KDC ile Ruanda Arasında Barış Anlaşması Umutları
Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC) ile Ruanda arasında imzalanan barış anlaşmasının insani krizi hafifletme potansiyeli hakkında uzmanlar olumlu görüş belirtiyor. Mültecilerin evlerine dönüşü ve insani yardımların güvenle ulaşımı bekleniyor.
HASSAN ISILOW-SAADET FİRDEVS APARI - Uzmanlar, Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC) ile Ruanda arasında imzalanan barış anlaşmasının insani krizi hafifletilmesine yardımcı olmasını umduklarını ifade etti.
Siyasi analist ve emekli Ugandalı diplomat Harold Acemah, AA muhabirine yaptığı açıklamada "Kongo'da çatışmalardan kaçan yüz binlerce ülke içinde yerinden edilmiş kişi ve mülteci kesinlikle evlerine dönecektir. İnsanlar, özellikle de kadınlar ve çocuklar bu çatışma nedeniyle acı çekiyor." dedi.
Washington'da imzalanan barış anlaşmasının Afrika Birliği'nin tüm üyeleri tarafından memnuniyetle karşılanması gereken olumlu bir gelişme olduğunu söyleyen Acemah, anlaşmanın uygulanması için çalışmanın önemini vurguladı.
ABD'nin katılımı nedeniyle anlaşmaya saygı gösterileceği konusunda iyimser olduğunu ifade eden Acemah, anlaşma sayesinde insani yardımların ihtiyaç sahiplerine güvenli bir şekilde ulaşmasını umduğunu dile getirdi.
Acemah bölgedeki tüm ülkeleri, KDC ve Ruanda'yı, "vatandaşlarının ve bölgenin yararı için anlaşmaya saygı göstermeye teşvik etmeye" çağırdı.
"İyimser ama temkinliyiz"
Ruanda Üniversitesinden siyaset bilimci Buchanan Ismael de evlerine dönmek isteyen mültecilerin her iki tarafın da anlaşmaya saygı göstermesini beklediklerini söyledi.
Ismael, KDC'nin anlaşma kapsamında daha önce ülkeye girişleri reddedilen ve Ruandalı olarak etiketlenen Kinyarwanda dilini konuşan binlerce mülteciyi kabul etmesi gerektiğini belirtti.
Daha önce pek çok barış görüşmesi yapıldığının ancak hiçbirinin uygulanmadığının veya başarılı olmadığının altını çizen Ismael, "İnanıyorum ki, mültecilerin çoğu her iki tarafın da imzaladıkları anlaşmaya saygı göstermesini bekliyor." diye konuştu.
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) program yöneticisi Stephan Goetghebuer de "Barış anlaşmasının Kivu bölgesinde şiddetin azalmasını sağlayacağı konusunda umutluyuz ancak bir sonuca varmak için henüz çok erken, çünkü geçmişte barış anlaşmaları için yapılan müzakereler pek sonuç vermedi. Bu yüzden iyimser ama temkinliyiz." açıklamasında bulundu.
Barışın, insani yardım gruplarının etkilenen topluluklara hizmet vermesini sağlayacağını belirten Goetghebuer, tarafların MSF'ye saygı gösterdiğini, bu nedenle sadece yoğun çatışmalar esnasında insanların yardıma ihtiyaç duyduğu bölgelere erişimde zorluk yaşadıklarını aktardı.
Barış anlaşması
Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC) ile Ruanda arasında ABD'nin arabuluculuğu sonucu 28 Haziran'da barış anlaşması imzalanmıştı.
Anlaşma, toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi, düşmanlıkların sona erdirilmesi, silahlı devlet dışı grupların çatışma alanlarından çekilerek silahsızlandırılması, ortak bir güvenlik koordinasyon mekanizması kurulması, mültecilerin geri dönüşünün sağlanması, insani yardımların ulaştırılması ve bölgesel ekonomik işbirliğinin kolaylaştırılması gibi taahhütleri içeriyor.
Çeşitli kaynaklara göre, anlaşma aynı zamanda ABD ve Amerikan şirketlerinin bölgedeki maden kaynaklarına erişiminin önünü açarak, savaşın sona erdirilmesine yönelik çabalara teşvik sunmayı da hedefliyor.
Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre, KDC genelinde 6,7 milyondan fazla kişi ülke içinde yerinden edildi.
Afrika Stratejik Araştırmalar Merkezine göre, Kongo'nun doğusunda M23 isyancılarıyla hükümet güçleri arasındaki çatışmalar en az yarım milyon kişiyi yerinden etti ve şubat ayı itibarıyla 3 binden fazla kişinin ölümüne neden oldu.
