiyatladı. Piyasanın şimdi baktığı yer Irak'taki gerginlik. Irak'taki gelişmeler ve gelişmekte olan piyasaların durumunu gözlüyoruz" şeklinde konuştu.
Jeopolitik riskler artıyor
Deniz Yatırım Başekonomisti Özlem Derici de Merkez Bankası'ndan 50 baz puan indirim beklediklerini söyledi. Faiz koridorunda ise bir değişiklik olmayacağını vurguladı. Bu 50 baz puan indirim Türkiye'de kuru hareketlendirmeyeceğini vurgulayan Derici, "Piyasalar bu indirimi çoktan fiyatladı" dedi.
Derici, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın daha önce faiz indiriminin ölçülü olacağını ve bu ölçünün 25-50-75 baz puan şeklinde yapılacağını söylediğini hatırlattı. Derici, faiz indiriminin 75 baz puan olması durumunda ise kurda bir değerlenme beklediğini ve doların 2.15 TL'nin üzerine kalıcı olarak yerleşebileceğini açıkladı.
Hükümetin Merkez Bankası'na faiz indirme baskısı yapmasının bankanın kararlarını nasıl etkileyeceğini sorduğumuz da ise Derici şöyle konuştu:
"Merkez Bankası, hükümetin baskısına dayanabildiği kadar dayanmaya çalışıyor. Jeopolitik riskler giderek artıyor. Irak'taki gerginliğin artması durumunda Merkez Bankası'nın altından kalkamayacağı riskler kapıda bekliyor. Dolayısıyla bunları düşünen Merkez Bankası'nın üzerinde ne kadar baskı olursa olsun, duruşunu koruyacağını ve daha fazla faiz indirimine gitmeyeceğini düşünüyorum."
Kurtulmuş sert çıktı
Hükümetin, Merkez Bankası'na faiz indirme baskısı sürerken, son olarak AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Merkez Bankası'na sert çıktı. Kurtulmuş askeri vesayetin büyük ölçüde kalktığını, sıranın Merkez Bankası'na geldiğini söyledi.
Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü: "Araçsal bağımsızlığa eyvallah ama hükümet başka telden Merkez Bankası başka telden çalarsa bunun adı araçsal bağımsızlık olmaz. TC Merkez Bankası bağımsız olsun, peki TC devletinin bağımsızlığı ne olacak? Askeri vesayeti görmek kolay çünkü elinde tüfek, tankı topu kullanıyor ve üniformalı. Türkiye bu anlamda görünür vesayetlerle mücadele safhasını geride bırakmıştır. Önümüzdeki süreç görünmez, örtülü vesayetlerle mücadele etme dönemidir. Bundan sonraki süreçte bu mücadele hükümetin ana gündem maddelerinden biri olacaktır, gerekli yasal düzenlemeler de yapılabilir."
Kurtulmuş'a göre 2008 ekonomik krizinden sonra dünyada neo-liberal tezler gözden geçirilmeye başlandı ve bunlardan biri de "Merkez bankalarının yeni rolleri ne olmalı" sorusu. Kurtulmuş, ABD Başkanı Barack Obama'nın yeni Fed Başkanı'nın niteliğiyle ilgili, "orta direği, gelir adaletini savunan, kalkınmacı biri olacak" sözlerini hatırlattı. "Bizim kastettiğimiz de bu" dedi.
Hükümet üyeleri tepkili
Başbakan Erdoğan geçtiğimiz ay partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Merkez Bankası'nın faiz indirimini yeterli bulmadığını açıklamıştı. Başbakan'ın 'artık yeter' diyerek sert çıkışının ardından hükümet üyelerinden de benzer açıklamalar gelmişti.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararına ilişkin "Bir Ekonomi Bakanı olarak Merkez Bankası yönetimini eleştirmek gibi bir şey içinde olmayacağım ama Başbakanımızın bu yöndeki yaklaşımını ya da şikayetini haklı buluyorum" demişti.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise, "Enflasyon haziranda açıklanacak rakamla zirveyi bulmuş olacak. Muhtemelen haziran ayı sonrasında enflasyon TCMB'nin tahminleri çerçevesinde düşmeye başlayacak" mesajı verdikten sonra, TCMB politikalarıyla ilgili yorum yapmadığını, bankanın Türkiye'nin menfaatlerini düşünerek en iyisini yaptığına ve yapacağına inandığını belirtmişti.
Vesayet kurumu değiliz
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı (TCMB) Erdem Başçı ise geçtiğimiz hafta yaptığı konuşmada, hükümete mesaj göndererek, "Merkez Bankası bir vesayet kurumu değildir. Merkez Bankası vasi değildir, bir acentedir. Teknik bir kurumdur, siyasetin dışındadır ve şeffaftır" demişti.
Erdem Başçı, "Enflasyon ölçülür. Hedef bellidir. Tutturdun mu, tutturamadın mı? Beş yılın sonunda bakarsınız kaç yıl tutturdunuz, kaç yıl tutturamadınız? Başkan başarılı mı, başarısız mı? Belli olur. Neden beş yıl? Çünkü parasal aktarım mekanizması gecikmeli çalışır. Bugün aldığınız bir karar bir buçuk, iki, üç yıl sonra etkisini gösterir. O yüzden sabır gerekir" diyerek bankanın politikalarını savunmuştu.