Kılıçdaroğlu, Cezaevinde Nikah Şahitliği Yaptı
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Ergenekon Davası’nda hapis cezası alan Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin, Kezban Merey ile Hasdal Cezaevi'nde düzenlenen nikah töreninde şahitlik yaptı Kılıçdaroğ...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon Davası'nda 16,5 yıl hapisle cezalandırılan Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin, Kezban Merey ile Hasdal Cezaevi'nde düzenlenen nikah töreninde şahitlik yaptı.
Ergenekon Davası'nda kararın açıklandığı 5 Ağustos'ta, 16,5 yıl hapisle cezalandırılmasının ardından, hakkında çıkarılan yakalama kararı üzerine 14 Ağustos'ta tutuklanan Çelebi ile nikahlanan Kezban Merey, Hasdal Cezaevi'ndeki törene, gelinlik giyerek, süslenmiş gelin arabasıyla geldi.
Basına kapalı olarak düzenlenen nikah töreninde Çelebi'nin şahitliğini Kılıçdaroğlu ile İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu yaparken, gelin Kezban Merey'in şahidi ise arkadaşı oldu.
Mehmet Ali Çelebi'nin annesi Rukiye Çelebi, babası Muharrem Çelebi, kardeşleri Eda ve Volkan Çelebi ile gelinin ailesi ve bazı avukatların katıldığı törende, Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, CHP'nin cezaevlerini izleme komisyonu üyesi milletvekilleri Veli Ağbaba, Nurettin Demir, Özgür özel ile CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da yer aldı. Nikahı ise Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Gülten Tozanlı kıydı.
"Gerçekten üzülmemek mümkün değil"
Nikahın ardından cezaevi önünde bekleyen basın mensuplarına açıklama yapan Kılıçdaroğlu, Çelebi'nin eğitim kurumlarından birincilikle mezun olduğunu, harp okulunu da dördüncülükle bitirdiğini belirterek, şunları söyledi:
"Genç bir teğmenin nikah törenine katıldım. Gerçekten üzülmemek mümkün değil. Gözaltına alınacaksınız. Cep telefonunuza başkaları yükleme yapacak. Bu, bilirkişi raporunda kanıtlanacak. Mahkeme oybirliğiyle sizi tahliye edecek. Dosyada hiçbir değişiklik olmaksızın sizi tekrar tutuklayıp hapse atacaklar ve mahkum edecekler. Bunu insan olan birinin vicdanının kabul etmesi mümkün değil.
Bir başka 'Dreyfus olayını' 21. Yüzyılda Türkiye'de yaşıyoruz. Mutluluklar diledik onlara ama gerçekten çok dramatik bir tablo. Ne suçu var bu genç teğmenin? Telefonuna ondan izinsiz, onun haberi olmaksızın yükleme yapıyorlar. Suç işleyen kim? Yüklemeyi yapan kim? Belli değil. Soruşturuluyor mu? Belli değil. Neden tutuklanıyor? Belli değil."
"Bunu hep beraber eleştirmeliyiz"
Böyle bir davayla ilk kez karşı karşıya kaldığını ve çok üzgün olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Onlara mutluluklar diledik ama o tabloyu görmek kolay bir şey değil. Orada anneler vardı. Küçücük çocuklar vardı ve bu çocuklar 3 yıldır bu hapishaneye gidip geliyorlar. Anne şunu söylüyor; 'Ben çocuklarımı hapishane yollarında büyütüyorum' diyor. Bir suçları varsa çeksinler. Fakat suçları yok bu insanların. Hangi gerekçeyle bunları hapse atıyorlar? Bu tablo 21. Yüzyılın Türkiyesi'ne yakışan bir tablo değil. Bu tabloyu değiştirmemiz lazım. Hem demokrasi diyoruz, hem özgürlük diyoruz, hem hukukun üstünlüğü diyoruz ama hukuku katlediyoruz. Sağlıklı, tutarlı bir yargılama yolunun önünü açmıyoruz.
Bu tablo bizim kaldıracağımız türden bir tablo değil. Bunu hep beraber eleştirmeliyiz. Bu ülkenin aydınları eleştirmeli, gazetecileri eleştirmeli. Bakın suçluları asla savunmuyoruz. Kimse yargılanmasın da demiyoruz. Fakat hukukun üstünlüğü denen bir kavram var. Adil yargılamanın yolu açılmalı. Adil yargılanma olmalı.
Siz gencecik bir teğmenin, geleceğe umutla bakan bir teğmenin hayatını karartarak yola çıkıyorsunuz. Bu doğru bir davranış değil. Tutarlı bir davranış değil. Gerçekten tablo benim açımdan son derece üzücü bir tablo. Ne söyleyeyim. Yani bir noktaya geliyorsunuz, onların umutlarının körelmemesi için bazı çabalar harcıyorsunuz. Fakat bu çabaların birlikte harcanması lazım, beraber harcamamız lazım."
"Gerçekten ikisi de son derece mutlu, huzurlu"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, nikah töreninde yaşananları ise şöyle aktardı:
"İçerde gelinin, damadın yakınları vardı. Onlar biraraya geldiler. Tanıklar vardı, bizler biraraya geldik. Tanıklık yaptık. Gencecik bir teğmen, gencecik bir gelin. Gerçekten ikisi de son derece mutlu, huzurlu. Bir haksızlıkla karşı karşıya olduklarını biliyorlar. Yakınları vardı, onlar da biliyorlar ve onlar şunu söylüyorlar; 'Biz haksız bir işlemle karşı karşıya kaldık. Lütfen bunu takip edin. Takipsiz bırakmayın. Biz, haksız bir işlemle karşı karşıyayız, haksızlığı giderin.' İstedikleri bu. Başka da bir şey istemiyorlar."
Geline bilezik taktı
Bu arada Kılıçdaroğlu, nikah hediyesi olarak da geline altın bilezik taktığını belirtti.
Öte yandan, nikah töreni sırasında cezaevinin önünde bekleyen basın mensuplarına Hasdal Cezaevi'ndeki askerler tarafından çay ve su ikram edildi. - İstanbul