KCK Sanığından 'Kuantum Fizikli' Savunma
Kars'ta 'KCK üyesi' olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan 19 kişiden biri olan Yakup Can, terör örgütü üyeliği suçlamasını reddererek, 'Kuantum fiziğini' örnek göstererek savunma yaptı.
Kars'ta 'KCK üyesi' olduğu iddiasıyla Özel Yetkili Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesinde tutuklu yargılanan 19 kişiden biri olan Yakup Can, terör örgütü üyeliği suçlamasını reddererek, 'Kuantum fiziğini' örnek göstererek savunma yaptı.
Tutuklulardan Abdulkadir Dağ ise Başbakan Erdoğan'ın sözlerini anımsatarak, "Halay çektiğim, şarkı söylediğim için buradayım. Şiir söyleyenle halay çeken arasında ne fark var?" dedi. Mahkeme Başkanı Ayhan Bora ise şimdiye kadar halay çekenleri cezalandırmadıklarını söyledi.
Kars'ta 12 Mart 2010 günü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı operasyonda KCK platformu oluşturdukları iddiasıyla gözaltına alınan 38 kişiden 21'i tutuklandı. Terör örgütü propagandası yapmak ve terör örgütüne üye olmak suçlamalarıyla yargılananlardan 2 kişi önceki duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Özel Yetkili 2'nci Ağır Ceza Mahkemesinde bugün yapılan yedinci duruşmaya 19'u tutuklu, 8'i tutuksuz 27 sanık katıldı. Sanıklardan bazılarının Kürtçe savunma yapma istekleri kabul edilmezken, suçlamaları kabul etmeyen tutuklu Yakup Can, flash bellekte yer alan rumuzun kendisine ait olmadığını söyledi. Can, şöyle dedi:
"Bu metaryalin içinde sizin de isminiz geçebilirdi. 20 aydır tutukluyum. İddia makamına soruyorum, 'Ben nasıl terör örgütü üyesiyim?' Lütfen rica ediyorum kime cebir, baskı, şiddet kullanmışım? Düşünce özgürlüğünden bahsediyorsunuz. Adam mı öldürdüm? Güvenlik güçleri hangi çatışmanın içerisinden almış. BDP'de olmak terör örgütü üyeliğiyse, evet ben terör örgüt üyesiyim. Hayatım boyuncu gayrimeşru, illegal bir yapıda bulunmadım. Adalet mülkün temeliyse, kendimi koruyamıyorsam kuantum fiziğinde bilinçaltı yaşıyorsa insan, ben de onu yaşamışımdır. Çocuklarımı, eşimi ortada bırakacak kadar, terör örgütü üyesi olacak kadar şizofren değilim. Benimki feryattır."
Sanık avukatlarından Mehmet Alaca, dosyadaki delillerin tamamının sosyal ortamda elle edildiğini ileri sürdü. Mehmet Alaca, "Sanıkların bir çoğu KCK platformunda olmadıklarını, suçsuz olduklarını söyledi. Yemin etti. Defalarca 'vallahi, billahi, tillahi' dediler. İnandırmak için daha ne yapsınlar" diye konuştu.
MAHKEME BAŞKANI: HALAY ÇEKENLERİ CEZALANDIRMADIK
Martin Luther King'in "Gün gelecek Missisipi Eyaleti, adaletsizliğin ve baskıların ateşiyle bunalmış olan bu eyalet bile bir özgürlük ve adalet vahasına dönüşecek' sözlerinden yola çıkan sanık avukatlarından Fettah Çapkurt, "Gün gelecek suç kapsamı içerisinde değerlendirilen ve cezalandırılması istenilen bu tür davaların sanıkların fiillerinin düşünce ve fikir hürriyeti kapsamında değerlendirilecek" dedi.
İşçi bayramında söylediği Kürtçe şarkının terör örgütü propagandası olarak gösterildiğini söyleyen tutuklu sanık Abdülkadir Dağ, Başbakan Erdoğan'ın grup toplantısında "Şiirlerle cezaevine atılan insanlardan bugüne geldik" sözünü anımsattı. Dağ, "Halay çektiğim şarkı söylediğim için buradayım. Şiir söyleyenle halay çeken arasında ne fark var?" dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Ayhan Bora, "Bugüne kadar halay çekenleri cezalandırmadık, cezalandırmayı da düşünmüyoruz" diye karşılık verdi.
"ALLAH RIZASI İÇİN TAHLİYE"
Örgüt üyesi olmadığını kendinden başka sahibi olmayan eşi ve çocuklarını bilerek ateşe atmayacağını vurgulayan tutuklu Süleyman Mencütekin ise "Hz. Muhammed'in S.A.V. cüppesini giymiş insanlarsınız. Allah rızası için buna 'dur' deyin. Allah rızası için tahliyemi istiyorum." dedi.
Duruşma, savcı Ender Karadeniz'in ek mütalaa hazırlaması için süre verilmesi için duruşma ertelenirken, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, Erzurum 4'ncü ve Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesinde bulunan dosyaların birleştirilmesine karar verildi.
BDP KARS MİLLETVEKİLİ BİRTANE'DEN YARGIYA ELEŞTİRİ
Duruşma sonrası basın açıklaması yapan BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, uzun tutukluluk sürelerinin infaza dönüştüğünü ileri sürdü. Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı yeni yasal düzenlemenin Meclis'e gelmesini beklediklerini vurgulayan Mülkiye Birtane, "Yargı burada kendi başına bir karar verme yetkisine ve gücüne sahip değil. Yeni yasal düzenlemeyi bekleyip ona göre bir karar verecekleri söyleminde bulundular. Yeni yasal düzenlemeyle birlikte bir sonuca gidilirse arkadaşların tahliye ve beraat durumları söz konusu. Tamamen düzmece diyebileceğimiz deliller çerçevesinde bu dava yaklaşık 2 yıldır devam ediyor" dedi.
KCK tutuklamalarında sayının 6 binin üzerine çıktığını öne süren BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, tutuklu yargılananların dosyalarında çakı, jilet ve taş bile olmadığını ileri sürerek, "Bir toplumsal gerginlik yaşanıyor. Herkes bunun farkında. Adalet Bakanlığı ve hükümette bunun farkında. Mahkemeden toplumsal gerginliği ortadan kaldırmak için adım beklenirdi. Burada hasta insanlar var. Gelecek celseye kadar bu insan ölürse o hakimin durumu ne olur? Yargıtay'ın son çıkardığı içtihat kararı bu dosyanın çökmesini gerektiren bir durumdur. Yargı nedense siyasal gelişmeleri bekliyor. Bu da mahkemelerin ne kadar siyasallaştığının işaretidir" diye konuştu.