Kendine Güvenen Çocuk Yetiştirmenin Formülü
Kendine güvenen ve bağımsızlık duygusu gelişmiş çocuk yetiştirmenin formülü ailede!
Geceleri ebeveyniyle yatmaktan vazgeçmeyen, arkadaşlarıyla bulunduğu ortamlarda bile onlarla oynamak yerine anne-babasının yanında durmayı tercih eden çocukların güven duygusunun gelişemediği ve ebeveynine bağımlı kaldığı konusunda uyaran Uzman Psikolog Yüksel Artar, "Çocukların sağlam bir kişilik kazanmaları için aile sevgisi ve desteği kadar ebeveynlerin tutumları da çok önemlidir" değerlendirmesini yaptı.
Kızınız yemeğini sürekli sizin yedirmenizi istiyor, geceleri sizinle yatmaktan vazgeçmiyor ya da oğlunuz arkadaşlarının doğum gününde bile onlarla oynamak yerine sizin yanınızda durmayı tercih ediyor, kendisine bir şey sorulduğunda yanıt vermek yerine arkanıza saklanıyorsa dikkat edin size bağımlı ve güvensiz bir çocuk yetiştiriyor olabilirsiniz.
Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nden Uzman Psikolog Yüksel Artar, çocuklarda kendine güven ve bağımsızlık duygusunun gelişiminin önemine dikkat çekerek, "Çocuklarda kendine güven ve bağımsız davranışların gelişimi ilk üç yaştaki anne-çocuk ilişkisiyle yakından bağlantılıdır. Çocuğun annesinden sorunsuz şekilde ayrılma aşamasına gelebilmesi için öncelikle gelişimin ilk evrelerinden itibaren anne-çocuk arasında sağlıklı bağlanma ilişkisi kurulmalıdır" uyarısında bulundu.
Her çocuğun doğduğu andan itibaren sevgiye ihtiyacı olduğunu vurgulayan Artar, "Çocuğun tüm yaşamını etkileyecek güven duygusu, onu yetiştirenlerin ilgi ve sevgi dolu bakımı ve yaklaşımı ile kazanılır. Ancak, çocukların sağlam bir kişilik kazanmaları için aile sevgisi ve desteği kadar bağımsızlık kazanmasına yardımcı olabilecek ebeveyn tutumları da çok önemlidir" diye konuştu.
İlk üç yaş hayati öneme sahip
Yeni doğan bebeklerin ilk aylarda içe dönük olarak yaşadığını hatırlatan Artar, şu değerlendirmeyi yaptı: "Bebeklerin tüm fiziksel ihtiyaçları yetişkinler tarafından karşılanır. Bebeğe göre anne ile kendisi bir bütündür. Bu yakınlığın bebek açısından tatmin edici düzeyde yaşanması önemlidir. Bu evrede anne bebekten hiç ayrılmamalı, bebek anneye bağlanmalı araya duygusal ve fiziksel mesafe girmemelidir. Bebeğin ihtiyaçlarının yeterli şekilde karşılanması 'temel güven' duygusunu geliştirir.
Hareketlenme ile birlikte yürümeye başlayan bebek dünyayı farklı açıdan görür, çevresini incelemeye ve keşfetmeye çalışır. Ancak anneyi gözünün önünden her kaybettiğinde endişe duyarak anneye geri döner, sonra tekrar uzaklaşır. Bu arada kendi sınırları ile annenin sınırlarını, kendi içinde oluşturmaya çalışmaktadır. Annelerin bu dönemde, çocuğun endişe ile geri dönüşünü; sakince, şefkatle karşılaması ve güven vermesinin gerekliliği kadar tekrar uzaklaşmasına teşvik etmesi de o kadar önemlidir. Üç yaşından sonra duygusal ve sosyal olgunlaşma artar. Çocuk anneyi zihninde yaşatmaya başladığından ayrı kalmaya daha fazla tahammül gösterebilir. Çocuk, artık evden ayrılarak anaokulu gibi sosyal bir ortama daha kolay uyum sağlayabilecek düzeye gelir."
Çocukların bağımsızlığını elde etmesinin önündeki engeller hakkında da bilgi veren Yüksel Artar, bu engelleri şöyle sıraladı: "Annenin bilinçli ve bilinçsiz olarak, çocuğun kendisinden uzaklaşmasına izin vermemesi, çocuğun önemli bir sağlık sorunu nedeniyle bakıma ve desteğe ihtiyaç duyması, yetişkinlerin kendi kaygı ve korkularını çocuklarına yansıtması, ebeveynlerin kendi anne-babalarına bağımlılıklarını sürdürmesi."
Kendine güvenen çocuk yetiştirmenin formülü
Artar, kendine güvenen ve bağımsızlık duygusu gelişmiş bireyler yetiştirmek isteyen ebeveynlere ise şu önerilerde bulundu:
•Bebeklikte sağlıklı bir güven duygusu geliştirilmeli.
•Yaşına ve becerilerine uygun sorumluluklar almaya yönlendirilmeli ve cesaretlendirilmeli.
•Çocuğun makul olmayan isteklerinin neden yerine getirilemediği açıklanarak yerine çocuk ikna edilmeli.
•Çocuğun kendi başına oynamasına ve oyalanmasına fırsat vermek konusunda kararlı davranılmalı.