Kimi 'Özgür Basın' Kimi 'Kışkırtıcı Yayın' Dedi
Şanlıurfa'da kimi STK'lar Charlie Hebdo dergisine yönelik saldırıyı kınarken, kimi STK'lar ise basın özgürlüğünü savundu.
İHD, Charlie Hebdo dergisine yönelik saldırıyı kınadı ve saldırının basının özgürlüğüne yönelik vahşice bir saldırı olduğunu kaydetti.
Diğer sivil toplum kuruluşları da yapılan saldırıyı kınadı ama derginin kışkırtıcı ve aşağılayıcı tavrına dikkati çekip bu tür yayınların basın özgürlüğünden çıkarılmasını istedi
İnsan Hakları Derneği (İHD) Şanlıurfa Şubesi üyeleri Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde bir araya gelerek, Fransa'da Charlie Hebdo mizah dergisine yapılan saldırıyı kınadı ve ölenler için başsağlığı diledi. Yapılan saldırının basın özgürlüğüne yönelik olarak yapıldığının vurgulandığı eylemde açıklama yapan İHD Şanlıurfa Şubesi Eş Başkanı Nalan Durdu, yapılan saldırının özgür basını susturmaya yönelik olduğunu kaydetti. Durdu,"7 Ocak 2015 günü Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan Charlie Hebdo mizah dergisine yönelik gerçekleştirilen saldırıda 10 dergi çalışanı ve bu kişileri korumakla görevli 2 polis yaşamını yitirmiş, 20'den fazla insan yaralanmıştır. Charlie Hebdo dergisine yönelik gerçekleştirilen saldırıyı kınıyor, yaşamını yitirenlerin ailelerine, Charlie Hebdo dergisi sahip, yazar ve Fransız halkına başsağlığı diliyoruz" dedi.
DURDU: İSLAM'LA ALAKASI YOK
"Nijerya'da radikal İslam adına Boko Haram Terör Örgütü binlerce insanı katletmiştir. Bizler bunların İslamiyet'le, Müslümanlıkla hatta insanlıkla alakalarının olmadığını biliyoruz" ifadelerini kullanan Durdu, "Yaşamın her alanındaki hak ihlallerini cesaretle dile getiren, yazan, çizen, haber yapan gazeteciler her dönemde iktidarların hedefi olmuş ve bizzat bu hak ihlallerinin mağduru olmuşlardır. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye'de de halkın, gerçek haber alması için mücadele veren gazeteciler baskılarla susturulmaya maruz kaldıkları gibi çoğu zaman bu mücadelede canlarını vermişlerdir. Yine 9 Ocak 2013'de Paris'te üç Kürt kadın devrimci Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez karanlık güçler tarafından katledildiler. Fransız devleti bu vahşi cinayetlerin faillerini ortaya çıkarmakta aciz kalmış ve olayı aydınlatmamıştır" diye konuştu.
'VAHŞİ BİR KATLİAMDIR'
Daha önce hayatlarını kaybeden gazetecilerin isimlerini anan Durdu, basının daha özgür bir çalışma alanı bulması temennisinde bulundu. Durdu, sözlerini şöyle tamamladı: "Tarihte birçok kez yaşandığı gibi Fransa'da yaşanan Charlie Hebdo katliamı, gerçekleri hazmedemeyen iktidar ve taşeronları, en çok korktukları basının özgürlük savaşçılarına karşı yaptığı vahşi bir katliamdır. Demokratik ve insan haklarının var olduğu bir toplum ancak; özgür basın ile mümkündür. Bugünün çok sesli dünyasını yaratanlar cesaretle ile getiren özgür gazeteciler olmuşlardır. İnsan hakları savunucuları olarak, insan haklarının temel ilkelerinden olan düşünce özgürlüğünün yaşam bulacağı en önemli alanın özgür basın alanı olduğu inancıyla Uğur Mumcu, Musa Anter, Metin Göktepe, Hrant Dink ve dernek üyemiz Kadri Bağdu şahsında tüm özgür basın şehitlerini saygıyla anıyoruz."
Yapılan basın açıklamasının ardından grup sessizce dağıldı.
STK'LAR: KIŞKIRTICILIK BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDEN ÇIKARTILSIN
İHD saldırıyı basın özgürlüğüne yönelik olarak değerlendirirken diğer yanda da yaklaşık 36 STK bir araya gelerek Fransa'daki saldırıyı kınadı ve Müslümanlara yönelik kışkırtıcı yayınların basın özgürlüğü alanında değerlendirilmemesi gerektiğini vurguladı. ŞUTİM Sebzeciler Derneğinde bir araya gelen ve aralarında İHH, GÜÇKAD, ARAPDER, RUHADER, KALEMDER, Şanlıurfa İnsani Yardım Platformu'nun da destek verdiği sivil toplum kuruluşları adına açıklama yapan Faruk Akbaş, Batılı ülkelerin Müslümanlara yönelik tavrını kınadı. Akbaş, "Bizler alemlere rahmet olarak gönderilen peygamber ümmeti olarak her ne nedenle olursa olsun teröre karşıyız ve yeryüzündeki bütün terör faaliyetlerini, terörü ve terörizmi destekleyen tüm terör devletlerine karşıyız. Ancak tasvip etmediğimiz Paris olaylarıyla bir travma ve şok yaşayan batı dünyasının ve yerli işbirlikçilerinin yıllardır İslam alemi üzerine estirilen terör ve öldürülen milyonlarca masum insana tepkisiz kalmasını da şiddetle kınıyoruz" dedi.
