Kılıçdaroğlu : Sen Kimsin, Teminat Olacak
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin çok partili rejimden tek partili devlete doğru giden bir süreç yaşadığın belirterek, "(Başbakan Erdoğan) Çıkıp açıklama yapıyor demokrasi konusunda, "Sizin teminatınız benim' diyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin çok partili rejimden tek partili devlete doğru giden bir süreç yaşadığın belirterek, "(Başbakan Erdoğan) Çıkıp açıklama yapıyor demokrasi konusunda, "Sizin teminatınız benim' diyor. Sen kimsin benim teminatım oluyorsun? Kimse kimsenin teminatı olamaz. Eğer teminat olacaksa, bu ülkenin teminatı bu ülkenin halkıdır. Kimsin sen, teminat olacakmış" diye konuştu.
CHP Parti Meclisi (PM) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında Genel Merkez'de toplandı. Kılıçdaroğlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada AK Parti'yi kadınları türban üzerinden siyaset malzemesi olarak kullanmakla suçladı. Kılıçdaroğlu, "Kadına özgürlük getirdik' diyorlar, "Kadının sosyal yaşamda daha etkin olmasının önünü açtık' diyorlar; sadece İstanbul'da merdiven altı atölyelerde on binlerce türbanlı kadın çalışılıyor, sigortası, gelecek güvencesi yok. AKP'den hiç bir kadın milletvekilinin, Başbakanın, sorumlu bakanın çıkıp da bir cümle kurduklarını duydunuz mu? Onların sorunlarını biz dile getiriyoruz, biz, kadının giysisi üzerinden siyaset yapmıyoruz" dedi. Esnaflarla evli olan bütün kadınlara seslenen Kılıçdaroğlu, bir esnafın sigorta primini iki-üç ay ödeyemediğinde kendisiyle birlikte eşine de sağlık hizmeti verilmediğini belirterek, "Başlarına bu hükümetin nasıl bir çorap ördüğünü iyi öğrensinler" dedi.
-"TEK PARTİLİ DEVLET VAR ŞU ANDA KARŞIMIZDA"-
Türkiye'de demokrasi açığının gün geçtikçe büyüdüğünü ifade ederek, en fazla tutuklu gazeteci sayısının Türkiye'de olduğunu, öğretim üyelerinin, düşünürlerin, askerlerin hapishanelerde olduğunu ve hapishanelerin tıka basa dolduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Hükümetin yeni açılım çerçevesinde halka vadettiği yeni modern hapishaneler var. Diyarbakır'a gitti, "Hapishane yapacağım' dedi, oy aldı. Diyarbakırlılar demek ki memnun. Aynı vaadi Türkiye'ye yapıyor. Dikta rejimini bundan daha güzel anlatan başka bir söylem olamaz. Bir sivil dikta ile karşı karşıyayız. Biz sıradan bir demokratik ortam içinde iktidardaki bir partiye karşı mücadele vermiyoruz, bizim mücadelemiz AKP devletine karşı. Tek partili devlet var karşımızda şu anda karşımızda. Üniversiteleriyle, yargısıyla, medyasıyla, valisi, kaymakamıyla yani kamu bürokrasisiyle karşımızda bir AKP devleti var. Çok partili rejimden tek partili devlete doğru gidiyoruz. Bunu yapan insanın diktatör olduğunu söyledik, "Vay efendim bana nasıl diktatör dersiniz', "Diktatörsem sandıktan indirin' diyor. Bunu ancak zaten bir diktatör söyler" diye konuştu.
-"MECLİS BAŞKANI KOLTUĞUNU DİKTATÖRE BORÇLU"-
Hükümetin yasama organını kendi arka bahçesi haline getirdiğini savunan Kılıçdaroğlu, "AKP, milletvekillerini iki dudağından çıkan söze göre parmak indirip kaldıran askerlere dönüştürdü. Parlamentonun olağanüstü toplantı tarihini bile bu diktatör belirliyor. Meclis Başkanı çıkıp, "Bu Meclisin başkanı benim, parlamentonun hangi tarihte toplanacağına ben karar veririm, siz değil' diyemiyor. Neden, koltuğunu diktatöre borçlu da ondan" dedi.
-"KİMSİN SEN?"-
Başbakan'ın demokrasi konusunda "Sizin teminatınız benim" diye açıklama yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, "Sen kimsin benim teminatım oluyorsun? Bu ülkede yurttaşların teminatı evrensel kurallardır, hukukun üstünlüğüdür, demokrasidir nokta. Kimse kimsenin teminatı olamaz. Eğer teminat olacaksa, bu ülkenin teminatı bu ülkenin halkıdır. Kimsin sen, teminat olacakmış? Ülkeyi bölen ayrıştıran bir adam bu ülkede teminat mı olur. Sana bu halk demokrasinin önünü aç diye güvence verdi, iktidara getirdi" ifadelerini kullandı.
