Kıbrıs Konferansı'nın Sonuçsuz Kalması
LEFKOŞA (AA) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, "Rum tarafı, İsviçre'nin Crans Montana kentinde yapılan Kıbrıs Konferansı'ndaki görüşmelere, 'sıfır asker, sıfır garanti' sloganıyla geldi ve aynı sloganla da oradan ayrıldı.
LEFKOŞA (AA) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, "Rum tarafı, İsviçre'nin Crans Montana kentinde yapılan Kıbrıs Konferansı'ndaki görüşmelere, 'sıfır asker, sıfır garanti' sloganıyla geldi ve aynı sloganla da oradan ayrıldı." dedi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Türkü'nün, Kıbrıslı Rumlara karşı verdiği mücadelede önemli bir yere sahip olan Erenköy Direnişi'nin 53. yıl dönümü Erenköy Şehitliği'nde düzenlenen törene katıldı.
Törende, Akıncı'nın yanı sıra Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Başbakan Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Ömer Paç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Yılmaz Yıldırım ve ilgili yetkililer de hazır bulundu.
Cumhurbaşkanı Akıncı, törende yaptığı konuşmada, "Rum tarafı, İsviçre'nin Crans Montana kentinde yapılan Kıbrıs Konferansı'nda görüşmelere, 'sıfır asker, sıfır garanti' sloganıyla geldi ve aynı sloganla da oradan ayrıldı." ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler (BM) diplomatlarının dahi, görüşmelerde aleni bir şekilde dile getirmeseler de Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının ortaya koyduğu çabayı gördüklerini belirten Akıncı, Eylül'de BM'nin Kıbrıs raporunda, dengeli bir yaklaşım ihtimalinin yüksek olduğunu kaydetti.
Bugün için iki kesimli, iki toplumlu federatif bir çözüme giden yolun son kilometresini yürüyemediklerine dikkati çeken Akıncı, "Kıbrıs Türk halkı mucizeleri yaratabilir. Geçmişinde de bunun güzel örnekleri var. Şimdi o zamandır. Bu gençlerimiz tepelerde 53 yıl evvel can verdiler." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Akıncı, çözüm olsun ya da olmasın, birinci ödevin, iç müesseselerin en iyi şekilde korunması, kollanması ve çalıştırılması olduğunu belirterek, "Her şarta ancak bu şekilde hazır olacağız. Çözüm olmadığı koşullarda da bir çözüm olduğu takdirde de adı ne isterse olsun, orada sağlıklı şekilde var olabilmek için birinci şart budur. Gösterilebilecek en büyük fedakarlığı yapıp genç yaşta kendi aileleri, sevdikleri ve en genel anlamda toplumları huzur içinde yaşayabilsin diye, özgür insanlar olarak yaşayabilsinler diye, canlarını feda eden aziz şehitlerimizi saygıyla anıyorum. Bütün gazilerimizi minnetle anıyorum." şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Akıncı Anıt Özel defterini imzaladı. Akıncı deftere şunları yazdı:
"Aziz şehitlerimiz, 53'üncü yılda sizleri bir kez daha rahmet ve saygı ile anıyoruz. Üniversite eğitimlerini yarıda bırakarak bu topraklara vatan savunması için gelen gençlerimizin bölge halkı ile omuz omuza verdiği çetin mücadele her zaman gururla ve minnetle anılacaktır. Bugün bu adada eşit ve özgür bir toplum olarak hak iddia ediyorsak bu sizlerin özverili büyük mücadeleleriniz sayesinde mümkün olmuştur. Şu an için koşullar ne olursa olsun Kıbrıs Türk halkı kimsenin tahakkümü altına girmeden özgürlük, eşitlik ve güvenlik içinde bir geleceği inşa etme yeteneğine sahiptir. Bunu sizin büyük fedakarlığınıza borçluyuz. Ruhunuz şad olsun. "
Daha sonra Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Ömer Paç da defteri imzalayarak, şunları kaydetti:
"Aziz şehitlerimiz, Kıbrıs Türkünün şanlı direniş mücadelesinin doruğa ulaştığı Erenköy'de manevi huzurunuzda bulunmanın gurur ve heyecanını yaşıyoruz. Sizler yaşayan her insana örnek teşkil edecek şekilde müstesna bir fedakarlık ve azimle dünyada hiçbir topluma reva görülmeyen zulüm ve haksızlıklara direnerek tarihe geçtiniz. Onur timsali şanlı direnişinizle bu kutsal topraklar üzerinde abideleştiniz. Erenköy'de gösterdiğiniz şanlı direniş, Kıbrıs Türkü'nün huzura ve özgürlüğe ulaşmasının temelini oluşturdu. Hiç şüpheniz olmasın ki destanlaşan hatıranız daima kalplerinizde yaşayacak yaktığınız özgürlük meşalesi asla sönmeyecektir. Sizleri minnet ve şükran duygularımızla anıyor. Manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyorum. Ruhunuz şad olsun."
Tören, okunan duaların ardından mezarlara çiçekler konulmasıyla sona erdi.