Kaymakam Odabaş Hayırsevelere Seslendi
Ağustos Ayı'nda Eski Kaymakam Mehmet Oduncu'nun Yerine Atanan Kaymakam Cafer Odabaş, Göreve Başlar Başlamaz Pendik'i Masaya Yatırdıklarını Belirti
Ağustos ayı'nda eski kaymakam mehmet oduncu'nun yerine atanan kaymakam cafer odabaş, göreve başlar başlamaz pendik'i masaya yatırdıklarını belirterek; "Nüfusun hızlı bir şekilde artması trafik sorunu gibi bir takım sıkıntıları beraberinde getiriyor. Bu anlamda Pendik Belediyesi canla başla çalışıyor.
Tüm kurumlarla birlikte çalışacağız" dedi.
İlk kaymakamlık görevine Balıkesir'in Kepsut ilçesinde başlayan yeni Kaymakam Cafer Odabaş ile hem kendisini hem de Pendik'i konuştuk. Türkiye'nin bir çok bölgesinde kaymakamlık yapan Odabaş, ilçede giderilmesi gereken öncelikli sıkıntının eğitim olduğunu belirtti. Derslik ihtiyacı için hayırseverlere seslenen Kaymakam Cafer Odabaş; "Hayırseverlerimizden eğitime katkıda bulunmaların bekliyoruz" dedi.
Hayırlı olsun diyerek bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
1948 Samsun doğumluyum. Ankara Hukuk Fakültesi mezunuyum. İlk kaymakamlık görevime Balıkesir'in Kepsut ilçesinde başladım. Sonra sırasıyla; Pülümür ve Çumra Kaymakamlığı; Urfa vali yardımcılığı; Kızılcahamam, Tirebolu ve Susurluk Kaymakamlığı; Hatay ve Bursa Vali Yardımcılığı görevlerini yürüttüm. 2006'dan Pendik ilçesine gelinceye kadar da Eskişehir Özel İdare Genel Sekreterliği görevini yürütmekteydim. Evli ve üç çocuk babasıyım.
Pendik'i ve Pendikliyi nasıl buldunuz?
Pendik gerçekten İstanbul'un en güzide ilçelerinden biri ve hızla gelişen bir ilçe konumunda. Nüfusu da buna paralel hızla artıyor. Tabi nüfusun hızlı bir şekilde artması trafik sorunu gibi bir takım sıkıntıları beraberinde getiriyor. Bu sorunların giderilmesi gerekiyor. Bu görev; genel idareye, il özel idaresine ve yerel yönetimler olarak belediyelere düşüyor. Gördüğüm kadarıyla Pendik Belediyesi bu konuda oldukça gayretli ve canla başla çalışıyor. Belediyemiz dahil tüm kurumlarla birlikte tüm bu sıkıntıların üstesinden geleceğiz.
Sayın Kaymakamım, Pendik'e gelmeden evvel Türkiye'nin hemen hemen tüm bölgelerinde idari görevler yaptınız. Göreve gelir gelmez gerçekleştirdiğiniz bir proje ya da faaliyet var mı?
Tabii ki. Pendik'e yeni gelmişken yaptığımız bir-iki çalışmadan bahsedelim. İlki, Ramazan dolayısıyla fakir ve muhtaç ailelere, şehit yakınlarına ve gazilere gıda ve para yardımı yaptık.
İkincisi de, Pendik'te bulunan köylerin dışında, emniyet açısından Jandarma Komutanlığı'nın baktığı 6 mahalleyi, yönetmelik çerçevesinde Polis Teşkilatı'na bağlamak. Kısa bir zaman zarfında kentleşmiş bu mahallelerimizi de Polis Teşkilatı'na bağlayacağız.
Bir mülki amir olarak sizce Türkiye'de yerel yönetimlerin üzerine düşen yerel görevler bakımından, çalışmalarını sınırlayan, yahut aksatan kanuni ve mali engeller var mı?
Gelişmiş ülkelere baktığımızda yerel yönetimlerin, Türkiye'den daha güçlü bir yapıda olduğunu görüyoruz.
