Keipa 48. Genel Kurulu

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) Türk Grubu Başkanı ve AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, 15 Temmuz'daki darbe girişiminde tanklar altında ezilmesine, silahla vurulmasına rağmen halkın darbecilere karşı mücadeleden vazgeçmediğini belirterek "Ölüme meydan okumuş ve hatta en güzel ifadeyle ölümü öldürmüşlerdir." dedi.

Sırbistan'ın ev sahipliğinde düzenlenen KEİPA 48. Genel Kurulu'nun "KEİ Üye Devletlerinde Reformlar-Milli Meclislerin Rolü" başlıklı oturumunda konuşan Can, Türkiye'nin 15 Temmuz gecesi kanlı bir terör saldırısıyla karşı karşıya kaldığına dikkati çekti.

TSK'nin emir komuta zinciri dışında, çeşitli sınıf ve rütbelerden FETÖ üyesi bir grup askerin başlattığı darbe girişimiyle Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, MİT, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve TBMM gibi stratejik yerlere alçakça saldırılar düzenlendiğini anımsatan Can, "Darbeciler karşısındaki dik duruşlarıyla memleketine ve geleceğine sahip çıkan milletimiz, gece boyunca sayısız kahramanlık destanları yazmıştır." dedi.

Darbe teşebbüsünde bulunan grubun, halka ve TBMM'ye helikopterlerden ateş açtığını, bombalar attığını ve sivil halkı tanklarla ezdiğini aktaran Can, "Halkımız tanklar altında ezilmelerine, silahla vurulmalarına rağmen darbecilere karşı mücadelesinden hiçbir şekilde vazgeçmemiş, ölüme meydan okumuş ve hatta en güzel ifadeyle ölümü öldürmüşlerdir." dedi.

Can, TBMM'nin de bombalar atılırken olağanüstü toplanarak darbeye karşı bir direniş sergilediğini söyleyerek TBMM'nin darbe girişimine karşı sergilediği kararlılığın, Türkiye'de demokrasinin daha da yerleşmesi ve gelişmesi adına son derece değerli olduğunu ifade etti.

Türkiye aynı anda 4 terör örgütüyle mücadele ediyor

Türkiye'nin çevresinde ve bölgesinde aynı anda dört ayrı terör örgütüne karşı yoğun bir şekilde mücadele ettiğini vurgulayan Can, "Etnik farklılıkları sömürerek ayrılıkçı gündem benimseyen PKK, aşırı sol ideolojik söylem benimseyen DHKP-C ve dini değerleri sömüren DEAŞ ve FETÖ, tüm bu ideolojik farklılıklarına rağmen, kan dökmede ve barbarlıkta birleşebilmektedirler." diye konuştu.

Can, kendisini "İslam Devleti" olarak tanıtan ve masum insanları katleden DEAŞ gibi azılı örgütlerin, hem insanlığa karşı suç işlediğine hem de kutsal ve müstesna bir din olan İslam'ı karaladığına işaret ederek "Bu tür örgütlerin hiçbir şekilde ne İslamiyet ne de Müslümanlıkla bir bağı vardır. Bu tarz örgütler dinin en kutsal değerlerini ayaklar altına alarak masumları katleden adi suçlulardır." görüşünü aktardı.

Bazı Avrupa ülkelerinde yaşanan İslam karşıtlığıyla bu tür örgütlerin kolaylıkla eleman devşirdiğini ve daha rahat propaganda yapabildiğini anlatan Can, "Bunun için hiçbir şekilde hiçbir dine karşı bir önyargı beslememek ve bütün dinlere eşit mesafede durmak gerekmektedir." dedi.

Ev sahibi Sırbistan'a teşekkür eden Can, gelecek yıl hem Türkiye'nin dönem başkanlığını alacak olması hem de organizasyonun 25. yılı dolayısıyla uluslararası etkinliklerinin artacağını, diğer ülke temsilcilerini İstanbul'da en iyi şekilde ağırlayacaklarını sözlerine ekledi.

"FETÖ, diğer ülkeler için de tehlikeli"

KEİPA Hukuki ve Siyasi İşler Komisyonu Üyesi ve AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, Türkiye'nin birçok terör örgütü ile aynı anda mücadele ettiğine dikkati çekerek " Türkiye, bir taraftan PKK, PYD ve DHKP-C, diğer taraftan ise DEAŞ ve FETÖ gibi, din temelli olduklarını iddia eden sapkın örgütlerle mücadele etmektedir." dedi.

15 Temmuz'daki işgal ve darbe girişiminin, milletin destansı direnişi sayesinde başarılı olamadığını vurgulayan Gündoğdu, tüm dünyada aynı düşünce ile hareket eden FETÖ'nün diğer ülkeler için de büyük bir tehlike oluşturduğunu söyledi.

Gündoğdu, bu işgal girişiminde Türkiye'nin yanında olmayanların, teröre destek veren duruma düştüğünü ifade ederek Avrupalı birçok ülkenin demokrasiden yana olduklarını dile getirmesine karşın FETÖ mensuplarını Türkiye'ye teslim etmediğini anımsattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlı duruşu ve Türk milletinin desteğinin, Türkiye üzerinde planlar kuranları daima yendiğini vurgulayan Gündoğdu, "Irak'ı, Mısır'ı, Suriye'yi, Somali'yi karıştıran karanlık odakların oyunları, Türkiye'de işe yaramamıştır. İnanıyorum ki bu yolda Allah bizimledir." diye konuştu.

Türkiye'nin yatırım çekme potansiyeli artıyor

KEİPA Ekonomi, Ticaret, Teknoloji ve Çevre İşleri Komisyonu Üyesi ve AK Parti Giresun Milletvekili Sabri Öztürk de son yıllarda artan küreselleşme ile sermayenin ülkeler arasındaki dolaşımının da yaygınlık kazandığını ve cazip yatırım ortamı sunan ülkelerin uluslararası şirketlerin ilgi odağı olduğunu aktardı.

Yabancı yatırımların dünya genelindeki dağılımında gelişmiş ülkelerin aslan payını aldığına ancak son yıllarda birçok gelişmekte olan ülkenin de önemli ölçüde yabancı yatırım çekmeyi başardığına işaret eden Öztürk, Türkiye'nin de bu konuda son yıllarda önemli gelişmeler gösterdiğini bildirdi.

Öztürk, Türkiye'nin uluslararası doğrudan yatırım çekme potansiyelinin her geçen yıl arttığına ve çeşitlendiğine dikkati çekerek Türkiye'deki uluslararası doğrudan yatırımlarla ilgili rakamsal verileri paylaştı.

Türkiye'nin yurt dışına yaptığı yatırımlara da değinen Öztürk, 2006-2010'da ortalama 1,77 milyar dolar yurtdışı doğrudan yatırım gerçekleştiren Türkiye'nin, 2011-2015'te ise ortalama 4,3 milyar dolar yurt dışı yatırım gerçekleştirdiğini kaydetti.