Kesk Davası Öncesi Basın Açıklaması Yapıldı
Kesk İstanbul Şubeler Platformu, 56 üye ve yöneticisinin yasadışı örgüt üyeliği suçlamasıyla yargılandığı dava öncesi İstanbul Adalet Sarayı önünde bir basın açıklaması yaptı.
Kesk İstanbul Şubeler Platformu, 56 üye ve yöneticisinin yasadışı örgüt üyeliği suçlamasıyla yargılandığı dava öncesi İstanbul Adalet Sarayı önünde bir basın açıklaması yaptı.
19 Şubat 2013 tarihinde düzenlenen operasyonla, "Yasadışı terör örgütü DHKP-C üyesi" oldukları iddiasıyla gözaltına alınan KESK üye ve yöneticileri aleyhine İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın bugünkü duruşması öncesi bir basın açıklaması yapıldı. KESK İstanbul Şubeler Platformu tarafından yapılan açıklamaya İstanbul Tabipler Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez, Büro Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Fikret Aslan, Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, Habersen Genel Başkanı Cemalettin Yüksel de katıldı.
"Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz", "Zafer direnen emekçilerin olacak", "Direne direne kazanacağız", "Baskılar bizi yıldaramaz" sloganlarının atıldığı açıklamada bir konuşma yapan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez, "Koskocaman bir kuruluş, normal demokratik bir mücadeleyi verdiği için üyeleri yargı karşısına çıkarılıyor, hapse atılıyor. ve biz de bunu ayıplamaya geliyoruz. Bu normal bir ülkede, demokratik bir ülkede görülmüş bir şey değildir. Biz, arkadaşlarımızı desteklemekle demokrasi mücadelemizi yüksek sesle haykırıyoruz" dedi.
KOZAĞAÇLI: BENDE BU SORUŞTURMALARIN MAĞDURUYUM
Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozaağaçlı, kendisinin de bu soruşturmaların bir mağduru olduğunu belirterek, "Bir çok arkadaşımızla birlikte biz de soruşturmaya uğradık. Aynı soruşturmada biz de saldırıya uğradık" dedi. Bu davanın sendikal mücadeleyi yıldırmak için açıldığını öne süren Kozağaçlı, "Bu davalar suçlamalar yönüyle cidiye alınacak davalar değildir, amaç yönünden ciddiye alınacak davalardır. Sendikal mücadeleyi aynı zamanda siyasal iktidarın ülkeyi içirisine düşürdüğü yozlaşmanın ve bu felaket düzenin karşısında mir muhalefet odağı olarak kullanan, mücadele eden sendikacılara bir saldırı olarak önemsemek gerekir. O yüzden sahip çıkmak gerekir" dedi.
'DELİL YARATILARAK DAVA AÇILDI'
Basın açıklaması için hazırlanan yazılı metni ise Sağlık Emekçileri Sendikası sözcüsü Fadime Kavak okudu. Kavak. 19 Şubat 2013 tarihinde 28 ilde KESK üyelerine ve yöneticilerine yönelik düzenlenen operasyonlarla 184 KESK üyesinin gözaltına alındığını hatırlattı. Bu kişilerin 72'sinin tutuklandığı ve 14 ay F tipi cezaevinde kaldıklarını belirten Kavak, "Üye ve yöneticilerimiz, hala 85 yıl ceza tehdidi ile yargılanmaktadırlar. Somut delil olmamasına, aylarca yapılan teknik takip ve dinlemelerde herhangi bir suç unsuru bulunmamasına rağmen; hukuka aykırı olarak, birbirini takip eden kararlar alınmak suretiyle, teknik takip ve dinlemelerle, arkadaşlarımızın özel yaşamları açıkça ihlal edilmiş, adeta delil ve suç yaratılma yoluna gidilmiştir" diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından grup, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan duruşmasını izlemek için adliyeye girdiler.
İDDİANAMEDEN
19 Şubat 2013 tarihinde KESK üye ve yöneticilerine yönelik operasyonda 56 kişi gözaltına alınmış, bu kişilerden 32'si tutuklanırken 24'ü serbest bırakılmıştı. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, KESK üye ve yöneticileri hakkında 900 sayfalık iddianame hazırladı. 15'i öğretmen 56 zanlı hakkında yasadışı DHKP-C üyesi oldukları iddiasıyla 7.5 yıldan 85 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianame, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek sanıkların yargılanmalarına başlandı. Zaman içinde görülen duruşmalarda tüm tutuklu sanıklar, tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmişti. - İstanbul