Şule Çet davasında keşif raporu sanığın iddiasını çürüttü
Şule Çet davasında sanık Çağatay Aksu'nun 'odaya girdiğinde Çet'i gördüğü ve hemen tuttuğu' iddiası çürütüldü. Bilirkişi raporu, Aksu'nun odaya ilk girdiğinde Çet'i görmesinin mümkün olmadığını, odada biraz ilerlemesi gerektiğini ortaya çıkardı.
Şule Çet'in bir plazanın 20. katından atılarak öldürülmesi iddiasına ilişkin davada, olay yeri keşif raporu sanık Çağatay Aksu'nun iddiasını çürüttü. Tutuklu sanık Aksu'nun "Odaya girdiğimde sol tarafta Şule'nin aşağı doğru gider halde olduğunu gördüm, hemen bacaklarından tuttum" şeklindeki savunması bilirkişi raporuna göre mümkün değil.
"ÇAĞATAY AKSU'NUN ODAYA GİRER GİRMEZ ÇET'İ GÖRMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, uzman bilirkişilerin hazırladığı raporda, Aksu'nun odaya girer girmez Çet'i görmesinin mümkün olmadığı, odanın mimarisinin ve dizaynının buna izin vermediği belirtildi. Söz konusu durum, raporda "Kişinin düştüğü iddia edilen dinlenme odasının mimari yapısında tespit edilen kolon çıkıntısı ve kitaplığın kapıdan ilk girişte pencereyi görmeyi sınırladığına, sanığın kişiyi pencerede görmesi için kapıdan girdikten sonra oda içerisinde bir miktar ilerlemesi gerektiğine" cümleleriyle aktarıldı.
ŞULE ÇET'İN PARMAK İZİ ÇIKMAMIŞTI
Raporda, Şule Çet'in yerde yatarken sol ayakkabısının sağ kolunun altında olmasıyla ilgili de "Kişinin ayakkabı sol teki; iddia edildiği gibi sanıklar tarafından kişinin aşağıya atılmasından önce veya atılma anında aşağıya atılmış olabilir" tespitinde bulunuldu. Sanıkların, "atladı" iddiasında bulunduğu pencerede Çet'in parmak izi çıkmamıştı.
Çet'in atıldığı iddia edilen plazada 17 Haziran günü keşif yapıldı. 49 sayfalık rapor, olay yeri ve adli bilimler uzmanı Satılmış Erdoğan, adli tıp uzmanı Yusuf Tanrıkulu, inşaat mühendisi ve işgüvenliği uzmanı Melih Ünsal Kaya tarafından hazırlanıp mahkemeye sunulmuştu.
NE OLMUŞTU?
Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs 2018'de Ankara'daki bir plazanın 20'nci katından düşerek yaşamını yitirmiş, olayla ilgili Çağatay Aksu ve Berk Akand tutuklanmıştı.
İddianamede, sanıklar hakkında "cinayet", "nitelikli cinsel saldırı" ve "hürriyeti tahdit" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39'ar yıla kadar hapis cezası istenmişti.