Kemal Kılıçdaroğlu: Yönetimsel Değil Yapısal Değişim
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'de yapmayı planladığı değişim hakkında "Yepyeni bir yapılanmayı hedefleyen, örgütsel bir yapılanmaya gideceğiz. Bu ciddi, köklü bir dönüşüm olacak…" dedi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Göreceksiniz, yeni süreçte de partide ciddi değişiklikler olacaktır" dediğinde, yönetim değişikliği anlaşılmıştı. Kılıçdaroğlu'nun partinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinde değişiklik yapacağı ve sayısını da azaltacağı şeklinde yorumlanmıştı..
"KÖKLÜ DÖNÜŞÜM OLACAK"
Habertürk'e konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yapmak istediği değişimin ne olduğunu açıkladı. Kılıçdaroğlu "Değişim talebi var zaten" dedi ve sözlerinin önceki günkü sözlerinin de bunun sonucu olduğuna işaret edip ekledi:
"Son 9 yılda her yıl bir seçim oldu. Partinin iç dinamiklerine ilişkin değişim hazırlıkları hep geri plana atıldı. Şimdi önceliğimiz bu olacak. Yepyeni bir yapılanmayı hedefleyen, örgütsel bir yapılanmaya gideceğiz. Bu ciddi, köklü bir dönüşüm olacak…"
DETAY VERMEDİ
Bu dönüşümün nasıl yapılacağına örgütle birlikte karar vereceklerini vurguladı. İçeriği hakkında bilgi vermekten özenle kaçındı.
Olağanüstü seçimli kurultay için toplanan imzalar konusunda "Varsa çoğunluk kurultayı yaparız" dedi. Kılıçdaroğlu "Eski Genel Sekreter Önder Sav ve ekibinin de içinde bulunduğu bir ekip 'değişim olsun' diye talepte bulunuyor. Hayrete düştüğüm nokta da burası... Nasıl oluyor da istiyorlar, anlamıyorum…" ifadelerini kullandı.
DELEGEYE GÜVENİYORUM
Yani yıllardır partide bulunduğu makamı terk etmemek için mücadele eden birinin bugün nasıl değişimden söz edebildiğini sorguladı. "Ben delegenin sağduyusuna güveniyorum" dedi…
"KİTLE PARTİSİ DÖNEMİ BİTTİ"
Kılıçdaroğlu'nun da dile getirdiği, yapısal değişimi ile ilgili çalışmaların ana vurgusu, "Kitle partileri, Dünyada ve Türkiye'de ömürlerini tamamladı" üzerine kurulu.
Bir zamanlar sistemin dışında bırakılmış işçilerin, ideolojilerin, etnik ve dini kimliklerin örgütlenme biçimi olarak ortaya çıkan "kitle partilerinin" yeni dönemde önemi kalmadığı görüşüne dayanıyor.
Bu partilerin devlet ile seçmen arasında köprü görevi üstlendiği, demokratik dönüşümün önünü açtığı anımsatılıyor. Ancak partilerin bir süre sonra sivil toplumdan uzaklaşıp devletleştikleri görüşüne yer veriliyor.