AKBAŞ: BU DERGİ MÜSLÜMANLARI AŞAĞILIYOR
"Biz yıllardır İslam dünyası olmak üzere tüm dünyada akan kanın kim tarafından ve hangi nedenlerle ve hangi yeraltı kaynakları yüzünden terörize edildiğini biliyoruz" diyen Akbaş, "Hem terör olaylarını organize edip hem de Müslümanlara mal ederek ellerindeki illegal basının gücünü de kullanarak Müslümanları bir suçluluk psikolojisi ne sokma girişimleri fiyaskoyla sonuçlanmıştır.
Biliyoruz ki 11 Eylül olaylarında Fransa'daki bu olayda ve benzere olaylar da İslam düşmanları tarafından organize edilmiştir. Kaldı ki bu dergi yıllardır Müslüman âleminin gözlerinin içine bakarak Müslümanlara ve Peygamberimize yönelik ağır tahrik edici, aşağılayıcı yayın yapmaktadır. Ve batı dünyası da bu çirkin ve alçakça saldırıyı maalesef basın özgürlüğü olarak adlandırmaktadır" diye konuştu.
'MÜSLÜMANLARIN KUTSALLARINA SALDIRI'
Dine ve inançlara yapılan kışkırtıcı ve saldırgan tutumun basın özgürlüğü olarak sayılmaması gerektiğini belirten Akbaş sözlerini şunları kaydetti: "İslam alemini tahrik eden ve peygambere hakaret den bu derginin son sayısının Türkiye'de bazı basın kuruluşları tarafından dağıtılması ve yayımlanması girişimi de düşünceye ve inanca hakaret olarak kabul edeceğimizi de ifade ederek bu girişimi de şiddetle kınıyoruz. Bizler her din ve inanç mensubu olan insanlara saygı açısından her din ve inanç hakkında aşağılayıcı karalayıcı yayınlan basın özgürlüğü olarak kabul etmiyor ve bu tür alçakça yayınlan şiddetle kınıyoruz. Bu son ölümler üzerinden reklam yapılarak 60 bin satamayan bu derginin 3 milyon adet basılarak piyasaya sürülmesi ve bu yolla Müslümanların kutsallarına saldırılması dünya barışı ve kardeşliği ne fayda sağlamayacak aksine zarar verecektir. Biz tüm dünya liderlerinden, toplumlarından Birleşmiş Milletlerden özellikle basın dünyasından bu yanlışa bir dur denilmesini ve bu tür kışkırtıcı yayınların basın özgürlüğü kapsamından çıkarılmasını ve yasaklanmasını yapanlar hakkında ağır cezai müeyyidelerin uygulanmasını istiyoruz."
MEMUR-SEN: İSLAM'A KARŞI BİR ALGI OPERASYONUDUR
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun da, Fransız dergisine yapılan saldırıya yönelik sendika binasında bir basın açıklaması yaptı. Coşkun, Paris'te yayın yapan Charlie Hebdo Dergisine yapılan saldırıyı kınayarak, "Bu saldırı başta barış ve kardeşlik dini İslam'a ve onun mensuplarına ve bu değerleri benimseyen tüm insanlığa karşı yapılmış bir saldırıdır. Menfur saldırıyı şiddetle kınıyor, barış yanlısı tüm insanları sağduyu ve aklıselim'e davet ediyorum." dedi. Böyle bir saldırının Avrupa'da İslamafobi'nin tırmandığı bir dönemde meydana gelmesinin tesadüf olamayacağını kaydeden Coşkun, son zamanlarda dünya çapında ve özellikle Avrupa genelinde İslam ve Müslümanlar hakkında olumsuz algı oluşturma girişimlerinden kaygı duyduğunu söyledi. Bu ve benzeri saldırıların Müslümanlar üzerinde yapılacak her türlü baskı ve Müslüman kimliği yok sayma girişimlerine bahane gösterilemeyeceğine dikkati çeken Coşkun, şunları kaydetti: "Gerek Ortadoğu'da gerekse dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan bu tür şiddet ve terör olayları insanlığın barışı adına endişe vericidir. Özellikle batı her daim olduğu gibi burada da ikiyüzlülüğünü göstermiştir. Ortadoğu'da günde yüzlerce insan ölürken kılını kıpırdatmayan batı ucu kendilerine dokununca topyekün tepki gösteriyorlar. Keşke bu tür konularda samimi olsalar da dünyanın hiçbir yerinde bu tür olaylar olmasın. Dini, milli, kültürel farklılıklar dünyamız için bir çatışma nedeni değil, zenginlik kaynağı olarak kabul edilmelidir. İslami simgelerin açık ve aleni bir şekilde bu eylemi gerçekleştirenler tarafından kullanılması, bir algı manipülasyonudur. Algı mühendislerinin, saldırganlara dinimizin simgesi Allah-u Ekber nidaları attırarak üretmek istedikleri algıya uygun bir görüntü oluşturulmaya çalıştıkları açıkça ortadadır. Bu algı mühendislerinin tuzağına karşı tüm Müslümanları, barış ve kardeşlikten yana olan aklıselim tüm Avrupalıları duyarlı ve sağduyulu davranmaya davet ediyor, menfur saldırıyı tekrar kınıyorum."
(Kaynak: Gazeteipekyol)