Kılıçdaroğlu'ndan Noterle Randevu İstedi
Karahasanoğlu, Gebze'den başlayarak Ankaray'a kadar yol güzergahındaki İllere uğrayarak Seven HAP' ı anlatacak, sivil toplum kuruluşları ve kentin kanaat önderleriyle görüşerek bilgi paylaşımında bulunacak.
Atatürkçü Düşünce Derneği Darıca Şubesi Başkanı olan ve aynı zamanda 2011 ve 2015 yıllarında CHP'den aday adayı olan Ünal Karahasanoğlu, CHP Gebze İlçe Binası önünde basın açıklaması yaparak ülke gündemini değerlendirdi ve Karahasanoğlu açıklamasının bir kopyasını da Genel Merkez'e göndererek 5 yıldır verilmeyen randevu talebini bir kez de noter aracılığıyla iletti. Seven HAP adını verdiği ve İktidara gelmenin, ülkenin sorunlarının çözümü, parti içi demokrasinin sağlıklı işlemesi için geliştirdiği Seven HAP adını verdiği projesini de açıkladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçmişte projelerini notere tasdikletmesinden esinlenen Ünal Karahasanoğlu, randevu talebinin de yer aldığı sesleniş metnini noterden tasdikleterek bir kopyasını Kılıçdaroğluna gönderdi.
Atatürkçü Düşünce Derneği Darıca Şubesi Başkanı olan ve aynı zamanda 2011 ve 2015 yıllarında CHP'den aday adayı olan Ünal Karahasan, CHP Gebze İlçe Binası önünde basın açıklaması yaptı. "Dünya'nın, Ortadoğu'nun ve Türkiye'nin geleceğinin parlak olmadığı 21. Yüzyılın ilk çeyreğinden ulusun ve insanlığın yarınlarına:
Küresel plan ve programlara bağlı olarak "siyasi, iktisadi ve insani" tasarımlar doğrultusunda top yekun formatlanıyoruz, amaca uygun hâle ve kıvama getiriliyoruz. Bu formatlar silsilesi küresel egemenlerin uzun yılları bulan uğraşları ve ar-ge sonucu yarattıkları maddi /fiziksel ve fikri/algısal aygıtlarıyla gerçekleştirilmektedir. Küresel Merkezden, ülkelere - siyaset yoluyla, şirketlere- ticaret yoluyla, bireylere – yaşam tarzı yoluyla zerk edilmektedir. Tepeden tırnağa bu büyük empozesyon, digital tekniklerle enformasyon halinde medialardan - cep telefonlarına herkesi kuşatmakta.
Ey doğa felsefecileri Thales, Anaximandros, Anaximenes! Sizden 2500 sene sonra, hayatın kaynağı dediğiniz 4 element (toprak, su, hava, ateş) kirlendi. Siz hayatın kaynağını, insanın varoluşunu anlamaya-çözmeye çalışırken insan kendine ve dünyaya kastetti. Beslendiği toprağı, soluduğu havayı, içtiği suyu kirletti ve hâlâ uslanmadan bir birine ateş etmeye devam ediyor.
"Bilgelik- idarecilerin, cesaret ve yiğitlik – koruyucuların, ölçülülük - üretenlerin, adalet -herkesin taşıması gereken erdemlerdir" diyen Platon'un tembihlerinden saparak buralara sürüklenmiş durumda insanlık. Erdem sahipleri tırnak ile diş ile direnmekteyiz.
Arsız, yolsuz ve düzenbazların elinde rantiye-şantiye denklemine bağlı kâr aracı hâline getirilen siyaseti yıkarak, insanların dertlerine çözüm arayan kahır aracı hâline getireceğiz. Biz namuslu ve vicdanlı insanlar mutlaka paranın büyüsünü ve hegemonyasını yıkacağız. Hayatı her dilden, her dinden, her renkten, her cinsten insanlar için savaşsız ve silahsız cennet bahçesi olarak yeşerteceğiz. İnsanlık hakikatini ve hukukunu yükselttikçe, hudutları kaldıracağız. Hudutlar sadece ve sadece paranın (kapitalin) bariyeri ve zırhıdır. Etnisite ve inanç kışkırtmalarıyla çıkarılan rant ve talan savaşları insanlık suçu ve ayıbıdır. Bu ayıba son vereceğiz.
