Kesik Baş Davasında Düğümü Adli Tıp Çözecek
Isparta'nın Yalvaç İlçesi'nde silah zoruyla kendisine tecavüz ettiğini ileri sürdüğü Nurettin Gider'i öldürdükten sonra başını keserek köy meydanına atmaktan yargılanan Nevin Yıldırım'ın, müşahede altına alınarak akıl sağlığının yerinde olup olmadığının incelenmesine karar verildi.
Yalvaç İlçesi'ne bağlı Koruyaka Köyü'nde 2 çocuk annesi 30 yaşındaki Nevin Yıldırım, kendisine silah zoruyla tecavüz ettiğini ileri sürdüğü 2 çocuk babası 35 yaşındaki Nurettin Gider'i 28 Ağustos 2012 gecesi tüfekle vurdu, başını kesip bir çuvala koyarak 'İşte namusuma uzananın kellesi' diyerek köy meydanına attı. Olaydan sonra tutuklanan ve Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'tasarlayarak canavarca hisle kasten adam öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanan Yıldırım, 17 Kasım 2012'de bir kız bebek dünyaya getirdi. DNA testi sonucu babalığı belirlenen Nurettin Gider'in nüfusuna kayıt edilen bebek, anne Nevin Yıldırım tarafından istenmeyince devlet korumasına alınarak koruyucu bir aileye verildi.
Nevin Yıldırım'ın yargılanmasına Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada, tutuklu sanık Nevin Yıldırım avukatıyla, maktul Nurettin Gider'in eşi Keziban ve annesi Zeynep Gider ise müşteki sıfatıyla hazır bulundu.
Duruşmada ilk olarak Nevin Yıldırım'ın avukatının talebi üzerine mahkemenin, 'Süleyman Demirel Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Adli Tıp Bilirkişi Kurulu'ndan sanığın durumuna ilişkin istediği rapor okundu. 24 Haziran 2014'te tamamlanan raporda 7 kişilik bilirkişi kurulunda yer alan 5 uzman, cinayetin bilinçli işlendiği konusunda fikir birliğine varırken, biri kurul başkanı olmak üzere 2 uzman ise cinsel saldırıya dikkati çekerek muhalefet şerhi koydu.
RAPORA İTİRAZ VE TAHLİYE TALEBİ
Rapora itiraz eden sanık avukatı Hüseyin Aksoy, bilirkişi raporunun bu haliyle kabul edilmesi mümkün olmadığını savundu. Avukat Aksoy şöyle dedi:
"Kurul bütün dosyayı değerlendirmiş sonuç bölümü yazmıştır. Bu sonucu belirtirken gerekçe belirtilmemiştir. Anayasamız, 'hukuki ve idari kararlarda gerekçe şarttır' demektedir. Muhalif üyelerden biri profesördür ve kurul başkanıdır. Diğer üyelerin çoğunluğu doçent bile değil, yardımcı doçenttir. Müvekilimin İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevkini talep ediyorum."
Avukat Aksoy ayrıca Nevin Yıldırım'ın 2 yıldan bu yana tutuklu bulunduğunu, ağır ceza mahkemelerine tanınan tutuklu yargılama süresinin dolmak üzere olduğunu, müvekkilinin akli melekelerinin yerinde olmadığı yönünde bir sonuç çıkması halinde davanın düşme durumu olduğunu, tüm maddi delillerin toplandığını, karartılacak delil kalmadığını savunarak tahliye talebinde bulundu.
MÜŞTEKİ AVUKATI: SANIĞIN AKLİ DENGESİ YERİNDE
Müşteki avukatı Dudu Kılınç ise bilirkişi raporuna itirazları bulunmadığını, sanığın akli dengesinin yerinde olduğunu, İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine gerek olmadığını savundu.
Cumhuriyet savcısı Osman Çabuk da sanığın İstanbul Gözlem İhtisas Dairesi'ne gönderilerek müşahedeye tabi tutulmasını, bir akıl hastalığının olup olmadığının tespit edilmesini talep etti.
TAHLİYE KARARINA RET
Tarafların dinlenmesinden sonra mahkeme başkanı Sıdıka Ayşegül İskenderoğlu, heyetin kararını açıkladı. Mahkeme başkanı, sanık Nevin Yıldırım'ın akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespiti için İstanbul Gözlem İhtisas Dairesi'nde sevk edilmesine, tahliye talebinin reddine karar vererek duruşmayı 2 Eylül 2014'e erteledi.