Gelişmiş ülkelerde toplam ülke gelirinin yüzde 60'ı yerel yönetimlere ve dolayısıyla yerel hizmetlere ayrılıyorken, kalan yüzde 40'ı genel idareye ayrılıyor. Türkiye'de ise bu durumun tam tersi olarak yerel yönetimlere ayrılan ödenek, toplam gelirin yüzde 15-20'sini geçmiyor. Bu durum da yatırımlarda hantallığa sebep oluyor. Niye? Çünkü yerel nitelikteki hizmetleri gerçekleştirebilmek için plan, proje ve ödeneğe ihtiyaç var. Nereden temin ediliyor? Ankara'dan, bakanlıktan. Bu da zaman israfına neden oluyor.
Somut bir örnek verebilir misiniz?
Elbette. Mesela diyelim ki bir sağlık kurumunun camı kırıldı. Şimdi, Sağlık Bakanlığı'ndan o camın parasını Sağlık Müdürlüğü olarak istemek suretiyle işlemi takip edeceksek en aşağı 2-3 ay geçiyor. Ama siz bu yetkiyi yerel yönetimlere verirseniz, mesela İl Özel İdaresi'ne verirseniz, bu gibi ihtiyaçların çok kısa bir süre içerisinde karşılanması mümkün olur.
Ayrıca ihtiyaçların yerinde harcanması gerçekleşmiş olur.
Peki bu duruma yönelik bir adım atıldı mı?
Türkiye'de bu konuda bir devrim, 2005 yılında yaşandı. Özel İdare Kanunu, Belediye Kanunu, Büyükşehir Belediye Kanunu ve Mahalli İdare Birlikleri kanunu yeniden düzenlendi.
Amaç; mahalli nitelikteki hizmetlerin mahalli organlar eliyle yani İl Özel İdaresi, belediyeler ve mahalli idare birlikleriyle yapılmasını sağlamak, hizmetlerin daha kaliteli ve daha süratlisinin yapılmasını sağlamaktır. Ancak bu yeterli mi? Tabi ki değil. Yerel yönetimlere sağlanan imkanın şimdikinin üzerinde olması gerekiyor. Ancak bu sosyal bir hadise olduğu için zamanla gerçekleşecek.
Yapılan değişiklikler bir adımdır ve yerel yönetimler güçlenmeye başlamıştır. Daha kaliteli ve daha süratli hizmetler yapılmaya devam ediyor. Bu gelişmişliğin de bir ölçüsü ve Türkiye de oraya doğru ilerliyor. Bunun sonucu Pendik'te de görülüyor. İşte Pendik Belediyesinin çalışmaları ve ilçeye kazandırdığı hizmetler ortada.
Sayın Kaymakamım, fazla zamanınızı almak istemiyoruz. Son olarak Pendiklilere bir mesajınız varsa iletmek isteriz.
Türkiye'de olduğu gibi Pendik ilçesinde özellikle eğitim sorunu ve sağlık sorunu öncelikli sorunlar.
Eğitim konusunda hükümetimizin devletimizin büyük icraatları var. Genel bütçeden en fazla ödenek ayrılan bakanlık Milli Eğitim Bakanlığı olmuştur. İlçemizde 3 yeni okul inşaatımız devam ediyor. 1-2 ay sonra kız meslek lisesi tamamlanacak ve faaliyete geçecek. Endüstri meslek lisesi ve diğer bir meslek lisemizin de inşaası devam ediyor. Onlar da en geç 1 yıl sonra eğitim öğretime başlayacaklar.
Bunun dışında güçlendirme yapılması gereken okullarımız var. 9 okulumuz güçlendirme yapılma programına alındı. Tüm bunlara rağmen bakanlığımızın ve özel idarenin eğitime ve sağlığa ayırdığı ödenek yeterli gelmemektedir. Bu bakımdan ben Pendikli hayırsever vatandaşlarıma seslenmek istiyorum. Onlardan özellikle eğitim ve yatırımlarına, okul ve derslik yapımına desteklerini bekliyorum.