Kerem Atik: 'Gönlüm Türkiye'de, İki Kültür Arasında Dengeyi Tutmak Zor'

Kerem Atik: 'Gönlüm Türkiye'de, İki Kültür Arasında Dengeyi Tutmak Zor'
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Almanya'da yaşayan oyuncu Kerem Atik, 'Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi' dizisindeki rolü ve oyunculuk kariyeri hakkında açıklamalarda bulundu. Atik, Türkiye ile Almanya'daki set ortamlarının farklılıklarını, Türkiye'de çalışmanın önemi ve gelecek hedeflerini paylaştı.

TRT ekranlarında yayınlanan "Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi" dizisinde canlandırdığı "İdris" karakteriyle izleyicilerin beğenisini kazanan oyuncu Kerem Atik, "Karakterin dünyasını anlayabilmeye, onun gibi düşünmeye, hissetmeye çalışıyorum. Tabii bunlar beni geliştiren şeyler. Her biriyle kendi içimde başka bir ben tanıyorum." dedi.

Almanya'da yaşayan ve "Die Zukunft ist ein einsamer Ort" filmi, "Alparslan: Büyük Selçuklu" dizisi gibi yapımlarda da rol alan Atik, oyunculuk süreci, Türkiye ve Almanya'daki set ortamı ve gelecek planlarına ilişkin AA muhabirine açıklamada bulundu.

Atik, eğitimini Türkiye'de tamamladığını ve uzun yıllardır Almanya'da yaşadığını belirterek, "Oyunculuğu arkadaşlarım ve birçok insan bana yakıştırıyordu. İlk etapta oyuncu olmak hayal olarak kalıyor. Benim hayallerim hep yüksekti. 13 yaşından beri boks yapıyorum ve birçok şampiyonluğum var. Kafamda bir yerlerde uçuşan oyunculuk fikri vardı. Bunun üzerine yoğunlaşayım dedim. Süreç böyle başladı." ifadelerini kullandı.

"Gönlüm her zaman Türkiye'deydi"

Almanya'da oyunculuk okuluna gittiğini aktaran Atik, "Bir gün sınıf arkadaşlarımdan biri, 'Bir sinema filmi çekilecek. Tam sana göre bir rol var' dedi. İlk etapta pek ciddiye almadım ama başvuru yaptım. Ertesi gün aradılar ve sete çağırdılar. İlk kez sete çıktım." diye konuştu.

Atik, birkaç gün sete gittikten sonra boksör olduğu için bir dövüş sahnesinde rol aldığını söyleyerek, şunları kaydetti:

"Yönetmen çok beğendi. O dövüş sahnesini fragmana koydular. Film Almanya ve İspanya'da vizyona girdi. Ben de bu özgüvenle tekrar okula gittim. Bunlar bir oyuncu için, özellikle yeni başlıyorsanız onur verici şeyler. İki ay sonra beni tekrar aradılar. Almanya'daki en büyük market zincirlerinden birinin reklam filminde oynadım."

Türkiye ve Almanya'da dizi ve film setlerinin birbirinden çok fark olduğunu dile getiren Atik, "Benim gönlüm her zaman Türkiye'deydi. Kalbim Türkiye için atıyordu. Biz gurbetçiler her zaman Türkiye'ye hasretiz. Bir şeyi yaptığımız zaman ülkemiz için yapmak, ülkemize hizmet etmek istiyoruz. O yüzden bir an önce Türkiye'de bir şeyler yapmak istedim." değerlendirmesinde bulundu.

Kerem Atik, Kovid-19 salgını sürecinde diksiyon dersi aldığını ve kendi kendini eğitmeye çalıştığını kaydederek, "Bu işi yapacaksam Türkiye'dekilerden daha iyi Türkçe konuşmam gerekiyor diye kafama koydum. Çok inanmıştım. Binicilik kursuna gittim, at binmeyi öğrendim. Türkiye'de oynamak istediğim için yaptım bunu." dedi.

"İki kültür arasında dengeyi tutmak, alışabilmek biraz zor"

Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi dizisi için arandığında çoğu zaman gece uçağıyla uykusuz şekilde sete yetiştiğini söyleyen Atik, şu bilgileri verdi:

"Buradan zaten ne kadar istekli olduğum görülüyor. İlk etapta çok da büyük roller olmadı ama ben yine de bunu yaptım. Çünkü çok severek yapıyorum. Dramatikleştirmek istemiyorum ama gerçekten çok zor süreçlerim oldu. Hedeflerimden biri de Almanya'da yaşayan gençlere rol model olmaya çalışmak. Oyunculuk hiç umdukları gibi böyle toz pembe, kolay değil. Çok büyük fedakarlıklar yapmak gerekiyor."

Atik, her rolün kendisi için bir yolculuk olduğunu aktararak, "Karakterin dünyasını anlayabilmeye, onun gibi düşünmeye, hissetmeye çalışıyorum. Tabii bunlar beni geliştiren şeyler. Her biriyle kendi içimde başka bir ben tanıyorum. Hepsi benim için gerçek. Karakter ayırmadan söylüyorum bunu. Set bakımından tabii buradaki işler çok farklı. Hala zorluk çektiğim yerler var. Sanki başka bir dünyaya geliyorsun İstanbul'a geldiğinde. Bu anlamda set ortamına adapte olmak, iki kültür arasında dengeyi tutmak, alışabilmek biraz zor." diye konuştu.

"Sinema da boks gibi, herkesin bir tarzı var"

Türkiye'de ana dilinde oyunculuk yapmanın daha sıcak geldiğini vurgulayan Atik, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye benim ülkem ve ben ülkemi seviyorum. Oyunculuğu da çok fazla sevdiğim için bundan sonra Türkiye'de birçok projede yer almayı düşünürüm, isterim. Önümüzdeki sezon için bir sinema filmi teklifi gelmişti ama nasıl olacak bilmiyorum. Ailemle fazla vakit geçiremedim, sürekli Türkiye'de olduğum için ama Türkiye'de bu işe devam etmeyi istiyorum. Çok güzel insanlar tanıdım, çok güzel arkadaşlıklar, dostluklar edindim. Hepsi birbirinden kıymetliydi."

Kerem Atik, bir senaryo yazma planı olduğunu belirterek, "Onu gerçekleştirmeyi düşünüyorum. Oyunculuktan sonraki hedefim bu. Sinema da boks gibi herkesin bir tarzı var. Herkesten bir şey görürsün ama sen ringe çıktığın zaman kendi stilini oluşturmuş olursun. Herkesten aldıktan sonra kendi içinde bir oluşumla kalbine, hislerine göre hareket ediyorsun." dedi.

Oyunculuğun hayatının merkezinde olduğunu sözlerine ekleyen Atik, "Arada bir vakit bulursam boks antrenmanları da yapıyorum ama oyunculuk benim için daha ön planda. Benim mesleğim bu." şeklinde konuştu.

Kaynak: AA / Ömer Mirza Şeker - Güncel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title