Kazılar Daire Başkanı Ayaz: Kazıdan Çok, Koruma Çalışmalarını Esas Alıyoruz

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kazılar Daire Başkanı Melik Ayaz, "Koruma çalışmaları yapılmadığı takdirde kazı bir tahribattır. Kazıdan çok koruma çalışmalarını esas alıyoruz" dedi.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Göller Yöresi Arkeoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Prof. Dr. Fahri Işık onuruna 'Güncel Arkeolojik Araştırmalar Işığında Eski Anadolu Kültürlerine Bakış' konulu kolokyum düzenlendi. Kolokyuma, Vali Hasan Kürklü, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kazılar Daire Başkanı Melik Ayaz, Belediye Başkanı CHP'li Ali Orkun Ercengiz, MAKÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Durmuş Acar ve Prof. Dr. Mehmet Karaca, Prof. Dr. Fahri Işık ile bilim insanları ve öğrenciler katıldı.

'FAHRİ HOCAYI ANLATMAK ÇOK ZOR'

Kolokyumda konuşan Melik Ayaz, "Fahri hocayı anlatmak çok zor. Yaşamak gerekir. Fahri hoca bilimsel çalışmalarını dar bir kalıp içinde tutarak bununla yetinen, unvanına sığınan bir insan değil. Hem arkeoloji dünyasında tanınan bir bilim insanı, aynı zamanda ağabeylik ve dostluk vasfı olan birisidir" dedi.

'KORUMA OLMADAN KAZI BİR TAHRİBATTIR'

Türkiye'de yapılan arkeolojik çalışmaların mevcut yasalar gereği Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izni ve koordinasyonunda yürütüldüğünü de belirten Melik Ayaz, "Bakanlığımız 2000'li yıllardan itibaren bu kapsamda bir politika değişikliği yaptı ve kazıdan çok koruma çalışmalarına ağırlık verdi. Koruma çalışmaları yapılmadığı takdirde kazı bir tahribattır. Kazıdan çok koruma çalışmalarını esas alıyoruz. Arkeolojik alanları ortaya çıkarmak fevkalade güzel ama önemli olan ortaya çıkan taşınır ve taşınmazların korunması, çevre düzeninin yapılması ve turizme kazandırılmasıdır" diye konuştu.

'SAGALASSOS VE PATARA'YI ÖRNEK GÖSTERİYORUZ'

Arkeolojik faaliyetlerin yasal olarak Bakanlar Kurulu kararları ile müze müdürlüklerinin başkanlığında sürdürüldüğünü belirten Ayaz, şöyle dedi:

"2015 yılı içinde 529 arkeolojik kazı ve araştırma faaliyeti gerçekleştirdik. Bakanlar Kurulu kararıyla 120 Türk kazı, 36 da yabancı çalışma, AB ülkeleri, ABD, Avustralya ve Japonya'ya kadar bilim insanları çalışma gerçekleştirdi. Burdur ilimizin bu sayı içindeki payı önemlidir. Bakanlar Kurulu kararıyla 3 kazımız, 4 yüzey araştırmamız var. Burdur'un arkeolojik potansiyelinin ne kadar zengin ve önemli olduğunun farkındayız, değerlendiriyoruz. İnşallah bu sayının artarak devam edeceğine inanıyorum. Türkiye'deki bütün arkeolojik kazılara örnek olarak Sagalassos Antik Kenti'ni ve Patara'yı gösteriyoruz."

'163 ÜLKE ARASINDA 17'NCİ SIRADAYIZ'

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Türkiye'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde hak ettiği yere gelmesi konusunda ciddi gayretleri olduğunu da anlatan Ayaz, "Bu yıl Efes, Diyarbakır surları ve Hevsel Bahçeleri'nin alınmasıyla bu sayımız 15'e yükseldi. 163 ülke arasında 17'nci sıradayız" diye konuştu.

'MUSTAFA KEMAL'E TEŞEKKÜR EDİYORUM'

Onuruna kolokyum düzenlenen Prof. Dr. Fahri Işık ise "Benim ateşimden çok parlak kıvılcımlar yetişmiş. Onların geleceğe daha parlak ışıklar saçacağını biliyor ve inanıyorum. Bize aydınlık bir yol açtığı için Mustafa Kemal'e teşekkür ediyorum. Allah'ıma şükrediyorum bana böylesi öğrenciler ve evlatlar verdiği için. Yolunuz aydınlık olsun" dedi.

Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik tarafından, Prof. Dr. Işık'a üzerinde Truva Savaşı'nın anlatıldığı bir anmalık verdi.

İki gün sürecek kolokyumda bilim insanları tarafından arkeolojik kazılarla ilgili sunumlar yapılacak. - Burdur