Kayseri Barosu'ndan 'Çağlayan' Tepkisi
Kayseri Barosu Başkanı Fevzi Konaç, Çağlayan Adliyesi'nde polisin avukatlara yönelik müdahalesine sert tepki gösterdi.
Kayseri Barosu Başkanı Fevzi Konaç, Çağlayan Adliyesi'nde polisin avukatlara yönelik müdahalesine sert tepki gösterdi. Konaç, "Meslektaşlarımızın yaka paça, kıyafetleri yırtılarak gözaltına alınmalarını şiddetle reddediyoruz. Türkiye hukuk devleti olmak adına mücadele veriyor. Ancak ne zaman umudumuz yeşerse, gizli bir el uzanıp tüm hayallerimizi alt üst ediyor. Çağlayan Adliyesi'nde yaşanan olaylar ve avukat meslektaşlarımıza yapılan muamele iyimserliğimizi bir kez daha yıkmıştır" dedi.
Baro Başkanı Fevzi Konaç, dün Çağlayan Adliyesi'nde yaşanan olayların kendilerini üzdüğünü söyledi. Bu manzaraları kabul etmediklerini ve sebep olanları şiddetle kınadıklarını dile getiren Konaç, yaptığı açıklamada suçu ne olursa olsun, ispat edilene kadar herkesin masum olduğuna inandıklarını söyledi.
Konaç, "Ülkemiz 15 gündür Taksim'de ve buna bağlı olarak birçok ilde yaşanan protestolarla sıkıntılı bir süreçten geçmektedir. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın, üzerinde ittifak edilen husus ülke genelinde yaşanan huzursuzluktur. Terörden ve coğrafyamızda var olan çatışmalardan hem millet olarak hem devlet olarak büyük bedeller ödendi ve ödenmeye devam ediyor. Bir tarafta tüm iyi niyetleri ile demokratik tepkilerini dile getirenlerin bulunduğu olaylarda, diğer taraftan bu karışıklıktan nemalanmaya çalışanların bulunduğu toplumun ve herkesin ortak kanaatidir. Görülen odur ki; artık tüm taraflar yaşanan olaylardan gerekli dersleri çıkarmış ve maksat hasıl olmuştur. Bu gün itibariyle yapılması gereken şey aklı selimle hareket ederek huzur ve barışın yeniden tesis edilmesidir" diye konuştu.
Yaşanan olayların yapısı gereği avukatların ve tüm adalet camiasının önemli bir sınavdan geçtiğini ifade eden Konaç, şöyle devam etti:
"Avukatlar olarak siyasi görüşlerimiz ve ideolojik kaygılarımız ne olursun olsun, asıl duracağımız yer hak ve adaletin tarafıdır. Türkiye hukuk devleti olmak adına mücadele veriyor. Ancak ne zaman umudumuz yeşerse, ne zaman 'tamam şimdi' desek gizli bir el uzanıp tüm hayallerimizi alt üst ediyor. Tüm yaşananlarda orantısız güç kullanıldığı eleştirileri ortada iken, yine dün Çağlayan Adliyesi'nde yaşanan olaylar ve avukat meslektaşlarımıza yapılan muamele iyimserliğimizi bir kez daha yıkmıştır. Kişi suçlu bile olsa; inancı, siyasi görüşü ne olursa olsun her şeyden önce insandır. İnsanca muamele edilmeyi hak eder. Bu yapılanlar, ülkede barış ve huzuru istemeyenler olduğu kanaatini uyandırmaktadır. Polis ceza tatbikatı yapamayacağı gibi hazırlık soruşturması gücün denendiği yer de değildir. Öncelikle meslektaşlarımızı sağduyu ve dikkate davet ederken, olayların bu hale gelmesine müdahaleleri ile sebep olan görevlileri, görev ve sorumluluk sınırlarına çekilmeye davet ediyoruz. Olayları bahane ederek yapılan yasa dışı eylemleri kabul etmemiz mümkün olmadığı gibi suçun ve suçlunun, illegal ve yasadışı hiçbir örgüt ve eylemin yanında olmayız. Ancak kaba kuvveti ve devlet eliyle haksız müdahaleyi kabul etmemiz de mümkün değildir. Bir taraftan her geçen gün çıkarılan yasalarla haksız olarak iş alanları daraltılan, yok sayılan, hakları gasp edilen avukatlar, diğer taraftan baskı ve şiddetle karşı karşıya kalabilecek bir süreç yaşamaktadır. Adliyeler hak ve hukukun arandığı, adaletin tesis edildiği yerler olarak eylem ve protesto alanlarına da dönüştürülmemeli, özellikle bu hususun kamuoyunda yanlış algılanmasına sebep olacak görüntülerden de kaçınılmalıdır. Canımızı, malımızı,namusumuzun güvenliğini emanet ettiğimiz polisimizin, hukuki güvenliğimizi ihlal etmesini asla kabul edemeyiz. Çağlayan'da yaşanan olayların tekrar etmemesini dilerken, savunmanın ve avukatların güvende olmadığı bir ülkede, hukukun ve adliyelerin inanılırlığı olmayacaktır." - Kayseri