Eşrefi mahkukat (yaratılanların en şereflisi) olan insanı, içine düşürüldüğü bu alçaklıktan ve şerefsizlikten arındırarak gerçek formuna, özüne döndüreceğiz, akıl ve ruh sağlığına kavuşturacağız. Bunu yapabilmek için ise en başta tüm bu kötülüklerin kaynağından, yani siyasetten işe başlayacağız. Burası tarihsel bir kavşaktır. Bu gün burada küresel ve ulusal planda genel olarak siyasetin; özelde solun hastalığına teşhis koyup, tedaviye başlamanın bir klinik önermesini Seven HAP ile sunuyoruz.
Dünyayı mahfeden, ranta ve kana bulayan küresel yağmanın insanı araçlayan para-tikması değil; Kemalizmin ve Sosyalizmin insanı amaçlayan paradigmaları geleceğimizi aydınlatacaktır. İdeolojileri değerli kılan toplum tabanının (mazlum ve sahipsiz büyük çoğunluğun) yaşamına ve yazgına yaptığı katkılardır. Bakın tarihe, Kemalizm'i ve Sosyalizm'i eşsiz kılan budur. Biz oradayız.
Seven HAP, 3 Z (zamanın ruhu, zemin, zat) ve 4 K (komutan, kurmay, kuvvet, kitle) bileşenleriyle siyaseti sağaltacak 7 drajedir. Kimseyi kullanmadan ve kimseye kullanılmadan önce dikkatle okunmalıdır:
*İlacı herkesin ama özellikle çocukların ulaşabileceği şekilde açık ve güneşli alanlarda bulundurunuz,
*Lütfen ilacınızı elinize, yüzünüze, gözünüze, eşinize, dostunuza, özellikle düşmanınıza bulaştırınız.
*İlacınızı daima aç karınlıları anımsayarak alınız.
*Yandaş etkisi yoktur.
*Bedende bağımlılık, zihinde bağımsızlık yapar. Ömür boyu kullanımı şarttır.
*Lütfen doz aşımına gidiniz.
Umutsuzluğa karşı etkili olan Seven HAP, gerçek halk iktidarı için; insanlığın mahzeninde saklanan özlerden mürekkeptir.
Bu ilaç, kahırlı ve uzun emeklerden sonra halkın huzuruna getirilirken, patenti elbette halka, kullanımı halka, anlamı halka yayılmalıdır. Bunun içinde etkili tanıtımı ve uygulaması yapılmalıdır. Ben de bu nedenle Seven HAP'ı uzun ve meşakkatli laboratuar mesailerinden sonra kitlelere yaymak için siyaseti seçmek zorundaydım. İlim ile, irfan, ile vicdan ile 2011 ve 2015'de CHP'ye vekillik için başvurdum. Siyaset yolunda "paradigma" anlatımlarının "para-tik" karşılığının olmadığını biliyordum elbette. Ama ben zaten "umutsuzluğa karşı" geliştirmiştim bu ilacı. İlacın terkibindeki temel özlerden biri de ısrar idi üstelik. Israrlıyım. Seven HAP, mevki, makam, kariyer gibi insanı alçaltan ruh hastalıklarını da yok etmek için geliştirildi. Bu nedenle bizde ki ısrar koltuk ısrarı değil, isyanın ısrarıdır. Terkipteki özlerden biri de isyan. Siyasetin fikirler ve projeler sağanağına dönüşmesini ısrarla isteyeceğiz. Meşguliyet değil, mesuliyet için siyaset, edep erkânındayız.
Yukarıda takdim ettiğim doğrultuda insanlığa ve topluma adanmış bilim, düşün ve edebiyat uğraşıları olan bir devrimci olarak iddialarımı ve önermelerimi savunmaya devam edeceğim. Bu tavır; hayata, beni yetiştiren ülkeme, Sonsuz Önderimiz Mustafa Kemal'e, O'nun aydınlık yolunun fedaisi Köy Enstitülü öğretmenlere ve onların yetiştirdiği 68 Kuşağı'na ve cümle mazlumlara karşı ödemekle bitmeyecek borcumdur.
Bu borcu ödememe mani her türlü zorluğu aşarak, ülkeyi kara vebadan kurtarmak için gece gündüz çalışmaktır muradım. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyasal literatüre kazandırdığı "noter tasdiki" ile görüşlerimi tarihin huzurunda ifade ederken; Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'ndan yarım saatlik randevu talep eder; Ankara'ya doğru çıkacağım bu yolculukta güzergah boyundaki dostlarla da meramımı ve ilacı paylaşacağımı beyan ederim. "