Kayseri'deki Fetö/pdy Davası

Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin soruşturmada, haklarında dava açılan eski Boydak Holding yöneticileri Hacı, Memduh ve Şükrü Boydak ile iş adamları Hamdi Kınaş ve Halit Gazezoğlu'nun da aralarında yer aldığı 14 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, tutuklu sanıklar Şükrü Boydak, Hamdi Kınaş, Mehmet Fındık, Ahmet Türkmen ve Mehmet Filiz, tutuksuz sanıklar Mustafa ve Erol Boydak, Halit Bayhan ile avukatları hazır bulundu.

Sanıklardan Hacı ve Memduh Boydak, tutuklu bulundukları Sincan Cezaevinden, Halit Gazezoğlu ise Keskin Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Tutuksuz yargılanan İlyas ve Bekir Boydak ile Murat Bozdağ duruşmaya katılmadı.

Tutuklu sanıklardan Hamdi Kınaş, Halit Gazezoğlu, Mehmet Filiz, Ahmet Türkmen ve Mehmet Fındık yönünden mütalaasının hazır olduğunu ifade eden savcı, bu sanıklardan Kınaş ve Gazezoğlu'nun "Silahlı terör örgütü yöneticiliği", diğer sanıklar Filiz, Türkmen ve Fındık'ın ise "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmaları talebinde bulundu.

Bu 5 sanığın dosyalarının, diğer 8 sanıktan ayrılmasını da talep eden savcı, tutuklu sanıkların mevcut durumlarının devamını istedi.

Savcının bazı sanıklar yönünden mütalaasını açıklaması ve tutuklu sanıkların mevcut durumlarının devamını istemesi üzerine mahkeme heyeti, sanıklara ve avukatlarına söz verdi.

Sanıklardan Memduh Boydak, yaklaşık 2 yıldır tutuklu bulunduğunu söyleyerek, üzerine atılı iddiaları kabul etmediğini, örgüt adına kimseden para toplamadığını öne sürdü.

Kendisinin ve büyük bir cirosu olan şirketlerinin birçok yere bağışta bulunduğunu belirten Boydak, "Neden PKK, DHKP-C, El Nusra, El Kaide gibi terör örgütlerine yardımda bulunmadık? Çünkü bunların terör örgütü olduğunu biliyorduk. Devletimiz bu yapıyı terör örgütü olarak ilan etseydi yardımda bulunmazdık. Onca servetimiz, özgürlüğümüz varken neden bu tuzağa düştük. Gördük ki aldanmışız. Zamanında yargı kararı ya da bilgilendirme olsa o yapının yakınından daha geçmezdik, yardım yapmazdık. Yapılan yardımlar yasal olarak yapılmıştır. Bu yapıya iyi niyetle yardım ettik, destekte bulunduk." iddiasını dile getirdi.

Şükrü Boydak, 19 aydır tutuklu bulunduğunu, etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini dile getirerek bildiklerini mahkemeye yazılı olarak sunduğu dilekçede anlattığını kaydetti.

Boydak'ın avukatı ise müvekkilinin ilkokul mezunu olduğunu aktararak dilekçenin hazırlanmasında kendisine yardımda bulunduğunu ifade etti.

Avukat, müvekkilinin dilekçesinde, 17-25 Aralık'tan sonra oturmalara devam edildiğini, buralarda kimlerin bulunduğunu, yurtdışı gezilerine kimlerin katıldığını, FETÖ'nün Pensilvanya'da yaşadığı yerin nasıl ve içeride neler olduğunu, nasıl girildiğini ve yapılan ziyarete ilişkin bilgilere yer verildiğini ve TUSKON'a ilişkin bildiklerini aktardığını belirtti.

Mehmet Filiz, 17-25 Aralık sürecinden önce örgütün oturmalarına katıldığını, himmet ve burs verdiğini ancak pişman olacak hiçbir şey yapmadığını savunarak mahkemeye yazılı savunma verdi.

Örgütün "emniyet imamı" olduğu iddiasını reddeden Filiz, 17 ayı aşkındır tutuklu bulunduğunu kaydederek tahliyesini talep etti.

Tutuklu sanıklardan Hacı Boydak da, tanık beyanlarında ve mahkemeye gelen raporlarda kendisine yönelik bir suçlamanın bulunmadığını ve 1,5 yıldır tutuklu bulunduğunu belirterek tahliyesini istedi.

Tutuklu sanıklardan Ahmet Türkmen, örgütün "adliye imamı" olduğu iddiasını kabul etmeyerek tahliye talebinde bulundu.

Diğer sanıklar da haklarındaki iddiaları reddederek, tahliye ve beraatlarını talep etti.

Tutuklu sanıkların mevcut durumlarının devamına hükmeden mahkeme heyeti, sanıklardan Hamdi Kınaş, Halit Gazezoğlu, Mehmet Filiz, Ahmet Türkmen ve Mehmet Fındık'ın dosyalarının bu davadan ayrılmasına karar verdi. Heyet, bu sanıklar yönünden esasa ilişkin savunmaları hazırlamaları için duruşmayı 28 Mart'a erteledi.

Mahkeme heyeti, diğer sanıklar Hacı, Memduh, Şükrü, Mustafa, Erol, İlyas ve Bekir Boydak ile Halit Bayhan ve Murat Bozdağ'ın yargılandığı davayı ise eksikliklerin giderilmesi için 13 Nisan'a erteledi.