-MEHMET PERİNÇEK'İN GÖREVİNE SON VERİLMESİNE TEPKİ-
Yargının siyasallaştığını, militanlaştığını ileri süren Kılıçdaroğlu, Ergenekon davasında 2 yıl tutuklu kalmasının ardından tahliye edilen Mehmet Perinçek'in tutukluluğu sırasında İstanbul Üniversitesi'ndeki (İÜ) görevine son verilmesini eleştirdi. Kılıçdaroğlu, "Hangi anlayışla, hangi gerekçeyle son veriyorsunuz. Sizde vicdan yok mu, ahlakın kırıntısı yok mu, nasıl bilim insanısınız siz. Bir insan araştırma yapacak, kalıcı eserler bırakacak, hapse atılacak. Hapisteyken dilekçe verecek "Ben tutukluyum diye', siz görevine son vereceksiniz. Yüreklendiren kim bunları, işte bu diktatör dediğimiz adam. Sorun buradan çıkıyor, işin kaynağı da burası" diye konuştu.
-"EN TEHLİKESİ TERÖR ÖRGÜTLERİNE KOL KANAT GERMEK"-
Kılıçdaroğlu, "Daha tehlikeli olan şu; eğer Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, terör örgütleriyle kol kola gezer, onlara kol kanat gererse, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti uluslararası alanda meşruiyet tartışmasının içine sokulmuş olur. En tehlikeli olan budur. Türkiye şimdilik bu sürecin içindedir, çok tehlikeli bir süreçtir, bazen ağzı kapalı örtül, "El Kaide terör örgütüdür' diyorlar, kulakları çekildikten sonra. Biz söylediğimiz zaman niye söylemiyorsunuz? El Kaide'nin terör örgütü olduğunu bütün dünya kabul ediyor, siz niye kabul etmiyorsunuz" değerlendirmesinde bulundu.
Reyhanlı'daki patlamayı da "CHP'ye yamamaya kalktıklarını" ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ölen 53 vatandaşımızın sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır. Önceden uyarılıyor, plakaları veriliyor, özel bir cep telefonuyla da kalıcı iz bırakmak için duyuruyorlar, bunlar kulaklarının üzerine yatıyor, sorumlu kim CHP. Kargaların güleceği bir şey. Bunun sorumlusu sensin ey diktatör" dedi.
-"YIRTIK AYAKKABIYLA SİYASETE GİREN DÜNYANIN EN ZENGİN BAŞBAKANLARINDAN BİRİSİ OLUYOR"-
Kılıçdaroğlu, Marmaray'ın açılış törenine katılmak üzere Japonya Başbakanı'nın Türkiye'ye geldiğini anımsatarak, Japonya'daki siyasilerin ahlak değerlerinin çok daha yüksek olduğunu ifade etti. Japonya'da bir belediye başkanının 4 saat sular kesikliği nedeniyle istifa ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bizde 15 gün sular akmıyor, kimsenin istifa ettiği yok" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Japonya'da kişi başına düşen milli gelirin Türkiye'nin 7 katı olmasına rağmen, dolar milyarderi sayısında Türkiye'nin, Japonya'ya iki kat fark atığını ifade ederek, "Yırtık ayakkabıyla siyasete girip bugün dünyanın en zengin başbakanlarından birisi nasıl oluyorsa, hesabını veremiyorsa, işte bu politikanın sonucu olarak Türkiye'ni dolar milyarderi sayısı Japonya'nın iki katı. Bu gerçeği artık herkesin görmesi lazım. Düne kadar kafalarımız karışıktı, türbandı, şuydu, buydu. Bitti artık bunlar. Artık gerçeği bütün vatandaşlarımın görmesi lazım. Yurttaşımın şunu sorması lazım, "Ben neden yoksulum, bana düne kadar din iman edebiyatı yapanlar nasıl oldu da köşeyi döndü" diye konuştu.
-PM'DE SARIGÜL OYLAMASI-
Kılıçdaroğlu, yerel seçim çalışmaları kapsamımda da, Genel Merkezde 5 kişilik komisyonun çalışmalarına devam ettiğini belirterek, MYK'da alınan karar doğrultusunda 295 belediye başkan adayının da bugün PM'ye sunulacağını ifade etti. Kılıçdaroğlu, "Hedefimiz şu, Türkiye çok kırıldı, çok döküldü. Yerel yönetimlerde iktidar kanadı iyi bir sınav vermedi, oluşturdukları bütçeyi tehdit unsuru olarak kullandılar, şantaj yaptılar, "bize oy vermezsiniz size para vermeyiz' diye. Bunlarda vicdan yok ama bizim başkanlarımız beldelerini iyi yönettiler, ağır baskılar altında kararlılıkla görevini sürdüren belediye başkanlarına teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından toplantı basına kapalı olarak devam ediyor. PM toplantısında gündem gereği, MYK raporu görüşülecek ve ardından yerel seçim çalışmaları kapsamında belirlenen 295 aday PM'de oylanacak. Toplantının bir diğer önemli gündem maddesi ise "bağışlanma" istekleri olacak. CHP'ye geri dönüş başvurusunda bulunan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün de bu talebi, gündemde yer alan "38 J maddesinde verilen yetki uyarınca tüzüğün 75. maddesine göre bağışlanma isteklerinin görüşülmesi" maddesi uyarınca, PM'de oylamaya sunulacak.