Kılıçdaroğlu, Gazeteci Ünal'ın Ailesi ile Görüştü
"Özgürlüğüne kavuşan Cüneyt için hepimiz çok mutluyuz."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
"Özgürlüğüne kavuşan Cüneyt için hepimiz çok mutluyuz. Onun özgürlüğü bir anlamda hepimizin özgürlüğü oldu. Aile sevindi ama Türkiye'de 75 milyon insanımız da sevindi" dedi.
Kılıçdaroğlu, gazeteci Cüneyt Ünal'ın babası Hikmet, annesi Arife, erkek kardeşi Cumhur Ünal ve kız kardeşi Canan Akdere ile parti genel merkezinde görüştü. Görüşmeye, Suriye'ye giden heyetteki CHP milletvekilleri de katıldı.
Ünal'ın ailesini CHP genel merkezinde görmekten son derece mutlu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Gözünüz aydın, çocuğunuza kavuştunuz. Umarım kavuşmanız sizin için büyük mutluluklar getirir" ifadelerini kullandı.
Gazeteci Beşar Fehmi Kaddumi için olan hassasiyetini de dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Ben milletvekilleri arkadaşlarıma söyledim. Sayın Kaddumi için de girişimlerde bulunsunlar. Ailesine de şunu söylemek isterim; Kaddumi bizim de çocuğumuz, onun da serbest kalmasını isteriz, ailesine eşine kavuşmasını isteriz. Arkadaşlarımız girişimlerini sürdürüyorlar. İnşallah beklediğimiz sonuçları alırız. Ama Cüneyt kardeşimizin anlattığına göre orada ciddi bir kurşun yarası almış galiba. Tedavi görüyor mu görmüyor mu- Nerede tedavi gördüğünü bilemiyoruz. Orada karanlık bir süreç var. Arkadaşlarımızın girişimleri devam ediyor şu anda, bakalım sonuç ne olacak."
Anne Arife ve Baba Hikmet Ünal da Kılıçdaroğlu ile Ünal'ı getiren heyete teşekkürlerini iletti.
Baba Ünal, "Çok mutluyuz, sevinçliyiz. Allah hepinizden razı olsun" derken, Anne Ünal ise "Çok sevinçliyiz ama bir de O (Kaddumi) gelseydi daha çok sevinçli olurduk. İnşallah onu da kurtarırlar" dedi.
Kılıçdaroğlu da "İnşallah. Onun eşi de büyük bir merakla, heyecanla, üzüntüyle bekliyor. En büyük arzumuz gazetecilerin, haber peşinde koşan arkadaşların, onların işi kolay değil, bir savaş ortamı orası, Türkiye'ye bütün dünyaya haber ulaştırmak istiyorlar, hangi koşulda olursa canlarıyla bedel ödemelerini istemeyiz. Onlara herkesin saygı duyması lazım, çünkü onlar topluma karşı hizmet veriyorlar. Yönetimin şekli, içinde bulunulan koşullar ne olursa olsun hepimizin ortak görevi gazetecilerin daha özgür bir ortamda çalışmalarını sağlamak" diye konuştu.
İki gazetecinin de Suriye'de haber peşinde koştuklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Özgürlüğüne kavuşan Cüneyt için hepimiz çok mutluyuz. Onun özgürlüğü bir anlamda hepimizin özgürlüğü oldu. Aile sevindi ama Türkiye'de 75 milyon insanımız da sevindi. Çünkü bir vatandaşımızın saçının teline bile zarar gelmesini istemeyiz. Onların fatura ödemeleri de istemeyiz" dedi.
Kılıçdaroğlu, Kaddumi için de aynı sonucun alınmasını dileyerek, "Arzumuz sonuçta mutlu bir tabloyu ortaya koymaktı. Kısmen tablonun yarısında bir mutluluk, diğer yarısında bir karamsarlık var. İnşallah o tabloyu da mutluluğa dönüştürürüz. En büyük arzumuz bu" ifadelerini kullandı.
Gazetecilerin Cüneyt Ünal'ın iş bulması konusunda yardımcı olup olamayacağına ilişkin bir sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Buradan çağrı yapıyorum, Cüneyt yetenekli bir gazeteci, çalışkan, haber peşinde koşan bir gazeteci. Ona herhangi bir medya kuruluşunun kapılarını açması, onun mutluluğuna bir mutluluk daha katacaktır ve biz de bundan ayrıca mutlu olacağız" açıklamasında bulundu.
Kılıçdaroğlu, "Amerikalı bir gazeteci de 4 aydır kayıp ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü aracılığıyla sizin milletvekillerinizle iletişime geçtiklerini biliyoruz. Yardımcı olacak mısınız-" sorusu üzerine de "Bizim bir görevimiz var, mazlumun, haksızlığa uğrayanın yanında olmak. Onun kimliği, milliyeti, inancı önemli değil. Arkadaşlarım bu konuda da girişimde de bulunurlar çünkü gazetecilerin mağduriyetleri varsa onları engellemek için çaba harcarız" dedi.
Beşar Kaddumi'nin son durumuyla ilgili, "Eşine bir fidye talebi olduğu yönündeki" iddiaların hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Beşar Kaddumi'nin telefonundan bir başka gazeteci, 'Özgür bırakılmasını ve ya bulunmasını istiyorsanız, bize belli bir miktarda para ödeyin' diye aramış. Ama bu ne kadar sonuç alıcı bir girişim olur, bilmiyoruz. Arkadaşlarımız bunun üzerinde de duruyorlar. Çünkü Cüneyt arkadaşımız, Beşar'ın ciddi bir yaralanma geçirdiğini söylüyor. Ağır bir kurşun izi var, boynundaki kaşkolu tampon olarak kullanıyor. O ağır yaralama ortamı içinde tedavi için bir girişimde bulunulup bulunmadığını bilmiyoruz, arkadaşlarımız o konuda bilgi edinmek için çaba harcıyorlar. Eğer ulaşılabilirse, arkadaşlarımız bu konudaki bilgileri de kamuoyuyla paylaşacaklardır."
Konuşmaların ardından Anne Ünal, yaptığı ve yanında getirdiği sarmaları Kılıçdaroğlu'na ikram etti.
Muhabir: Barış Gündoğan / Hüseyin Demir
Yayıncı: Selçuk Aval - ANKARA