"Kilo Sorununu Kaldırmanın Tek Çözümü Tersine Karar Vermektir"
Bedriye Hülya, yaptığı açıklamalar ile kilo sorunun 3 etkenden kaynaklandığını, davranış değişikliğiyle bu sorunu ortadan kaldırılabileceğine dikkat çekti.
Türkiye'de sadece kadınlara franchise veren tek marka olan ve bugüne kadar 200'den fazla kadına girişimci olma şansını veren, sağlıklı yaşam ve spor merkezi b-fit'in kurucusu Bedriye Hülya, yaptığı açıklamalar ile kilo sorunun 3 etkenden kaynaklandığını, davranış değişikliğiyle bu sorunu ortadan kaldırılabileceğine dikkat çekti.
Kilo fazlalığının nedenlerini sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik ve sağlık sorunları olmak üzere 3 ana başlıkta inceleyen Hülya konu ile ilgili düşüncelerini; " Kilo fazlalığının oluşmasında en önemli etkenlerden biri sağlıksız beslenmeyi aile içinde öğrenmiş olmamızdır. Pek çok ailede kişinin sağlıklı oranlarda alması gereken besinler yerine bir takım besinlerin ağırlıklı olarak tüketildiğini görürüz.
Örneğin; Türk toplumunda ekmeği gerektiği miktardan fazla tüketmek, bir öğünde mantı, börek, pilav'a yer verirken "nerede bu öğünde fazlasıyla olması gereken sebzeye veya proteine yer?" diye sormamak, çalışırken çıkılan öğle yemeklerinde fast food'a yönelmek, günlerde yenen pasta ve kurabiyeler, regl günlerinde şekere olan düşkünlük hep bu sorunu oluşturur. Ayrıca teknolojinin gelişmesiyle, TV'nin ve bilgisayarın karşısında harcanan uzun saatlerin sonucu hareketsiz kalmanın ve ertelenen doktor randevuları, gitmekten çekindiğimiz psikologlar, uyulmayan diyetler gibi nedenlerin de kilo fazlalığına neden olan en önemli etkenlerdendir.
"Tek çözümün sorunun tersine karar vermek olduğuna inanıyorum"
"Tersine karar vermek söylendiği veya yazıldığı kadar kolay olmayabilir. Bunca yıl börek, çörek, pilav, tatlı yiyen, hareketi minimumda tutmayı alışkanlık edinmiş kişi bir anda "tamam artık sağlıklı besleneceğim ve hareket edeceğim" demekte zorlanabilir, dese bile yakın çevresi ve alışkanlıkları değişmeden bu kararına uymakta zorlanabilir.
Bu bir DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİĞİ çalışması gerektirebilir. Davranış değişikliği sistemli bir çalışmadır ve her sistemli çalışma gibi analiz, planlama ve uygulama gibi süreçlere ihtiyaç duyar. Analiz; içinde bulunduğunuz sağlıksız koşulları, ne zamanlarda bu koşulların sizi esir aldığını ve bunlarla başa çıkabildiğiniz anları saptamayı gerektirir. Örneğin iş yerindeyken canınız sıkıldığında bir şeyler yemek ihtiyacı hissediyor olabilirsiniz veya öğleden sonra güne gittiğinizde ev sahibinin yaptıklarından yemek zorunda hissediyor olabilirsiniz. Her sabah çocuğunuzdan kalan kahvaltıyı da dökülmesin diye bitirmek zorunda hissediyor olabilirsiniz. Bu durumları günlük bir liste halinde tutarak hangi durumlarda ve ne hissederek sağlıksız beslendiğinizi bulabilirsiniz.
Sağlıklı bir kiloda olmayı gerçekten istiyor musunuz? Eğer cevabınız evet ise sorunu saptamak ve planlayarak uygulamak sizin elinizde. Sorun da, çözüm de, sonuçta sizde.
Analiz sürecinde neyi ne zamanı saptadıktan sonra planlama aşamasında girdiğiniz çarkı kırabilmek için gereken bilgilerle planlama yapmaya başlayabilirsiniz. Örneğin öğle yemek saatinde işyerinizdeki arkadaşlarınızla yemeğe gitmek yerine, evden getirdiğiniz sağlıklı yemekleri yiyebilir, spora gitmeyi buraya "oyunbozan" olarak koyabilirsiniz. Güne gitmeniz gerekiyor ise arkadaşlarınızla sağlıklı bir menü hazırlamak üzere toplantı yapabilir ve güne gittiğiniz gün mutlaka yürümeyi planınıza alabilirsiniz. Arkadaşlarınızla akşam iş çıkışı içmeye gidiyorsanız belki de o saati spora ayırabilirsiniz.
En zor olan basamak gibi görünen süreç uygulama olabilir. Ancak bu konuda da yapılabilecekler var. Örneğin ödüller. Eğer 5 gün öğlen iş arkadaşlarınızla yemeğe çıkmak yerine spora gittiğinizde kendinize en istediğiniz bluzu alarak ödüllendirebilir, evde sizden başka yaşayanlara yada yakın arkadaşlarınıza ile kararınızı bildirip bir anlaşma yapabilirsiniz. Bu anlaşmaya göre; eğer hakikaten çok kilo vermek istiyorsanız kilo kaybetmediğiniz her hafta için kendinizi onlara hediye almak zorunda bırakabilirsiniz" şeklinde ifade etti.