Kılıçdaroğlu: "Ordumuz Cerablus'a Girdi, Sonuna Kadar Arkasındayız"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyeti kanla kurduk, gözyaşı ile kurduk, şehitlerle kurduk, gazilerle kurduk, omuzunda silah taşıyan analarımızla kurduk. Hiç kimse bize silah gösterecek, tehdit edecek, terör estirecek, biz de vazgeçeceğiz, vazgeçmeyeceğiz. 'Bir canımız var, Allah'ın verdiği bir can, o can bu ülke uğruna, bu millet uğruna feda olsun' diyeceğiz." dedi.

Artvin'de konvoyuna öncülük yapan jandarma aracına Yanıklı mevkisinde ateş açılmasına rağmen programını iptal etmeyen Kılıçdaroğlu, Ardanuç ilçesinde belediye hizmet binasının açılışına katıldı.

Burada halka hitap eden Kılıçdaroğlu, her zaman, her ortamda halkın yanında olacağını, halkın çıkarlarını savunacağını belirterek "Kim ne derse desin, bu güzel ülkeye barışı getirmek için, huzuru getirmek için, kardeşliği getirmek için sonuna kadar mücadele edeceğim. Ne terör bizi yıldırır ne de başkaları çünkü biz Mustafa Kemal'in Türkiyesi'ni büyütmek zorundayız." diye konuştu.

Cumhuriyetin altın tabakta sunulmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Cumhuriyeti kanla kurduk, gözyaşı ile kurduk, şehitlerle kurduk, gazilerle kurduk, omuzunda silah taşıyan analarımızla kurduk. Hiç kimse bize silah gösterecek, tehdit edecek, terör estirecek, biz de vazgeçeceğiz, vazgeçmeyeceğiz. 'Bir canımız var, Allah'ın verdiği bir can, o can bu ülke uğruna, bu millet uğruna feda olsun' diyeceğiz."

"Şanlı ordumuzu destekleyeceğiz"

Kılıçdaroğlu, Gaziantep'teki terör saldırısına ilişkin şunları söyledi:

"Gaziantep'te büyük bir acıyla karşılaştık. Terör 53 vatandaşımızın canını aldı, çoğu çocuk. Çocukların bu ülke için ne kadar önemli olduğunu, anne baba için ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliriz. Özellikle anneler çocuklarını ne umutlu büyütürler ama bir terör saldırısı sonucu çok sayıda çocuğumuz hayatını kaybetti. Şimdi bu IŞİD terör örgütüne dersini vermek için ordumuz Cerablus'a girdi. Sonuna kadar arkasındayız, sonuna kadar destekliyoruz, şanlı ordumuzu destekleyeceğiz."

Alandaki vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Bugün güzel bir belediye binasına sahip oluyorsunuz. Beylikdüzü Belediye Başkanımız burada. Kardeş belediye, sizin hemşehriniz aynı zamanda. Bu binanın yapımına büyük katkıları oldu. Kendisine teşekkür ediyorum. Her şeye layık bu ülkenin insanı, her şeye layık. Bakın İstanbul'da belediye başkanı ama burayı unutmuyor, 'Ben bu toprakların çocuğuyum' diyor. 'Evet İstanbul'da oturuyorum ama bu topraklara hizmet vereceğim' diyor."

"Beraber mücadele edeceğiz, beraber savaşacağız"

Kılıçdaroğlu, CHP olarak hiçbir ayrım yapmadıklarına işaret ederek şu değerlendirmeyi yaptı:

"Vatandaşımızın kimliği ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun, yaşam tarzı ne olursa olsun, herkesi kucaklarız ve hep şunu söyledik, insan Allah'ın yarattığı en önemli varlıktır ve bizim başımızın üstünde yeri vardır. Her zaman insana saygı duyduk. Her zaman insanı sevgiyle karşıladık. Yunus Emre bu topraklarda yetişti. Hacı Bektaşi Veli bu topraklarda yetişti. Mevlana bu topraklarda yetişti. Erzurumlu Emrah bu topraklarda yetişti. Bu toprakların mayasında insan kültürü vardır, sevgi vardır, güzellik vardır, dostluk vardır, kardeşlik vardır. Bunu bozmak isteyenler var ama bozmak isteyenlere izin vermeyeceğiz. Beraber mücadele edeceğiz, beraber savaşacağız."

"Benim adaletim değil halkın adaleti"

Hep "Yaşanacak bir Türkiye" dediklerini aktaran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Kadınların yüzünün güldüğü bir Türkiye'dir yaşanacak bir Türkiye. Kadınların evlerinde huzur içinde yaşadıkları, çocuklarını huzur içinde okula gönderdikleri, büyük çocuklarını, oğullarını yine huzur içinde, ellerine kına yakarak askere gönderdikleri bir Türkiye, en büyük özlemimiz bu. Dolayısıyla yaşanacak bir Türkiye'yi el birliğiyle inşa edeceğiz, huzur içinde inşa edeceğiz ve bu güzel ülkede düşüncelerimiz farklı bile olsa bir arada kardeşçe yaşamasını öğreneceğiz. Hep söyledim, yine söylüyorum. Eğer yaşanacak bir Türkiye istiyorsak güzel bir Türkiye istiyorsak, kadınların gülümsediği bir Türkiye istiyorsak camiye siyaseti sokmayacağız, kışlaya siyaseti sokmayacağız, askeriyeye siyaseti sokmayacağız, adliyeye siyaseti sokmayacağız çünkü siyaset oraya sokulunca ülke bölünüyor, ülke ayrışıyor. Her inançtan insanımız var, bu güzelliği aslında bozmayalım. Camiye her kimlikten insanımız, her partiden insanımız gidiyor, Allah'a duasını ediyor ama siyaseti soktunuz mu oraya orası bozuluyor. Kışlaya siyaseti sokmayacağız. Niçin? E siyaseti sokarsanız ertesi gün darbe girişimiyle karşılaşırsınız. Adalet... Adalete siyaseti sokmayacağız çünkü sıkıştığımız zaman adalet istiyoruz. Benim adaletim, onun adaleti değil, halkın adaleti, hukukun üstünlüğü, buna göre adalet istiyoruz, bunu savunuyoruz her zaman."

(Sürecek)