Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Kemal Derviş'ten Kılıçdaroğlu'nun Amerika Gezisi Değerlendirmesi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) tarafından düzenlenen 17'nci Girişimci ve İş Dünyası Zirvesi'ne katılan eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı İstanbul Politikalar Merkezi Yönetim Komitesi Üyesi ve Brookings Enstitüsü Başkan...

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) tarafından düzenlenen 17'nci Girişimci ve İş Dünyası Zirvesi'ne katılan eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı İstanbul Politikalar Merkezi Yönetim Komitesi Üyesi ve Brookings Enstitüsü Başkan Yardımcısı Dr. Kemal Derviş ; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Kemal Kılıçdaroğlu'nun Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) ziyareti hakkında ki soruya, "Başbakan da, başbakan olmadan önce ABD'ye gitmişti" dedi.

Bir otelde düzenlenen ve 2 gün sürecek olan 17'nci Girişimci ve İş Dünyası Zirvesi başladı. Zirveye birçok ilden yoğun katılım oldu. Zirvenin 'Finansal kriz sonrası dönemde küresel ekonomideki değişimler ve Türkiye'nin uyum süreci' konulu paneline konuşmacı olarak Dr. Kemal Derviş katıldı. Panelde konuşan Derviş'e bir iş adamı tarafından 'Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) gitmesi' hakkındaki düşünceleri soruldu. Bunun üzerine soruyu cevaplandıran Derviş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da, başbakan olmadan önce ABD'ye gittiğini hatırlattı. Sosyal demokrasiyi daima destekleyeceğini belirten Derviş, sözlerine şöyle devam etti:

"İnsanlar hayat içinde değişir. Bence bu durum çok doğal. 20 yaşındaki görüşlerimiz ile 40 yaşına geldiğimizde görüşümüz farklı olabilir. Her insan hayat boyunca aynı görüşe sahip olmayabilir. Ben çok genç yaşımdan bu yana sosyal demokrat bir insanım. Cumhuriyet Gazetesi'nde 1973 yılında yazmış olduğum yazıyı Bülent Ecevit'i destekleyerek yazdım. Çünkü demokrasiyi savunuyordu. Hem darbeyi hem de özgürlükleri kısan bir ortama karşı demokrasiyi içtenlikle savunuyordu. Sosyal demokrasileşme aslında bir uzlaşmadır. Sosyal demokrasi, toplum içinde çeşitli kesimlerin daha dengeli gelir dağılımına doğru götürmek istedikleri bir düzendir. Bence Avrupa'nın büyük bir başarısıdır, her şeye rağmen. Bütün bu krizlere rağmen Avrupa, en özgürlük içinde yaşayan bir bölge oldu. Dolayısıyla benim görüşüm, sosyal demokrasiye hayat boyunca yardım etmek istedim."

Ülkeler arasından barışın önemli olduğunu belirten Derviş, "Ekonomi Bakanlığım sırasında ABD'nin Irak'a girmesi için verilen oylarımız gizli oydu. Ancak ben hiçbir zaman gizlemedim. Irak harekatında ABD ile olmamıza ben ret oyu verdim. Ama Obama'nın Amerikası ile Bush'un Amerikası arasında fark var. Tabii ki milli çıkarlarını gözetecekler, biz de gözeteceğiz. Fakat Obama'nın sosyal anlayışı ve uluslararası olaylara bakış açısı ondan önceki yönetimden çok farklıydı. Ben Birleşmiş Milletler'de Kalkınma Teşkilatı'nın başındayken bana en fazla muhalefet eden hükümet Amerikan hükümetiydi. Kemal Kılıçdaroğlu ile arada konuşuyoruz. ABD'de bizim değerlerimize yakın, bize saygı gösterenlerle çok iyi ilişkiler içinde bulunmak, hem Türkiye'nin hem de ABD'nin yararına. Başkalarının içişlerine karışanlara da kesin sınırı koymamız lazım. Bence herkese açılmak gerekiyor. Diğer ülkelerle de arayı en üst seviyeye getirmek lazım. Fakat bu hiçbir zaman bizim herhangi bir kuruluşumuzun, partinin genel başkanının ABD'nin himayesi altına girmesi, onun gücünün arkasına takılması anlamına gelmiyor. Bu dengeyi çok iyi bilmemiz gerek. ABD'nin çok yakın dostuyuz. Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Başbakan olmadan önce ABD'ye gitti. Herkes ABD'ye gidiyor diyelim. Yalnız Atatürk anlayışından geri kalan bir tepkisel bir durumumuz var. Bence Atatürk en doğru yolu göstererek, herkesle iyi geçinmeyi, herkesle barışmayı, ama kendi kendimizi yönetme hakkımıza en ufak bir lekeyi koydurmadan, hatta milletin bunu düşünmemesini bile sağlayarak, Türkiye'yi o zayıf zamanında bile Atatürk dünyanın en saygın ülkeleri arasına sokmayı başardı. Demek ki mümkün bu. Herkesle barış içinde olmak gerekiyor. Ama kimsenin de emrine girmemek gerekiyor" diye konuştu. - ESKİŞEHİR

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title