Kıbrıs'ta Çözüme Ulaşmak Hala Mümkün"
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs müzakerelerine ilişkin, her iki toplumun güvenlik kaygılarını dikkate alan bir çözüme ulaşmanın hala mümkün olduğunu söyledi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs müzakerelerine ilişkin, her iki toplumun güvenlik kaygılarını dikkate alan bir çözüme ulaşmanın hala mümkün olduğunu söyledi.
Akıncı, Cumhurbaşkanlığı görevinin üçüncü yıl dönümünde halka seslendi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, İsviçre'nin Crans Montana kasabasındaki Kıbrıs Konferansında Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye'nin yapıcı yaklaşımlarına rağmen olumlu bir sonuca ulaşılamadığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Ne yazık ki Crans Montana Konferansı'nda Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye'nin yapıcı yaklaşımlarına rağmen olumlu bir sonuca ulaşılamadı. 50 yıldır Kıbrıs'ta karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm için uğraş verilmektedir. 2004 yılında Annan Planı gibi çok kapsamlı bir çözüm planının referandumuna kadar ulaşıldı. Rum tarafınca reddedilen bu plandan sonra 2017 yılında 5'li konferans aşamasına varmak hiç de kolay olmadı. Crans Montana'dan sonra ise şimdi işler daha da zorlaşmıştır. Ancak daha da zor hale gelse de ortada değişmeyen bir gerçek vardır. Kıbrıs sorunu, çözüm bekleyen her sorun gibi gündemde olmaya devam edecektir. ve bunun için de araçlar diplomasi ve diyalog olacaktır. Rum tarafı Guterres çerçevesini sulandırmadan, kendi yorumuyla çarpıtmadan, bize sunulduğu şekliyle kabul etmeye hazırsa, bunu bir an önce açıklasın. Stratejik bir paket anlaşması olarak bunu ilan edelim. Geri kalan boşlukların tamamlanması için o zaman müzakerelerin de bir anlamı olur."
"Ucu açık müzakere dönemini bir kez daha yaşamanın bir anlamı yok"
Sonuç odaklı olmayan, ucu açık müzakere dönemini bir kez daha yaşamanın bir anlamının kalmadığını, çıkış yolunun ancak takvimi belli, stratejik bir paket yaklaşımı çerçevesinde aranabileceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Akıncı, "Ne var ki aynı şeyleri tekrarlayarak farklı sonuçlar beklemenin gerçekçi olmadığı da ortadadır. Sonuç odaklı olmayan, ucu açık müzakere dönemini bir kez daha yaşamanın bir anlamı kalmamıştır. Çıkış yolu ancak takvimi belli stratejik bir paket yaklaşımı çerçevesinde aranabilir. Bu noktada bir hususun önemle altını çizmekte yarar görüyorum. Yıllar içinde birçok unsuru bizim de gayretlerimizle ortaya çıkan Guterres çerçevesi konusunda tüm taraflar samimi olmak durumundadır. Konfederasyon teziyle yitirilen zaman, sadece Rumların tüm Kıbrıs adına tek başına Avrupa Birliğine girmelerine yardımcı olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
"Kıbrıs çözüm hala mümkün"
Kıbrıs'ta çözümsüz geçecek zaman diliminin meydana getireceği her türden değişiklikleri Kıbrıslı Rumların da artık ciddiyetle düşünmeleri gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Akıncı, "Her iki toplumun güvenlik kaygılarını dikkate alan bir çözüme ulaşmak hala mümkündür." dedi.
Bundan sonraki gelişmelerin nasıl şekilleneceğinin ilgili tarafların ve öncelikle Rum tarafının tavrına da bağlı olacağını dile getiren Akıncı, gerekli irade gösterildiği takdirde, Kıbrıs'ta siyasi eşitlik içinde, paylaşma ve iş birliği kültürünün olduğu ve her iki toplumun güvenlik kaygılarını dikkate alan bir çözüme ulaşmanın hala mümkün olduğunu söyledi.
Kıbrıs Türk halkına verdiği söze sadık kalarak görevini aynı kararlılıkla sürdüreceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, "Ben kendi payıma halkıma verdiğim söze sadık kalarak bundan sonra da aynı kararlılıkla görevimi sürdüreceğim. Bu göreve kimsenin icazeti ile gelmedim. Sorumluluğum vicdanıma ve halkıma karşıdır. Bu konuşmayı da tamamen tarihi sorumluluk bilinci içinde yapmak ihtiyacını duydum." şeklinde konuştu.
Kıbrıs müzakereleri, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın göreve gelmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin eski Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin arabuluculuğunda Mayıs 2015'te yeniden başlamış, geçen yıl temmuz ayında İsviçre'nin Crans-Montana kentinde yürütülen Kıbrıs Konferansı'ndan sonuç çıkmamıştı.
Müzakereler, "Ekonomi", "Avrupa Birliği", "Mülkiyet", "Yönetim-Güç Paylaşımı", "Toprak" ile "Güvenlik ve Garantiler " olmak üzere 6 temel başlıktan oluşuyordu.