Kent Konseyi'nde 'Medeni Kanun' Konuşuldu
Kadın Meclisi, 'Türk Medeni Kanunu'nun kabul edilişinin 86. yıldönümü' münasebetiyle toplantı düzenledi.
Bursa Kent Konseyi ofislerinde gerçekleştirilen toplantıya, kadın derneklerinin üyeleri katıldı. Bursa Kent Konseyi Başkanı Mehmet Semih Pala, Türk Medeni Kanunu'nun kabulüyle ilgili bir toplantı düzenlemenin gurur içerisinde olduklarını söyledi. Bursa Kent Konseyi'nin kentin en önemli kurumlarında biri haline geldiğini belirten Pala, Türkiye'nin de en aktif, en güçlü kent konseyi konumunda olduklarını hatırlattı. Bursalıların sahiplenmesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin destek ve katkılarıyla, gönüllülerinin de özverili çalışmalarıyla Türkiye'ye örnek olduklarını anlatan Pala, "4 meclis, 34 çalışma grubu ve yüzlerce gönüllümüzle 32 ay içerisinde 3 bin 300 civarında etkinlik yaptık. Toplumsal denge çizgisi anlayışıyla tarafsız bir şekilde toplumun ve kentin sıkıntılarını gündeme getiriyoruz. Herkesin ve her kesimin kendini temsil etmesine imkan veriyoruz. Bu çizgiyi sürdürüp, Türkiye'ye örnek olmaya devam edeceğiz. Birleştirici ve bütünleştirici olmayı sürdüreceğiz" dedi.
Yapılan tüm kanunların toplum tarafından kabul görmesi gerektiğini ifade eden Pala, topluma tepeden bakan kanunların yürümediğini, zamanla değiştirme ihtiyacı doğduğunu kaydetti. Bu kapsamda sivil anayasa yapma sürecinin de başladığını dile getiren Pala, Bursa Kent Konseyi'nin gerekli katkıyı da vermeye çalıştığını söyledi. Bursa Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Kadriye Sarıbıyık ise, 17 Şubat Türk Medeni Kanunu'nun kabulüyle ilgili düzenledikleri programa katılanlara ve destek verenlere teşekkür etti.
"Medeni Kanun, bir toplumun aynasıdır"
Konuşmacılardan olan Eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, Türk Medeni Kanunu'nun gelişim süreci hakkında bilgi verdi. 17 Şubat 1926 tarihinin çok önemli olduğuna vurgu yapan Yalçınbayır, özellikle Tanzimat Fermanı'ndan sonra dünyada ve Osmanlı Devleti'nde gelişen ekonomik ve siyasi hareketlerin, hukukun laikleştirilmesi sonucunu doğurduğunu belirtti. Birçok kanunun bu dönemde çıktığını ifade eden Yalçınbayır, "Mevcut hukuk düzeninin yenilenmesi Cumhuriyet döneminde de devam etti. Medeni kanunla ilgili tercümeye dayalı çalışmalar oldu.
İsviçre Medeni Kanunu, hem sadeliği hem de daha çağdaş olması sebebiyle tercüme suretiyle bizim hukukumuza girdi. Yeni kanunun en önemli yanı, kanunun başlangıç kısmındaki husustur. Bu husus bugünkü Medeni Kanunun da başlangıç kısmında vardır. Medeni Kanun, bir toplumun aynasıdır. Anayasadan daha önemlidir. Çünkü insan hayatının her safhasını içermekte, hatta ölümden sonraki mirasla ilgili de işlevi vardır. Kişilik haklarını düzenleyen metin olması ve kadın erkek eşitliğini sağlaması dolayısıyla da önemlidir" diye konuştu.
Cinsiyet ayrımı olmadan her şahsın medeni haklardan istifade ettiğini anlatan Yalçınbayır, uygulamanın ise dünyada da Türkiye'de de böyle olmadığını söyledi. Her gün kadın ve insan hakları ihlallerinin görüldüğünü anlatan Yalçınbayır, bunları önlemek için sivil toplum örgütlerine ihtiyaç olduğunu vurguladı.
"Soy ismimizi seçebilme adına çabalarımızda devam ediyor"
Diğer konuşmacı Bursa Barosu Kadın Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Nevin Canbaz ise, Türk Medeni Kanunu'nun, Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli ve temel kanunlarından birisi olduğunu hatırlattı. Bu kanunun sadece kadınlar için çıkartılmadığı ifade eden Canbaz, asıl sorunun kadın haklarının sadece kadınlar tarafından konuşulması olduğunu dile getirdi. Canbaz, "Medeni Kanun, boşanma hakkımızı veren, aile içindeki yerimizin tanımlandığı kanundur. Medeni Kanun yaklaşık 15 kez değişmiş. Yine değişecektir. Artık boşandığımızda çocuklarımıza kendi soy ismimizi de verebiliyoruz. Anayasa Mahkemesi bu talebi kabul etti. Evlendiğimizde de kendi soy ismimizi seçebilme adına, yani babadan gelen soy ismi değil kendi seçimimizle devam ettirme adına çabalarımızda devam ediyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne hukukçularımızın başvurusu var. Eşitlik adına bu girişimlerimiz sürüyor. Bursa'da yeni meydana gelen olayı da kınıyoruz. Bir kadının boşanmak istemesi halinde öldürülmek istenmesi bir hastalık gibi büyümektedir. Umarım hep birlikte bunun da üstesinden geleceğiz" dedi.
Konuşmaların ardından konuşmacılar tarafından katılımcıların soruları cevaplandırıldı. Toplantının sonunda ise Bursa Kent Konseyi Başkanı Mehmet Semih Pala, Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Enes Battal Keskin ve Kadın Meclisi Başkanı Kadriye Sarıbıyk, konuşmacı Ertuğrul Yalçınbayır ve Avukat Nevin Canbaz'a teşekkür etti.